Window перевод на русский
26 параллельный перевод
"Doggie in the Window?" ne kadar sattı?
"Эта красотка в окне" -... "
It came in the window.
Он влез через окно.
Balbow Bay Window Dergisi'nden beri yapmamıştık bunu.
Мы не снимались вместе со времен журнала Balboa Bay Window.
Pencereden içeri baktığımda, her yerde kan vardı. Duvarlarda ve yerde..
So I look in the window, and there's blood everywhere- - all over the walls and the ceiling...
"Window-Hammer."
Вейра-майнеров.
# Looking from a window above it's like a story of love
# Взгляд из окна в даль это как история любви
Rear Window gibi, biliyorum.
"Rear Window." Я знаю.
Melissa Ethridge'den "Come To My Window" söyleyebiliriz.
Нам стоит спеть Melissa Ethridge "Come To My Window."
Amerika'yı korumak istiyorsun ama tehdidi gördüğün zaman diğer herkesi dışarıya mı atıyorsun?
You want to protect the United States, but as soon as you're threatened, everyone else's rights go out the window?
Penceremden içeriye bakıyorlar ve...
Peek in my window and...
Bromley'deki Libby Bar'dan küçük bir istek var. "Mr. Wu's A Window Cleaner Now." Al bakalım George.
Дальше в нашей программе прозвучит песня "Когда я мою окна".
Sizinle yüzleştiğinde, sizi vasiyetinden çıkardığını söylemeden önce onu öldürmek için kısa bir zamanınız olduğunu biliyordunuz.
When she confronted you, you knew that you had a narrow window Within which to kill her before she wrote you out. Here's your problem
Yani tam da ölüm saati aralığımızın içinde kalıyor.
Okay, so that falls right within the window
Şu camdan dışarıya bakınca ne görüyorsun?
What do you see out that window?
Evde domuz ızgara yemek istediğimi söyledim fakat babam "Shouting outside the window" şarkısını söylemekte ısrar ediyordu.
Хотели просто барбекю сделать. Но он захотел спеть одну песенку.
Aslında Lucille'in itibarını eşcinseller nezdinde en çok zedeleyen şey The Bay Window dergisinin bir sayısıydı. Tamam.
В действительности речь шла о номере журнала "Бэй Уиндоу", который рассорил её с гей-сообществом.
'çok seksi, he'd make a priest kick a hole in a stained-glass window.
Он такой горячий, что смог бы заставить священника пробить дыру в витраже.
Tabii ki. Daha geçen hafta "Rear Window" u izledim.
Я посмотрела "Окно во двор" на прошлой неделе
Sıçtığımın Window $'u!
Тупая винда, кусок говна!
Sıcak aşk paketi için Camını arala
Open the window for a hot bag of love!
♪ I hear it calling ♪ ♪ Outside my window ♪
* Я слышу зов за моим окном *
Bu evlerdekilerden biri Doyle'u pencerelerinden görmüş olmalı. - Bundan eminim.
Somebody in one of these apartments must have seen Doyle from their window- - I'd bet on it.
Melvin Le-Window için.
Ла-винду.
Metro kartın, Henry'nin ölüm zamanı içinde yolun karşısındaki metroya giriş yaptığını gösteriyor.
Your Metro card shows that you entered the subway across the street during Henry's time-of-death window.
- Apple Mağazasının camekanından içeri bir şişe rom attım diye.
I threw a bottle of rum through the window of the Apple Store.
Cinayet saatinden sonra oraya gitmekle kalmamış.
Not only did she arrive after our time-of-death window.