0ne Çeviri Türkçe
164 parallel translation
0ne should never wish to fall into melodramatic undertones.
İnsan asla aşırı duygusallığa kapılmamalı.
0ne car, but with good rings.
Bir araba ama sağlam tekerli.
0ne of my shoulders is shorter.
Omzumun bir tanesi daha kısa.
0ne stamping imprints on the behind of the telegraphist and the other one cuts his veins because of some girl.
Biri telgrafçı kızın arkasına damga basar öteki bir kız yüzünden bileğini keser.
0ne touch, and he's off home to his beloved general.
Bir darbe ve sevgili generalinden uzakta kaldı.
0ne cannot control one's affairs from that position.
Bir kişi o pozisyonda sorunlarını çözemez.
0ne more duel- - and God knows he needs the exercise- - one more duel would make his reputation.
ve Tanrı biliyor ki antreman yapmalı bir düello daha ona ün kazandıracak.
0ne has to be ready.
Birisi hazır olmak zorunda.
0ne celebration at a time, sir.
Bu aynı zamanda bir kutlama, efendim.
0ne cigarette for each day you obey me.
Bana itaat ettiğin her gün için bir sigara.
- 0ne fish?
- bir balık?
Two trains collided. 0ne was carrying warheads to cherbynsk.
İki tren çarpışmış. Biri Cherbynsk'e savaş başlıkları taşıyormuş.
We believe that train was carrying SS18s, which are 0ne Point Safe.
Trende tam güvenli SS18 taşındığına inanıyoruz.
- 0ne hour, 46 minutes.
- Bir saat, 46 dakika.
( Devoe )'Number 0ne is down.'
Bir Numara düştü.
0ne warhead for us, to do with as we wish.
İstediğimizi yapabileceğimiz bir savaş başlığını biz alacaktık.
0ne assault aircraft is gone.
Bir saldırı helikopteri düştü.
0ne detonated, eight there.
Biri patladı, sekizi seninle.
- ( kelly )'chopper 0ne, anything? ' - Negative.
- Helikopter 1, bir şey var mı?
- This is 0ne.
- Burası Bir.
( Devoe )'Expect he's comin'your way, 0ne.'
- Sana doğru geldiği tahmin ediliyor. - Anlaşıldı.
- ( 0ne )'Do we have a green light?
- Onay verildi mi?
This is 0ne. I have target acquired.
Burası Bir. Hedefi görüyorum.
Leader, this is 0ne.
Lider, burası Bir.
( 0ne )'Negative.
Olumsuz.
He'd tell us to repeat : 0ne
Bize tekrarlayın diye emrederdi : Bir
0ne
Bir
Four 0ne, two, three, four
Dört Bir iki üç dört
0ne, two, three, four
Bir iki üç dört
0ne morning, before dawn I put a rope in my car
Bir sabah şafak sökmeden önce, arabama bir ip koydum.
0ne of their problems is keeping cool, and one of the ways of solving it, of course, is to take a nice cool shower.
Problemlerinden bir tanesi serin tutmak, çözüm yollarından birisi de de elbetteki onlara serin bir duş yaptırmak.
0ne of the adults uses particles of food to tempt a newly-hatched chick down from the nest and on to the water.
Yetişkinlerden biri yeni çıkmış yavruları yuvalarından suya doğru cezbetmek için küçük yemek parçacıkları kullanıyor.
0ne of the raiders starts to display to the chick, trying to entice it away from its parental group.
Hırsızlardan biri yavruya görünmeye başlıyor, sürüden onu ayırmak için ayartmaya çalışıyor.
0ne of them has been recorded as covering an astonishing 1,700 miles in a mere 70 hours.
Bir tanesinin 1,700 mili sadece 70 saatte aldığı kayıtlara geçmiştir.
"0ne", "that's a definite compromise." "Two", "if their boys get hold of us", we're not going to last five minutes.
Bir, bu tam anlamıyla açığa çıkmak olurdu. " İki, eğer bizi bulurlarsa, beş dakika bile dayanamazdık.
0ne by one.
Birer birer.
0ne is architecture, the other, decoration.
Biri mimariyle ilgili, diğeri dekorasyonla.
0ne second.
Bir saniye.
- 0ne more, what's the difference?
- Bir fazla, ne farkeder?
No, that's mine. One True Thing, just out on DVD.
O benim. "0ne True Thing", DVD'ye yeni çıktı.
You want to watch One True Thing, fine.
"0ne True Thing'i" izlemek istiyorsan, izle.
0ne day, these will be the most feared predators in the sea, but in these Jurassic waters, they themselves are prey.
Bir gün, onlar denizlerdeki en korkulan avcılar olacaklar, ancak bu Jurasik denizlerinde, onlar bile birer av.
0ne day, the females will return, and when they do, they will be carrying the next generation.
Bir gün, dişiler geri dönecekler ve döndüklerinde, gelecek nesillerini taşıyor olacaklar.
0ne dinosaur that specialises in defence is the extraordinary Ankylosaurus.
Savunmada konusunda uzmanlaşmış bir dinozor da Ankylosaurus adı verilen olağanüstü bir dinozordur.
0ne of the Tyrannosaurus's principal sources of prey are these bulky Torosaurus.
Tyrannosaurus'ların temel avlarından birisi bu hantal Torosaurus'lar.
0ne-tonne crocodiles live in the lake, and could easily drag the delicate glider to his death.
Gölde bir tonluk timsahlar yaşıyor, ve bu narin kanatlıyı kolaylıkla ölüme sürükleyebilirler.
0ne is already picked on by the others.
Bir tanesi, diğer ikisi tarafından dışlanmış bile.
0ne reason Iguanodon are so successful is they have a new way of tackling plants.
Iguanodon'ların başarısının bir nedeni de bitkileri yiyebilmek için yeni bir yöntem geliştirmiş olmaları.
0ne type of reptile has evolved to thrive in drought.
Bir sürüngen türü, kuraklıkta varolmak için evrimleşmiş.
- Go on, repeat after me : 0ne - 0ne two, three
- Haydi, benden sonra tekrarla : Bir - Bir
0ne, two... three, four, five, six, seven...
Bir! İki! Üç!