Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → русский / [ Y ] / Yatın

Yatın перевод на русский

5,668 параллельный перевод
- Sırtının nesi var? - Yerde yatınca acıyor.
Болит, когда я сплю на полу.
Şimdi bacaklarınızı uzatıp, rahatça yatın.
Теперь Вы сможете выпрямить ноги и успокоиться.
Yere yatın!
На пол!
- Yere yatın!
- На пол!
Yere yatın!
Ложись!
Yere yatın! Yere yatın!
Ложись!
- Yere yatın! Yere yatın!
- Ложитесь!
- Yere yatın!
- На землю!
- Yere yatın hemen!
- Живо!
Kızımın arkadaşları yatıya geliyor.
Моя дочь устраивает пижамную вечеринку сегодня,
Bakın, söylemeyi unuttuğu bir şey var ki kendisi 7 yıldır komada yatıyordu.
Ребята, я кое-что забыла упомянуть, она только очнулась после семилетней комы.
Varlığın her şeyi yatıştıracak.
Твоё присутствие всё успокоит.
Sanığın yatırımcılarımızdan sağladığı 30 milyonun yanında kazancın büyük bir kısmı karşılıksız kalıyor.
Из украденных у фирмы 30 миллиардов, большая часть не найдена.
Eve geldiğimde yerde yatıyordu, boğazının etrafında bir tel vardı ve kafa derisi yüzülmüştü.
Я пришел домой, а она лежала на полу с удавкой на горле и содранным скальпом.
Bu kredi limiti bu şehrin geleceği ve cesur yurttaşlarının direnç gücü için bir yatırımdır.
Эта кредитная линия - инвестиция в будущее этого города и в поддержание сил его отважных граждан.
Çocukları yatırmışsın.
Ты уложил детей спасть?
- Tessa'yı da mı yatırdın?
- Ты уложил Тессу спать?
Kalemi biraz sağa yatırın.
Ручку немного вправо наклоните.
Breadstix'te akşam yemeği konusunu yeniden masanın üstüne yatırmak ister misin?
Как насчет того ужина в Бредстиксе?
Bazı müdürlerin ipekten bir tramboline yapılan yatırımın savurganlık olduğunu söyleyebilir ama bu müdür öyle değil.
Кому-то может показаться экстравагантностью заказывать для батута редкий китайски шелк, но только не мне.
Sorbonne'dan mezun olduğumda, Wall Street'teki en büyük yatırım bankalarının hepsi tarafından görüşmeye çağrılmıştım.
После окончания Сорбонны меня приглашали на работу все инвестиционные банкиры с Уолл Стрит.
Kızı çemberin içine yatırın, her iki yanına da birisi yatsın.
Кладите ее в центр и ложитесь по обе стороны от нее.
Klaus, buranın karanlığında açlıkla yatıyorken düşündüğüm tek şey sizlere tek bir ölümlü hayat bıraksam neler olacağıydı.
Клаус, пока я умираю в этом склепе от голода, я могу думать лишь о том, что было бы, если бы я позволила вам прожить человеческую жизнь.
- Yat yere! Yanlış adamı yakaladınız.
Я сказал им не вмешиваться.
Karnını doyurdum ve üstünü değiştirdim, bir saat önce de yatırdım.
Я ее покормила, переодела, и уложила спать час назад.
Yere yat, Tolson. Baylar herkese bi iyilik yapın ve Jefferson Culpepper dışarı gönderin.
Парни, сделайте всем одолжение и отдайте нас Колпепера.
Bu yüzden ben de bazı yatırımcı evraklarını inceledim, ve fark ettim ki isimsiz bir şirkete geri dönüyor.
Я подала запрос на инвесторов, и, оказалось, что все они связаны с анонимной подставной компанией.
Ward'ın şirketlerini karşılaştırıyordum ve paravan şirketlerden biri Mamaki'ye yatırım yapmış in Mamaki.
Я делала сверки по холдингам Уорда и липовой компании, которая вкладывалась в "Мамаки."
Hiçbir zaman hoşuna gitmedi. En azından yatıştırıcının kokusunu aldı.
Всегда его ненавидела, но он прекрасно скрывает успокоительное.
Böyle para yatırmaya devam edersen batacaksın.
Будешь сомневаться, останешься ни с чем.
Kulübün özsermayesi arazi yatırımlarını da garantiliyor.
Капитал клуба гарантирует вложения в землю.
İlk karısını akıl hastanesine yatırdın.
Ты упрятал его первую жену в дурку.
Yere yat amın oğlu.
Ложись на пол, мать твою.
Hatta kafatasını çatlattığı için hastaneye yatırılmasına bile sebep olur.
Даже отправляет его в больницу с проломленным черепом.
Salağa yatıp, birkaç elemanını ele veriyor sonra da yüklü bir emeklilik ikramiyesiyle ayrılıyor...
Он прикинулся ветошью, сдал парочку своих шестерок, и отправляется на пенсию с жирным запасом налички,
Ama arkadaşlarımızdan birinin ailesi Nick'in okul parasını yatırdı.
Но один его товарищ из братства, уговорил родителей оплатить обучение Ника.
Beş yıl yersin, iki yıl yatıp çıkarsın.
Получишь пять лет, выйдешь через два.
Kaybetmeyiz efendim. Ayrıca paranızı yatırdığınızı iddia ettiğiniz Maine, Haven'da şubemiz yok bizim.
Нет, сэр, но, также, у нас даже нет филиала в Хэйвене, штат Мэйн, куда, как вы заявляете, вы сделали вклад.
Odessa'daki her şey ona yatırım yaptı. - Okulunu altın madalya ile bitirdi.
Вы знаете, все, что мы могли бы найти в Одессе, мы взяли и ютятся в него.
Sedyeye yatırın ve üçüncü kattaki ameliyat odasına götürün.
Хорошо, возьмите его на третий этаж сразу и подготовить его к операции. Справа.
Onu bir akıl hastanesine yatıracaklar ki onu tedavi edebilsinler ve başkalarının canı yakmamasını sağlayabilsinler.
Его поместят в психбольницу, чтобы попытаться вылечить и не дать ещё кому-нибудь навредить.
Gazetede birini öldürdüğün ve bir akıl hastanesine yatırıldığın yazıyordu.
Там было написано, что ты убил человека и тебя поместили в психбольницу.
Birçok kadını yatağa yatırdım.
Я подводил к постели многих женщин.
Yatın yere!
.
Şunu bilmeni isteriz ki eğer Jennifer'a yatıya kalmamasını söylememiz gerektiğini düşünüyorsan, bunu yapmaya hazırız.
- Нет, все феерически проебалось. Дело в том... - Ну...
Onu masaya yatırın! Yavaşça!
Положите его на стол!
Konuşmaya çalışıp, hiçbir şey söyleyememekten orada yatıp binaların arasından görülen küçük bir gökyüzü manzarasına bakmaktan.
И я просто лежу там, смотрю на маленький кусочек неба между зданиями. И затем я умираю.
Öyleydi ama Gonzales'in ölümüyle önce bu işin yatıştığını görmem gerek.
Да, но со смертью Гонсалеса, должен убедиться, что это все решится.
İddiaya kaç lira yatırdın?
Сколько денег ты поставил на это?
Adamın biri eşimle yatıyordu.
Один парень спал с моей женой.
Rıhtımları temizlemek için büyük paralar yatırıyorsunuz polis, oraların 10 blok yakınına gelmesin diye.
Ваша задача - выложиться и очистить доки... чтобы полиция наверняка не оказалась там, даже в пределах десяти кварталов.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]