8am Çeviri Türkçe
72 parallel translation
The church will be ready for mass at 8am.
Kilise saat 8'de ayin için hazır olacak.
We should sight it about 8am.
Yaklaşık sabah saat 08 : 00'de görüş alanımıza girmesi gerek.
I have to be at work at 8AM tomorrow.
Yarın sabah 8'de işte olmam gerek.
- Bus leaves the War Memorial at 8am.
- Otobüs sekizde Stad'dan kalkıyor.
You'll hear from my lawyers tomorrow, 8am.
Yarın sabah 8'de avukatlarımdan haber alırsın.
Youre goin out on Eastern. 8am.
Eastern ile uçacaksın. Sabah 8'de.
No, we took swimming there Monday, Wednesday and Friday at 8am.
Hayır, orada yüzerdik. Pazartesi, Çarşamba ve Cuma sabahları sekizde.
The rendezvous will take place there, at 8am.
Buluşma, saat sekizde gerçekleşecek.
I have a class at 8AM.
Sabah 8'de dersim var.
St Emmanuel was at the methadone clinic from 8am to 11 : 45.
"Aziz Emmanuel" sabah 8'den 11 : 45'e kadar metadon kliniğindeymiş.
It's 8am, Sunday morning.
Pazar sabahı saat 8.
Radio Bordeaux, 8AM Today will be sunny all over!
Bordeaux Radyosu, saat 8. Güneşli bir gün olacak!
Most of you know that an attempt was made on Senator Palmer at about 8am.
Çoğunuz Senatör Palmer'a 8 : 00 civarında bir girişimde bulunulduğunu biliyor.
A large bomb hidden in a van was detonated at 8am outside Liverpool Street station.
Bomba sabah 8'de, Liverpool Caddesi istasyonunun dışında patlamıştı.
Now I want General Yang delivered at 8am.
General Yang'ın 8 de teslim edilmesini istiyorum.
I am going to pick up the General at 8am. Within 20 minutes, the general and I should cross the border.
Generali sabah 8'de alacağım 20 dakika içinde general ve ben sınırı geçeceğiz.
It's 8AM.
Saat 8.
Staying awake till 8am drinking whisky and teaching poker was not strictly tactical.
Sabah 8'e kadar viski içip bir yandan poker öğretmek pek te iyi bir fikir değilmiş.
I'll see you at the station house. 8am.
İstasyon evinde görüşürüz.Bam,
- I thought we said 8am.
- Sabah 8 dedik sanmıştım.,
- No, you said 8am.
- Hayır, sen dedin.
We are open between 8am and 6pm.
Sabah 8'den akşam 6'ya kadar açığız.
Mr. Keefe has a 7am breakfast and the meetings at 8am sharp.
Bay Keefe sabah 7'de kahvaltı alacak ve tam 8'de bir toplantıya katılacak.
A dozen people saw him from 8am to 2pm.
Sabah saat 08 : 00'den gece 02 : 00'ye kadar onu gören bir sürü insan var.
I got here at 8AM...
Ben saat 8'de geldim sabah.
I got an 8AM class.
Sabah 8'de dersim var.
8am.
Saat 8.00.
You weren't seen at the nursing home from 10pm till 8am.
20.00 ila 08.00 saatleri arasında bakımevinde seni gören olmamış.
How do you experience things before 8am?
Saat 8'den önce olayları nasıl karşılıyorsun?
It don't open till 8am. Listen to me. Trust me.
Sabah sekize kadar da açılmayacak.
Oh this alaram will lock at the time of 8am. I'll be there it. Come on fast.
Oh hayır... saat 8'e 2dk kala durmuş inanmıyorum bak... 15 dk sonra ordayım tamam evet bilemedin 20 dk olmadı en geç yarım saate ordayım tamam oh hayır... hayır
- At 8am this morning, - I'm going to cover a story.
- Bu sabah 8 haberleri için bir haber yapacağım.
'It's 8am.
" Saat sabah 8.
You're free to use the recreation room and the courtyard any time 8am to 10pm.
Dinlenme salonu ve bahçeyi sabah 8 ile akşam 10 arasında istediğin gibi kullanabilirsin.
Tomorrow 8AM. St. Georges parking garage.
Yarın 8'de St. Georges'in park alanında.
This morning at approximately 8AM, a huge explosion ripped through the southern wall of the facility.
Bu sabah saat 8 : 00 dolaylarındaydı. Büyük bir patlama binanın güney duvarını tahrip etti.
Meeting at 8am tomorrow.
Yarın sabah 8 de görüşürüz.
Went to the office by 8am, had lunch downstairs at 1 pm, then went to a gun shop in Mongkok, proceeded to the Gun Club at 4pm, then..
8'de ofise gitmiş, 1'de öğle yemeği yemiş, sonra Mongkok'ta silah satan bir dükkana girmiş. Saat 4'te de Silah Kulübüne gittiği görülmüş, sonra...
When he didn't arrive at 8am sharp Monday morning, we knew that something was amiss.
Pazartesi sabahı tam 08 : 00'de burada olmadığında bir şeyler döndüğünü anlamıştık.
From tomorrow, school is at 8am.
Yarın okulun 8'de.
The judge had an appointment at 8am at The Lion, two days before he died. The Lion is a bucket of blood on Church Street.
Yargıcın sabah 08.00'de "The Lion" da randevusu varmış.
So, why would Judge Mead write 8am, if The Lion wasn't open at that time?
"The Lion" o saatte açık olmamasına rağmen Yargıç niçin 08.00 demiş.
I start at 8am, leave at 6pm.
Sabah 8'de başladı,... akşam 6'ya kadar sürdü.
I was here at 8am and was sleeping before that.
08 : 00'de buradaydım ve daha önce uyuyordum.
He pulled her from this pool at 8am this morning. Thank you, George.
Sabah 08.00'de Bayan Goldham'ı havuzdan o çekip çıkartmış.
It's 8am and airline owner Omar Baba is launching an unbelievable transatlantic deal.
Sabahın sekizi ve havayolu sahibi Omar Baba inanılmaz bir deniz aşırı uçuş tarifesi başlatıyor.
It's 8am and back at the airport, coffee kiosk employee Precious is faced with the morning rush...
Saat sabahın sekizi ve havaalanına baktığımızda, kafe görevlisi Precious'un sabah telaşı başladı...
It's 8am, and over at the FlyLo desks it's check-in manager Helen's last day.
Saat 08 : 00 ve Helen'in FlyLo kontrol gişelerindeki son günü.
From 1AM until 8AM, it will save you enough time.
Gece 1 ile sabah 8 arası çalışacak. Sana yeterince zaman kalıyor.
I leave the house at 8am as usual.
Evden 08 : 00'de çıktım her zamanki gibi.
See you tomorrow at 8am sharp.
Yarın 8 de bu noktada görüşürüz