Uğradım перевод на русский
2,605 параллельный перевод
Karaoke bara uğradım.
Завис в "Фонарщике".
# İhanetine uğradım # Siyah kadife kurdelenin
Черная бархатная лента выдавала ее
Yenildim. Başarısızlığa uğradım.
Я потерпел неудачу.
Uğradım, gitmiştin.
Я слезла с карусели, а тебя нет.
- Geçerken uğradım ben de.
Веду беседы. О...
Hayal kırıklığına uğradım.
Ну, я разочарован.
Anlaşmayı sizden öğrenmediğim için hayal kırıklığına uğradım.
Разочарован, что услышал об этом не от вас.
Hayal kırıklığına uğradım.
Я разочарован.
Selam götürmemi istediğin birileri var mı diye uğradım.
Подумал, может, хочешь, чтобы я передал от тебя привет.
Demin taş bir yaratığın saldırısına uğradım.
Я просто был атакован каменной горгульей.
Cole Edwards konusunda hayal kırıklığına uğradım.
Я глубоко разочарован в Коуле Эдвардсе.
Sadece uğradım.
Я просто мимо проходил.
Hem son derece hayal kırıklığına uğradım.
И я ОЧЕНЬ разочарован.
Tecavüze uğradım.
Меня изнасиловали.
Onu kaybedeceğimiz için biraz hayal kırıklığına uğradım.
Может быть я немного разочарована, что мы потеряем его.
Beni ekmenden sonra evine uğradım. Sonra da doğruca buraya geldim.
Я заехал к тебе после того, как ты меня отшил, и потом я сразу приехал сюда.
Elway'e uğradım da, polis merkezine döndüğünü söyledi.
Я от Элвея. Он сказал, ты вернулась в строй.
Söylemeliyim ki senin hakkında biraz hayal kırıklığına uğradım.
Должен признаться, я немного разочарован в тебе.
Açıkçası ben biraz hayal kırıklığına uğradım.
! Вот, Донна.
- Hayal kırıklığına uğradım.
- Я разочарована.
Hayal kırıklığına uğradım.
- М-м. Жаль.
İhanette uğradım.
Меня предали.
- Sanırım saldırıya uğradım.
Думаю, меня только что поимели.
Onu soruşturmaya katmadığınız için hayalkırıklığına uğradım.
Я был разочарован, когда узнал что вы не расследовали этот факт.
Evet, bir kaç yere uğradım.
Да, да. я тут выполняла несколько поручений
Çok hayal kırıklığına uğradım.
Ну, я ужасно огорчён.
Howdy's'e de uğradım.
Я в "Хаудис" заходила.
Ben bir yetişkinim ama ben bile kolları ve gözleri olmadığı için hayal kırıklığına uğradım.
Я имею в виду, что я - взрослая но я до сих пор разочарована... мы не нашли там ни рук, ни глаз.
İnandığım insanlar tarafından, hayatta en çok güvendiğim insanlar tarafından saldırıya uğradım.
Меня похитили из моего дома. На меня напали люди, которым я верила, люди, которым я доверяла бОльшую часть жизни.
- Az önce, beni sen sanan iğrenç bir haydutun saldırısına uğradım.
— На меня только что напал какой-то мерзкий бандюган, который думал, что я — это ты.
Hayır. Belki biraz hayal kırıklığına uğradım.
Может, немного разочарован.
Seni ve senin o aptalca, zavallı ve aciz hırsının aslında ne olduğunu görünce nasıl bir düş kırıklığına uğradığımı, nasıl utandığımı nasıl iğrendiğimi hayal edebiliyor musun?
Можешь себе представить всё разочарование, весь стыд и отвращение, которое я ощущаю сидя насквозь тебя и твои тупые, убогие, голословные амбиции?
- Hayal kırıklığına mı uğradın?
- Ты разочарован?
Ataman Graceland'e gelince hayal kırıklığına uğradın mı?
Ты разочарован своим заданием в Грейсленде?
Saldırıya mı uğradınız?
На вас напали?
Sen cinsel tacize uğradığını mı düşündün?
Тебе показалось, что это было домогательство?
Browning'in eşi ya da sanırım artık dul eşi oldu Boyd'un sabah onlara uğradığını söyledi. ... sen beni listen için aramadan üç dört saat önce oluyor.
Или вдова, кем полагаю, она теперь является, сказала, что Бойд приходил повидаться с ним этим утром, часа за три или четыре до того, как вы позвонили мне с этим списком.
Tecavüze uğradığını mı söyledi?
Она сказала, что была изнасилована?
Peki, kurban ağır ilaçlarla zehirlendi, Kat tecavüze uğradı, gelin bir karşılaştırma yapalım millet, çok basit. *
Ладно, жертву накачали наркотиками для изнасилования во время свидания, Кэт была изнасилована - давайте делать выводы, это просто.
Ne söyleyecektim? "Kızım tecavüze uğradığını düşünüyor fakat kimin ne zaman yaptığını bilmiyor", mu diyecektim?
И сказать что? И сказать : "Моя дочь думает, что ее изнасиловали, но она не знает, кто это сделал и когда это произошло"?
Tecavüze uğradınız mı?
Вас насиловали?
Manny sattığım bazı telefonları toplamak için uğradı.
Мэнни пришел, чтобы забрать выручку за телефоны, которые я продал.
Biraz hayal kırıklığına uğradığımı söylemeliyim.
- Должен сказать, я малость разочарован.
Emniyetten ayrıldığın için nasıl bir hayal kırıklığına uğradığımı söyleme şansım olmamıştı sana.
Я так и не сумел сказать, как я расстроился, что ты ушла из отдела.
Cidden çıkmamız lazım. Uğradığın için sağ ol.
Что ж, нам правда нужно идти, спасибо, что заглянули.
Gerçekten bu kadar çok hayal kırıklığına uğradın mı, sırf haklı olduğunu kanıtlamak için?
Вы так хотели наступления конца света, чтобы доказать свою правоту?
Taylor'a uğradığımı söyleme, olur mu?
Ты не скажешь Тейлор, куда я далеко зашел, не так ли?
Bu arada, bu olayın artık zaman aşımına uğradığına eminim.
Ну и все равно, я уверен, по закону об исковой давности все сроки прошли.
İlk tanıştığımızda gözlerinde, şimdiki gibi hayal kırıklığına uğradığını gördüm.
Первый раз, когда мы встретились, как сейчас, в твоих глазах. Я видел разочарование, как сейчас, в твоих глазах.
47 numara servis dışı. Biz de neye uğradığımızı şaşırdık.
47-я снялась с дежурства, и нас совсем загоняли.
Böyle davrandığın için, ne kadar hayal kırıklığına uğradığımı anlatacak, söz bulamıyorum.
У меня нет слов, как я разочарован твоим поведением. - Что?