Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → русский / [ Ü ] / Üniversite

Üniversite перевод на русский

1,810 параллельный перевод
Okulumuz, çocuğunuza gelişim sürecinde ihtiyaç duyacağı materyalleri, bilim ve sanat eğitiminin her ikisinin de eşit önemde ve % 95'lere varan üniversite kazandırma oranıyla mükemmel bir eğitim hizmeti sunuyor.
Обучение сосредоточено вокруг конкретных потребностей вашего ребенка, равное внимание уделяется искусствам и науке, и показатель поступающих в колледж составляет 95 процентов.
Ayrıca üniversite parası için de çok iyi olacak.
Да и деньги на колледж не помешают.
Osiyan'da üniversite yok.
В Осиане нет колледжа.
Umarım iyi bir üniversite hayatı geçirirsin balo için de iyi eğlenceler.
Желаю удачной жизни в колледже и хорошо провести время на балу.
San Diego büyük bir üniversite şehri,
Нельзя исключать и других струдентов и факультеты.
SDCU'da yaklaşık 65,000 öğrenci var. San Diego ilçesinde 9 üniversite var, 5 özel, 4 devlet.
Знаете, Сан-Диего - это один большой студенческий город, с учетом SDCU - примерно 65 000 студентов.
Yerel üniversite öğrencilerini taradım ki çok fazlalar, mazoşist olduğumdan bunlara askeri personeli de ekledim çünkü San Diego'da çok fazla denizci ve deniz piyadesi var.
Я искала местных студентов, которых много, и я мазохистка, поэтому добавила в список также военных, потому что в Сан-Диего много военных и гражданских моряков.
Kate üniversite öğrencisiyken vergi iadesinde gelir olarak bakıcılığı belirtmiş.
Кейт указала дополнительный доход в качестве воспитателя, заполняя налоговую декларацию, когда была студенткой.
Şu üniversite, bu üniversite diye boğdun kızı.
Только и твердила : "колледж, колледж". Ты не давала ей продохнуть.
Saygın bir üniversite mezunu ve bir devlet üniversitesinde bir profesör.
Выпускник из Лиги плюща и профессор Государственного университета.
Yani, Ashley'nin üniversite başvuruları var.
То есть, Эшли получил свои приглашения в колледж.
İki ay önce Jordan Rutherford, bahar tatilinde 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Vicki Hailama'yı boğmakla suçlanmıştı.
Два месяца назад, Jordan Rutherford был обвинен в удушении Vicki Hailama, 19-летней девушки отдыхающей на весенних каникулах.
Doğruç En son tekneye üniversite birinci sınıf kaynaşma partisinde bindim.
Точно, последний раз я была на борту это на посвящении первокурсников в колледже.
Sen istersen git. Ama listemdeki üniversite profesörü kontenjanını doldurmak üzereyim ben.
Ты можешь закругляться сколько твоей душе угодно, но в списке моих жизненных достижений ёбаный профессор не значится ни разу.
Üç cinayetle ilişkisi bulunan üniversite profesörü James Gellar'ı arıyoruz.
Мы разыскиваем профессора университета, Джеймса Геллара, в связи с тремя убийствами.
Arkadaşlarımın ağzında bugünlerde hep üniversite lafı dolaşıyor. Ama ben gidebilecek miyim onu bile bilmiyorum.
Мои друзья - все они только и говорят как поедут в колледжи, а я даже не знаю, смогу ли я поступить в колледж.
Sasha'yı askerlik yoklamasından muaf tutmamız gerekiyor. Onu neyin beklediğini bilmek zorunda, üniversite mi ya da başka bir şey... Şimdi nerede savaşıyorlardı, Osetya'da mı?
Нам надо заранее понимать, попадает он в институт или, блядь, прямиком в Осетию какую-нибудь.
O parayı çocuklarımı üniversite turuna çıkarmak için biriktiriyordum.
Я копил эти деньги детям на поездку в колледж.
Burası saygın bir üniversite ve sana tek bir kelime daha etmeyeceğim!
Это престижный университет И я не собираюсь больше с вами разговаривать
Şirketin bir üniversite olduğu için her istediğini yapabileceğini mi sanıyorsun?
Думаете, вам все позволено, потому что это университет?
Bir üniversite öğrencisi. Bu sabah koşuya gitmiş ama geri dönmemiş.
Студентка университета, отправилась на пробежку утром, и не вернулась.
Dört yıl üniversite okudun ve şimdi de çiş mi topluyorsun?
Четыре года в колледже и теперь ты мочу собираешь?
Bu yüzden üniversite olayını unutacağım liseyi bırakıp kendi işimi kuracağım.
Так что, я забуду про колледж, брошу школу и открою свой бизнес.
Demek, üniversite yok, iş yok... Hiçbir planın yok mu?
Значит, ни колледжа, ни работы...
Annem buraya üniversite araştırmak için geldiğimizi mi söyledi?
Маман вам сказала, что мы тут колледж выбираем?
Ayrıca USC'de üniversite Yüzme takımındaydım.
Кроме того, я занималась плаваньем в университе Южной Калифорнии.
Tüm üniversite arkadaşlarım beni böyle çağırır.
Все мои друзья по колледжу называли меня так.
Mesele, kızımın üniversite masraflarını karşılayabilmesi için yüzme bursuna ihtiyaç duyması.
Это все из-за того, что моя дочь должна получить стипендию по плаванию.
- Hugo. Stanford üniversite öğrencisi.
- Хьюго, Последний курс Стенфорда.
Ne yaptığımı anlamak zor biliyorum, ama... Thayer'ın dışarısının ne kadar zor olabileceğini anlaması önemli evde uzak, üniversite derecesi olmadan.
Я знаю, очень трудно понять, что я делаю, но важно, чтобы Тэр понял, как трудно может быть там, вдали от дома без образования.
Lise, üniversite, sonsuza dek.
Школа, колледж, навсегда.
Hadi be, şu sahte üniversite fonundan biraz ver işte.
Давай. Дай мне немного из твоих фальшивых кредитов на колледж.
Ben üniversite ikinci sınıfken geldim buraya.
Я сразу стал второкурсником.
Burada üniversite sınavım söz konusu!
Почему ты не можешь помочь мне? Это для поступательных экзаменов в университет!
Bana üniversite günlerini hatırlattı.
Прямо как во времена колледжа.
Çok zekisin. İşte bu, üniversite eğitiminin meyvesini verdiği andır.
Сразу видно, что человек заканчивал колледж.
Ama Tanrıya sükür ki üniversite lise gibi değil.
Но, слава богу, колледж это не средняя школа.
Çoğu üniversite öğrencisi bilmiyor zaten.
Большинство студентов колледжа - нет.
Çocukların tüm üniversite parasını bir otelde harcamayın.
Не тратьте все ваши сбережения детям на колледж на один отель.
Bebeğim, üniversite paranı ödemek için başka bir yol bulabiliriz.
Детка, мы можем найти другой способ заплатить за колледж.
Mükemmel bir üniversite.
Это отличный университет.
Ama üniversite istediklerini yaptığın bir yerdir tutkularını takip ettiğin bir yerdir.
Но... но в колледже ты делаешь то, что хочешь, понимаешь, следуешь своей страсти.
Şahane. Yani yapmam gereken normal bir belgede milimetre boyunda bir şeyi aramak için bir üniversite profesörünün evini taramak.
То есть, всё, что мне надо сделать это обыскать дом профессора ради единственной микроскопической точки на обыкновенном документе.
Ama sonra orta sınıf suçlulardan aşağılık annen çıkageldi Shakespear tarzı düzenbaz tiyatral yeteneklerini başarıyla sergiledi. Ben de gittim, bir avuç düşük profilli üniversite öğrencisine baskın yaptım. Yaptım ki ailenin anasını siktiğimin uyuşturucu işi bozulmasın!
Но потом... потом ты со своей среднестатистической ебаной мамочкой с криминальными наклонностями разыграли такаое замечательное представление, продемонстрировали такие невообразимые высоты Шекспировского лицедейства, что я пошел и повязал гребаную кучку студентов, ну а вы защитили свой ебучий семейный бизнес.
- Genç amcık arıyorum. Bütün hayranları üniversite çağında.
Все его фанатки учатся в колледжах.
* Lafım, hâkimiyetini ele geçiren kızlara, kaldır kadehini üniversite mezunlarına *
* Я представляю девчонок, что захватили власть над миром, * * Поднимаю бокал за выпускниц университетов!
Kendi üniversite paramı kendim veririm.
Я заплачу за свой колледж сам.
Son 5 günde 3 üniversite öğrencisi kampüs dışındaki evlerinde öldürüldü.
Две из них учились в университете Сан-Диего Костал, еще одна - в Сан-Диего Тех.
Demek ki üniversite ortamından hoşlanmıyordu.
Она не участвовала в студенческой жизни?
Jean-Paul, üniversite başvurusunda ona çok yardımcı oldu.
Сэм, мне нужна картинка.
Burada üniversite takımında oynuyor.
У меня есть сын, чуть старше тебя.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]