Önümüzde перевод на русский
1,013 параллельный перевод
Önümüzde yaşanacak uzun bir yaşam var.
Мы женаты, у нас жизнь впереди.
Geçmişe olan yolculuğumuzun çoğu hala önümüzde duruyordu.
на нашем пути лежало почти все прошлое нашей Земли.
Evet, önümüzde oturuyordunuz ; size sataştık ve siz de kızdınız.
Да, Вы сидели перед нами, мы Вам мешали и Вы разозлились.
Beyaz balina, önümüzde uzanan Ahab'ın kendisi ve intikamı arasında özgürce yüzerken... günlerce bıkmadan gece gündüz kürek çektik.
День и ночь мы налегали на весла. А белый кит оставался на свободе, всё больше отдаляясь от Ахава, мечтавшего о мести.
Apaçık önümüzde duruyor ki...
Мы очевидно оказываемся...
Önümüzde uzun bir gün var.
У нас полно грязной работы.
İstasyon var önümüzde.
Сейчас будет станция.
Kimse bizim önümüzde duramaz artık.
Теперь никто не устоит перед нами.
Önümüzde uzun bir yol var, evlat.
У нас впереди долгий путь, сынок.
Artık hiçbir şey farketmiyor. Önümüzde uzunca yıllar var.
Теперь это неважно.
Ve haritadaki tek göl tam önümüzde.
Там есть большое озеро. А единственное озеро на этой карте находится прямо.
Manzara önümüzde yavaşça yükseldi.
Перед ними - пейзаж.
Her şeye rağmen önümüzde diz çöküp yalvarırlar, çünkü mutluluklarını bozacak hiçbir şeye tahammül edemiyorlar.
И чем больше вы заставляете их молить об этом, тем они счастливее.
Önümüzde yavaş giden nakliye treni var.
Впереди товарняк.
Hayır, önümüzde yoğun bir programımız var, Kaptan.
У нас насыщенный график, капитан. - Нас всего 20. Обойдемся.
Neden onun kadınına da şimdi önümüzde aynı şeyi yapmasınlar?
Почему с ней нужно обращаться иначе?
Bu, topluluğumuz için iyi bir şey değildir çünkü... önümüzde bulunan şeyin olduğu gibi kabul edildiğini gösterir. Ne yapacağımızı biliyoruz.
Это плохо влияет на наше сообщество и плохо отражается на восприятии вещей.
Sensörler önümüzde bir keşif gemisi gösteriyor.
Сенсоры засекли судно впереди.
Tam önümüzde mevzilendi.
Они стоят на той же позиции, сэр.
Önümüzde ölü bir gezegen var.
Планета прямо по курсу, капитан.
Önümüzde uzanıyor Bir kem talih adası.
Остров Невезения в океане есть
Bak, yarın Roma'da olacağız. Önümüzde 3 gün var.
Послушай, завтра мы будем в Риме, там у нас будет 3 дня.
- Önümüzde sarsıntılı bir hava var.
Нет, у нас там плохая погода впереди.
Tabi ki önümüzde birkaç problem daha var.
Не хочу вас обманывать, у нас все еще есть проблемы.
Önümüzde uzun bir yol var, acele etsek iyi olur.
Ну, впереди долгий путь, так что лучше нам пойти.
Ancak yarım saat önümüzde olabilirler.
Они обгоняют нас на полчаса.
Hala önümüzde 150 kilometre var..
Нам ещё сотни миль тащиться, а ты решил вернуться?
Ama önümüzde ufak bir engel var.
ќднако случилась у нас небольша € заминка.
- İşte önümüzde.
- Вон он.
Önümüzde uzun bir yol var.
У нас впереди долгий путь!
Önümüzde büyük bir gün var!
У нас впереди трудный день!
Önümüzde daha bir buçuk saatlik ağır yürüyüş var. Peşimden marş marş!
Нам еще часа полтора ноги глушить.
Çünkü bir fırsat var önümüzde.
Удобный повод.
Önümüzde bir yer gördüm galiba.
Кажется, там впереди есть.
bekleyemeyiz, önümüzde 2 saatlik bir yürüyüş var.
Мы не можем ждать, нам ведь два часа идти.
Değişim için önümüzde diz çökecekler.
Они будут молить нас.
Genişlemesi için önümüzde birkaç milyar yıl daha var!
Вселенная будет расширятся миллионы лет.
Tarayıcıda bir droid gözüktü. Tam önümüzde.
Сканер показывает, что впереди движется что-то не живое.
Safha değişimi önümüzde 30 saniye içerisinde gerçekleşecek.
Отделение ступеней начнется в ближайшие 30 секунд.
İki üs gemisi tam önümüzde.
2 пкоиа-басеис лпяоста лас.
Birbirimize sahibiz ve yaşayacak bir hayat var önümüzde.
Мы принадлежим друг другу, у нас вся жизнь впереди.
Tünelde bilemediğimiz küçük bir nesne daha var. - Tam önümüzde.
Неопознанный небольшой объект был втянут в Червоточину вместе с нами.
Tam önümüzde.
Это точно впереди.
Bakın önümüzde ne var.
Теперь посмотрите, кто здесь собрался.
Volkanik İo önümüzde dönüyor.
А это вращение покрытой вулканами Ио.
Yine de, hâlâ bu seçimin kesinleşmesi için bile zirveler, protokoller ve anlaşmalardan sonra önümüzde ışık yıllarımız olacak.
Но нам еще предстоят световые годы пути, чтобы укрепить этот выбор, даже с учетом всех саммитов, церемоний и договоров.
son durak önümüzde yatıyor.
Нашим следующим этапом должен был быть Третичный период.
- Şu önümüzde oturan kız...
- С такой полной.
Hadi, kahvaltı etmek için önümüzde 80 kilometre yol var.
Поехали, до кофе 50 миль.
İnsanı kurtarmak lazım, bu sorun önümüzde duruyor, gerçekten.
Надо спасать человека.
Önümüzde bir obje var.
Впереди объект.