Şey efendim перевод на русский
1,166 параллельный перевод
Hiçbir şey efendim.
Ничего, сэр.
- Yok bir şey efendim.
- Ни в чем, сэр.
Ben komik bir şey yapmadım, efendim.
- Я не делал ничего смешного, сэр.
Bir uzay-zaman bozulması vardı efendim. Orada bir şey var.
Обнаружено пространственно-временное искажение, сэр и что-то рядом с ним.
- Yanlış bir şey mi var efendim?
Что-то не так, сэр?
Takip edemiyoruz efendim, sensörlere bir şey yapmış.
Я не могу найти его, сэр. Он что-то сделал с системой общего поиска.
Evet, efendim, her şey mükemmel olacak.
Да, все будет просто идеально.
- Böyle şey duymadık, efendim.
- Eщe нe cлышaл тaкoгo, cэp.
Bir şey değil efendim.
Конечно, сэр.
- İçecek bir şey alır mıydınız, efendim?
Хотите что-нибудь выпить, сэр?
Acaip bir şey mi var, efendim?
Происходит что-то странное, сэр?
Burada arkada başka bir şey daha var efendim.
Здесь есть что-то еще, сэр.
- Tarayıcılar bir şey bulamadı, efendim. Fakat fırtınadan etkileniyor olabilirler.
Сенсоры их не регистрируют, но их показания могут искажаться помехами.
Onlar kırbaçlanmış askerler efendim... ve kırbaçlanma bir askere sadece tek bir şey öğretir.
Это поротые солдаты, сэр а порка учит солдат одному.
O lanet şey de ne efendim?
Это что за чертовщина, сэр?
Başkan Barney bunca şey arasında kendi konuşmasını yapamaz efendim.
Президент Берне не может сделать свой доклад. В библиотеке такой гвалт.
Efendim, biz hiçbir şey ima etmiyoruz.
Никто вас не в чем не обвиняет, сэр.
Adamlarım aradılar, efendim. Bir şey bulamadılar.
Мои люди уже сделали это и ничего не нашли.
Şey, ne derler bilirsiniz efendim.
Ну, знаете, есть пословица.
Şey, efendim, bunu söyleyecek kişi ben değilim, ama...
Ну сэр, я не знаю что сказать, но...
- Bir şey beni şaşırttı, efendim.
- Меня удивила одна вещь, сэр.
Hayır. Hiçbir şey yok, efendim.
Ну... нет ничего, сэр.
Gerçekten zor kazanılmış paramızı tezgaha bırakıp ve " Lütfen, Bay Ölüm Taciri, efendim lütfen... bana nefesimi ve giysilerimi kokutabilecek ve ciğerlerimi kurutacak bir şey verin.
Неужели мы обязаны класть наши кровные заработанные деньги на кассу и говорить :.. ... "Пожалуйста, мистер Продавец смерти, продайте мне гавно,.. ... которое разлагает мои лёгкие и которым воняет одежда".
Hiçbir şey, efendim.
Ничего, сэр.
Efendim, posta odasından sizin için bir şey getirdim, ama önce Çok değerli zamanınızdan bir dakikanızı alarak üzerinde iki üç yıldır çalıştığım bir şeyi göstermek isterim.
Сэр, я принес Вам письмо, но сначала я бы хотел занять минуту Вашего времени и показать то, над чем я работал последние 3 года.
- Efendim, herhangi bir şey..?
- Сэр, ещё что-нибудь..?
O halde niye hiçbir şey yapmıyorsunuz? Efendim?
- Почему вы ничего не делаете?
- Şey o zaman, devam edin efendim.
- Тогда проходите, сэр.
- Raporda olmayan bir şey söyle. - Efendim?
Теперь расскажите мне что-нибудь, чего нет в отчёте.
- Başka bir şey var mı, efendim?
Что-то еще, сэр? Да.
Şey, doğrusu evet efendim.
Вообще-то, да.
Lanet şey çok iyi efendim!
- Чертовски хорошее шампанское, сэр. - Обалденный "Кристалл".
Asla sizi ve Konsey'i utandıracak bir şey yapmam, efendim.
Я никогда не делал того, что может запятнать вас или Совет.
- Taş ve çamur dışında hiçbir şey, efendim.
- Только земля и камни, сэр.
Şey, teşekkür ederim efendim. Bu iş için uygun olduğumdan emin değilim.
— пасибо, сэр. я не совсем уверен, что готов дл € неЄ.
Efendim, bir şey buldum.
Сэр, тут что-то есть.
Efendim, bir şey buldum.
Сэр, у меня кое-что есть.
Bir şey söyleyebilir miyim efendim?
Можно вас на пару слов, сэр?
Her şey hazır, efendim.
Все готово, сэр.
Tarama menzilinde bir şey yok, efendim.
Ничего в пределах диапазона сканирования, сэр.
Bir şey buldum efendim.
У тут что-то есть, сэр.
Bir şey yok efendim.
Ничего, сэр.
Şey efendim!
Слушаюсь! Нет!
Şey... üzgünüm efendim.
Извините, сэр. Этого больше не повторится.
Onu dağılmaktan alıkoyan tek şey kuş pislikleri efendim.
Она не разваливается только потому, что её птицы уделали.
Efendim, lrak hava sahasına bir şey girdi.
Объект появился на мониторах над территорией Ирака.
Bir şey eklemek istiyorum efendim, 10 sene önce uzaylılar tarafından kaçırıldığımdan beri, intikam alacağım günü bekliyordum.
От себя хочу добавить, что с тех пор, как меня похитили 10 лет назад, я ждал возможности отомстить.
Her şey yolunda mı efendim?
Вот, теперь слышно.
Bang. Efendim, Daha olumlu şeylere yoğunlaşmayı tercih ederim. Ms. Vindovik'in tanık olduğu şey, genetik olarak yetersiz bir soydan 5,000 tane çok sağlıklı ham ster üretilmiş olduğudur..
С другой стороны, госпожа Виндовик увидела 5000 здоровых хомячков... происходящих от абсолютно негодной породы.
Çok, çok korkunç bir şey, efendim.
Это очень страшный элемент.
Buradayım efendim, Bir şey mi var?
Джульетта!