Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → русский / [ Y ] / Yakında

Yakında перевод на русский

18,542 параллельный перевод
Yakında çok kalabalık olacağız.
И так полно народа.
Yakında gelip seni ziyaret edeceğiz, tamam mı?
Мы скоро придем тебя навестить, идет?
Detayları yakında almış oluruz.
Скоро получим детальный анализ.
Annem yakında dönecektir.
Моя мать скоро вернется.
Çok yakında Milwaukee Polka'sını çalıyor olacağım.
Скоро я научусь играть, как на гармошке.
Yakında rapor verecek zaten. Oradaki varlığımızı meşrulaştıracağım ama rapor gelince, bizi geri çekerler.
Это оправдает наше присутствие там, но как только отчёт зарегистрируют, нас отстранят.
Çünkü yakında gözlük ya da kulaklığa ihtiyacın bile olmayacak.
Вскоре вы не будете нуждаться в защите для глаз и ушей, потому что все это будет у вас в голове.
Yakında hissedeceksin.
Скоро почувствуешь.
Yakında üniversite birikimi bile yapmaya başlayabiliriz.
Скоро мы сможем начать копить на колледж. Да всё нормально.
Çok yakında seni desteklemek için konuşacak kimse kalmayacak.
Очень скоро... никого не останется, кто сможет замолвить за тебя словечко.
- Yakında alamazsın.
В ближайшем времени - нет.
Giden ama unutulmayan ve yakında dönecek Bay Hotchner'ımız Rawdon için profil yazıp mahkemede sunmuş.
Покинувший нас, но не забытый, сэр Хотчнер, который вот-вот будет оправдан, написал профиль Родона, который представил в суде.
Yakında başka yakınınız var mı?
А у вас есть родственники где-нибудь поблизости?
Yakında mı?
Скоро?
Onunla alakası olmayan bir adamdan hamile. Ama yakında bebeğini doğurup büyütmek veya başkasına vermek için Ohio'daki kardeşine taşınacak.
Она беременна от другого, от того, кто уже не с ней, но она скоро уезжает, чтобы жить со своей сестрой в Огайо, чтобы родить там и растить ребенка... или оставить там его.
Ama yakında tekrar yapacağımı sanmıyorum.
Но не думаю, что сделаю это еще раз в ближайшее время.
- Yeterince yakında yaşıyor.
Она живет достаточно близко.
Clyde'n çok yakında polis nezaretinde olacak. Ve önsezilerime dayanarak şunu diyebilirim ki yakalanırsa kanarya gibi ötecek.
Клайд очень скоро окажется в полиции, и догадываюсь, что он запоёт, как канарейка.
Yakında birinci sınıf bir hal alacaksın.
Скоро ты будешь девчонка хоть куда.
Church çok yakında.. .. bir hücreye tıkılacak.
Чёрч будет пойман скоро.
Ve çok yakında beni de seninle birlikte alaşağı edecek.
Скоро оно и меня потащит на дно вместе с тобой
Çok yakında Barry onu tekrar öldürmem için bana yalvaracaksın.
Да, так вот очень скоро, Барри, ты будешь умолять меня убить ее вновь.
Gerçek hayatın, arkadaşların, ailen çok yakında hepsi yok olup gidecek.
Поэтому твой настоящий мир, с твоими друзьями, семьей, совсем скоро просто перестанет существовать.
Çok yakında Flash olduğunu bile hatırlamayacaksın.
Очень скоро ты даже не вспомнишь, что ты Флэш.
Yakında görüşürüz.
Мы скоро увидимся.
Yakında görüşürüz, Flash.
Скоро увидимся, Флэш.
Çok yakında açacağız, söz veriyorum.
Скоро. Обещаю.
Biliyorum hayatım ama anne yakında evde olacak.
Знаю, дорогая. Мама скоро будет дома.
Yakında sorularına cevap vermek için yalvaracak.
Скоро он сам будет рваться ответить на наши вопросы.
Yakında herkese doğruyu söylemen gerekecek biliyorsun.
Знаешь, скоро тебе придётся рассказать всем правду.
Umarım yakında daha fazlasını öğreneceğim.
Надеюсь, очень скоро узнаю больше.
O güzel çocuğun çok yakında bu şekilde patlayacağını tahmin ediyordum.
I knew that pretty boy was a train wreck waiting to happen.
Hey, Javi, bahse girerim senin ordudan eski arkadaşın Kardeşini daha yakında bir şehre transfer ettirebilir Böylece annesinin ziyeretleri daha rahat olur.
Hey, Javi, I bet your old Army buddy could get his brother transferred closer to the city, make those visits a little easier on mama.
Mumyalama olmadan, yakılana kadar buzlukta tutuyoruz ve küllerini bir kahve fincanında size sunuyoruz.
Бальзамировать не станем, но оставим лежать в холодильной камере, пока не сможем кремировать и вернуть вам прах в чём-то, похожем на банку из-под кофе.
Hasta yakınlarına ulaşıp Nefret Dolu Hannah hakkında bir şey öğrenmek istedi.
Она хотела отследить их семьи и узнать, что им известно о Ненавистной Ханне.
Boston Cinayet Masası tarafından tutuklandın, yakınlarında cinayetten tutuklandı, seninle liseye giden herhangi bir kadın,
Арестованных нами за убийство, родственников, арестованных за убийство, женщин, с которыми ты училась в школе, тех, с кем ты росла по соседству.
Kurbanın, Fenway yakınlarında güzel bir evi var, ama temizdi.
У жертвы была неплохая квартира рядом с парком Фенвей, но там чисто.
Golf sahası olarak kullanılabilecek... bir yerin yakınında...
Он владеет собственностью рядом с землей, которая граничит...
Vurduğu zaman yakınında olmak istemezsin.
Когда она бьет, упаси тебя бог оказаться на пути её ударной волны.
Bağırsağın çekal kapakçığa bu kadar yakın olan kısmında yapmadı. Bu yüzden beni izliyor.
Но никогда на части тонкой кишки близ илеоцекального клапана, поэтому ты будешь наблюдать за мной.
Hayatımın geri kalanında bir ameliyathaneye en yakın olacağım an bu olabilir.
И ближе уже не подойду к операционной до конца жизни.
Araştırmalara göre, aileden ve yakın çevreden yapılan olumlu şahitlikler göçmen davalarında en efektif yol.
Исследования показали, что родственники и друзья - наиболее эффективная тактика избежания депортации.
Dave Barton'ın olay sırasında başka yerde olduğunu doğruladık, Fakat Alan'ın yakın zamanda ceza kestiği veya kapattığı Tüm şirketlerle ilgili
Алиби Дейва Бартона подтвердилось, но мы получили список всех компаний, которым Алан в последнее время выписывал штрафы за нарушения или закрывал их.
Mr. Hume, Siz bir operasyon müdürüsünüz Alan'ın yakın zamanda kapattırdığı bir plastik fabrikasında. Doğru mu?
Мистер Хьюм, вы управляющий производством на фабрике пластмасс, которую Алан недавно закрыл, все верно?
Hem zaten çiftler arasında uyumda kafaların denk olması yaşların yakın olmasından çok daha önemli değil mi?
Иногда совместимость намного лучше в интеллектуальном плане, чем в плане возраста, вам так не кажется?
Archer Dunhill'i çoktan gitmiş gibi gösteriyor ama aslında düşündüğümüzden daha yakın olabilir.
Он проворачивает всё так, будто Арчера Данхилла давно нет, когда, на самом деле, он может быть гораздо ближе, чем мы думали.
Yakın bir zamanda, Malvern İstasyonu yakınlarında bulunmadınız, değil mi?
Ребят, вы ведь в последнее время не были в районе станции Малвем, да?
Nicole'ün içinde olduğu yardım konvoyundaki kamyonlardan biri Kolombiya'da isyancı bir ayaklanmanın mı ne yakınlarında görülmüş.
Один из грузовиков в конвое, в котором была Николь, был замечен возле территории повстанцев или где-то там в Колумбии, так что...
Aslında anne babama kendimi her zamankinden daha yakın hissediyorum.
На самом деле, я чувствую себя ближе к родителям, чем когда-либо.
Glasgowstrasse 97, Schillerpark yakınında.
Глазгоштрассе, 97, недалеко от парка Шиллера.
Ancak bu süreçte, yakın gelecekteki şefiniz olarak, karargâhı temin ettiğim gibi sizi de temin ederim ki, her şey kontrol altında, tamam mı?
Но пока суд да дело, в качестве вашего шефа на ближайшее время хочу вас заверить, как только что заверил Генштаб, что все под контролем. Ясно?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]