Uykusunda перевод на русский
305 параллельный перевод
Uykusunda o kadar çok konuşup duruyor ki. Geceyarısı sürekli beni uyandırıp durdu.
Он во сне говорил, не давал мне заснуть полночи.
Bir gazeteyi memnun etmek için adamı uykusunda asmak zalimlik.
Ну, ты скажешь! Мне что, человека во сне вешать, чтобы угодить газетчикам?
Hiç uykusunda yürüyen birini gördün mü?
Ты видела, как ходят во сне?
Uykusunda konuşurken onun seninle nişanlı olduğunu öğrendim.
Я узнала о его помолвке с тобой когда он говорил во сне
Herhalde gece, uykusunda huzur içinde ölmüştür.
Надеюсь, он умер спокойно, ушёл во сне.
Bunları uykusunda bile pişirebilir.
Он сможет приготовить это даже когда спит.
Uykusunda konuşuyor.
- По ночам Аньезе разговаривает.
Uykusunda mı?
- Как это? Во сне?
Uykusunda konuşmuyor. Dua ediyor.
Мама, оказывается Аньезе по ночам молится.
Uykusunda öldü.
Oнa yмepлa вo cнe.
Yaşamın hummalı düzensizliğinden sonra rahat uykusunda.
Прошел горячечный припадок жизни. Пережита измена.
Uykusunda öldü.
Она умерла во сне.
Hayır, bu gerçekten büyüleyici bir dava... uykusunda yürürken, herkesi öldüren... adam hakkında.
Это очень удивительный случай... о человеке, который начал убивать всех... когда ходил во сне.
Marion dün gece uykusunda ölmüş- - kalp yetmezliği. - Çük üzüldüm.
Мэрион умерла ночью во сне - сердце.
- Boğuşma yok, uykusunda vurulmuş.
- Следов борьбы нет. Её застрелили во сне. - Время смерти?
Uykusunda sürekli bağırıyor ve ağlıyor.
Во время сна он плачет или кричит.
Ya havuzu yaptırırsak ve Carol Anne gece uykusunda yürüyüp... içinde su yokken havuza düşerse?
А что, если мы выроем бассейн, а Кэрол Энн во сне подойдет к нему и упадет, а там еще не будет воды?
Bir ölüm uykusunda dalışı gibi
Он умер от счастья
Ne yapmış bu uykusunda böyle?
Чем он во сне занимается?
Küçük arkadaşımız kış uykusunda yatıyor olmasına rağmen, evet.
Если не учитывать то, что малышка должна бы быть в спячке, то - да.
Her gece uykusunda böyle çığlık atıyor.
Она успокоилась. Она кричит почти каждую ночь, уже давно.
Uykusunda konuşuyor.
Она разговаривает во сне.
Uykusunda bir o yana, bir bu yana döndüğünü üzerindeki çarşafın kaydığını, su içmek için uyandığını ve aynada kendine bakıp üzerindeki geceliği çıkardığını ve beni düşünerek yatağa girdiğini düşledim.
Я хотел, чтобы она повернулась, сбросила простыни, встала, чтобы налить стакан воды, посмотрела в зеркало, и разделась перед тем, как вернуться обратно в постель... думая обо мне.
Uykusunda Tibetçe mi konuşuyordu?
Она во сне говорила на тибетском?
- Uykusunda yürüyor, seni ahmak.
- Он лунатик, дура.
Dinah uykusunda konuşuyor gibi.
Дайна вроде бы разговаривает во сне.
İlk olarak Bayan Elizabeth uykusunda öldü ; İkincisi onlar senin gibi hayvan değil Morgan. Onlar beyefendi.
Во-первых, мисс Элизабет умерла во сне,... а во-вторых, они не такие животные, как ты, Морган!
Uykusunda ölmüş.
Он умер во сне.
Hayaletler sahnesi, asıl çarpışmadır. Öldürttüğü bütün insanların hayaletleri Richard'ı uykusunda ziyaret eder.
Во сне к Ричарду приходят призраки убитых им людей.
- Güzellik uykusunda olmalı.
- Наверное, еще спит.
Hayır, kış uykusunda.
Нет, он просто затаился.
Hatta bir keresinde uykusunda senin adını sayıklamıştı.
Я даже слышала как он упомянул однажды во сне твое имя.
! Uykusunda.
- Во сне.
Bir garson, uykusunda ölmüş.
Официантка. Разбилась насмерть во сне.
REM uykusunda daha fazla kalmak istiyorum.
Я смогу заснуть быстрее и крепче.
6 ay sonra, iki kadın daha uykusunda öldü, düşerek öldüler.
Через 6 месяцев во сне умирают две женщины, разбились насмерть.
Marion, söylediklerinizden anladığım kadarıyla baban, uykusunda huzur içinde ölmüş.
Из ваших слов очевидно что ваш отец умер мирно, во сне.
Pekala, büyükbabam burayı yaptı fakat o Miami'de uykusunda öldü.
Ну, мой дедушка начал реконструкцию, но он вообще-то умер во сне. В Майами.
Küçük Leslie'ye bak uykusunda geriliyor.
Смотри, как мило Лесли потягивается во сне.
Söylemeye başlayın. Carol'un dediğine göre kafasını vurduğundan beri uykusunda konuşuyormuş.
- Кэрол говорит, что он стал разговаривать во сне с тех пор, как ударился головой.
Uykusunda konuşuyor.
Он говорит во сне.
Uykusunda kaşlarını çatan kimseyi görmemiştim
Я никогда не видела, чтобы кто-то хмурился так много в своих снах.
Beni izledi, içti ve çok içtiği için uykusunda konuştu.
Он только смотрит, пьёт. А когда много выпил, засыпает, бормоча. Как все мужчины.
- Ve uykusunda konuştu.
- А ещё он говорил во сне.
Bir ayı kanın kokusunu aIıp onu uykusunda öIdürmüş.
Медведь учуял кровь и растерзал её прямо в спальном мешке.
Amcan Kevin dün gece arabasıyla Staines'e doğru giderken uykusunda öldü.
Твой дядя Кевин скончался во сне в прошлые выходные, пока вел машину в Стейнз по шоссе М4.
uykusunda mı?
Во сне?
O sadece uykusunda ağlar.
Только потом кричит во сне.
Ah, ölüm uykusunda bir tuhaflık var.
Вот в чем трудность ;
- Uykusunda konuşuyor. "Seni yakaladım, genç dostum."
Он разговаривает во сне.
Uykusunda sürekli osururdu.
Она даже во сне пукала.