20s Çeviri Türkçe
1,428 parallel translation
Instead of smoking, why don't you take me back to my 20s.
Sigara içmek yerine, neden beni 20'li yaşlarıma götürmüyorsun.
So this was used in the'20s and the'30s.
Bu 1920 ve 1930'larda kullanılmış.
Used in the'20s and'30s.
Bu 20 ve 30'larda kullanılmış.
Early 20s.
Yirmilerin başlarında.
Used to talk about the'20s like we're idiots.
20'leri anlatir durur, bizi geri zekali yerine koyardi.
See, dad was in his 20s when his dad married lily and Vivian's mom, so they barely knew each other.
Babası Lily ve Vivian'ın anneleri ile evlendiğinde, babam yirmili yaşlarındaydı. Bu yüzden birbirlerini zar zor tanıyorlar.
Well, there were gin joints in the'20s, that used to have underground passages and secret panels, and you used to have to know the password - -
20'lerde yer altı geçitleri ve gizli bölmelere sahip olan batakhaneler vardı ve girmek için...
It's female, probably in her early 20s.
Dişi, büyük ihtimal 20'lerin başında.
One older, Early to mid-20s.
Biri daha büyük, 20'lerinde.
Late 20s, early 30s.
20'lerin sonları, 30'ların başında.
There are two K-20s?
İki tane mi K-20 var?
Pair of 20s over a nine.
iki çift 20'li üstü 9..
"Okay, these guys are in their 50s." And he's got another band that, "Here, these guys are in their 20s. Hmm."
Tamam bu adamlar 50 li yaşlarda bu adamlarsa 20 li yaşlarda.
Last time I was here, I was in my 20s.
Buraya ilk geldiğimde 20li yaşlarımdaydım.
Caucasian male, early 20s.
Kafkasyalı erkek, 20'li yaşların başında.
He's young. I mean, maybe if he weren't in his 20s.
Çok genç. 20'lerinde olmasa belki.
Now, women in their 20s...
20'lerindeki kadınlar...
All 20s and 50s.
20'lik ve 50'lik olarak.
He's with a girl, early 20s, in a tight red shirt.
Yanında 20'lerinin başlarında, kırmızı tişörtlü bir kız var.
Man, mid 20s, flannel shirt talking to the waitress.
Erkek, 20'lerinin ortasında, flanel gömlekli, garsonla konuşuyor.
No. Not in a whorehouse with a fistful of 20s.
Yo, 20 papelle kerhaneye girilmez.
Female, late 20s, kidney damage.
"Yirmili yaşlarında, kadın, böbrek hasarı."
Based on the ages of the victims, we're looking for an offender in his mid to late 20s.
Kurbanların yaşlarına bakarsak aradığımız saldırgan 25-30 yaşları arasında.
Look, you're just saying that'cause the guy has a crush on you and he tips you in $ 20s.
Bunu söylüyorsun çünkü adam sana aşık ve 20 $ bahşiş bırakıyor.
American writer, not particularly to my taste, much too much of a Nietzschean and what really was once meant by Social Darwinist at one stage but why did he win the tremendous respect of so many people in this country in the 20s and 30s?
Benim zevkime pek de hitap etmiyor ; fazla Nietzscheci. Bir dereceye kadar da Sosyal Darwinist görüşleri var. Ama 20'ler ve 30'larda bu ülkedeki birçok insanın çok büyük saygısını nasıl kazandı?
I was in my mid-20s and I was going through a lot of stuff.
Ben- - yirmili yaşlarımdaydım ve.. Bir çok şey atlattım.
25 % percent of all young men in their 20s suffer from it.
Yirmili yaşlarındaki genç erkeklerin yüzde 25'i bu dertten muzdarip.
Organized killer, male, 20s.
Organize katil, erkek, 20'li yaşlarda.
Most serial killers don't come online until they're in their 20s or 30s.
Seri katillerin çoğu, 20'li ya da 30'lu yaşlara kadar aktif olmaz.
Most periodicals from the'20s haven't been transferred to digital, so this could take awhile.
20'lerdeki tarihlerin çoğu daha dijital ortama aktarılmadı yani bu biraz zaman alabilir.
Earlier when I cross-referenced the names of survivors from the fire, this woman's name came up in a documentary about the roaring'20s.
Yangından kurtulanların adlarını çapraz eşleştirdiğimde bu kadının ismi gürleyen 20'lerle alakalı bir belgeselde çıktı.
On our two o'clock we are passing a group of foot-mobiles, all male, early 20s, definitely not from around here.
İki yönümüzde bir grup yayayı geçiyoruz hepsi erkek, yirmili yaşlarındalar, ve belli ki buralı değiller.
Clumps of them in 10s and 20s.
Gruplar halinde gelmeye devam ediyorlar.
Yes, with a Caucasian male, 20s, brown hair but there's no description of him or the car he was driving.
- Evet, 20'li yaşlarda kumral, beyaz bir erkekleymiş. Onunla ya da kullandığı arabayla ilgili başka bir bilgi yok.
I'm with a woman in her mid-20s.
Walter, 20'li yaşlarda bir kadın var.
All the passports belong to women, all in their 20s, all from Central and South America.
Tüm pasaportlar kadınlara ait. Hepsi 20'li yaşlarında, hepsi Orta ve Güney Amerika'dan.
he's probably in his late 20s to mid-30s.
25-35 yaşları arasında.
SO, THE UNSUB'S A WHITE MALE IN HIS LATE 20s TO EARLY 30s.
Şüpheli 20'li yaşların sonunda ya da 30'lu yaşların başında beyaz bir erkek.
Based on witness descriptions And captured images, The suspect is white, Mid - to late 20s,
Görgü tanıklarının tanımına ve ele geçen resimlere göre şüpheli beyaz, yirmili yaşların ortasında ve tekrarlıyorum,...
And he's late 20s now. I mean, how many girls Could go deceased or missing in Grandview in a 3-year span?
O zaman, sadece 3 yıl içinde kaç kız kaybolmuş ya da ölmüş olabilir ki?
Hey, all the great memories of our 20s took place in that apartment.
20'li yaşlarımızın en güzel anıları o dairede yer alıyor.
- Mid-20s. Eastern European. Tough.
20'lerinde, doğu Avrupalı, çetin biri.
There more than 42 other female 20s agents hanging around the office?
Ofiste gezinen 20li yaşlarda 42 den fazla ajanın var?
I say we hit the joint one more time, wave enough 20s around, maybe someone will give us an address.
Bence oraya bir kez daha baskın yaparsak, iş görür. Belki birileri bize adres verir.
Guy's mid-20s.
25 lerde.
Mid-20s, black. We need an I.D.
20li yaşlarda, Siyahî, Kimliğine ihtiyacımız var.
Female, late 20s, tonic clonic seizure.
Kadın, 20'li yaşların sonunda, tonik-klonik nöbet geçirmiş.
It's been around since the late'20s.
Yirmilerin sonundan beri var.
We don't take anything bigger than 20s.
Yirmi dolardan büyüğünü almıyoruz.
Late teens, early 20s.
Ergenliğin sonu, 20'lerin başında.
It's what we should've done back in our 20s, if we weren't so damn ugly.
Ve bu gerçekten her şeyi açıklıyor.