98th Çeviri Türkçe
31 parallel translation
Haydn's 98th?
Haydn 98.
In this portion, the king is eating his horse on the 98th day of the siege.
Görüyor musun? Bu kısımda kral atını yiyor. Kuşatmanın 98. gününde.
98th, Qin Wu Xin defeated Xue Xian Nan at Antelope Hill.
"98'inci düello ; Qin Wu Xin Xue Xian Nan'i Antilop tepesinde yendi"
Thank you for restoring my faith in the 98th Rule of Acquisition.
Doksan sekizinci Kazanç Kuralı'na inancımı tazelediğiniz için teşekkür ederim.
You're going to 370 West 98th Street.
370 Doğu 98. caddeye gidiyorsunuz.
AII cars near Sunnyside and 98th... please respond to 11-80.
Sunnyside'a yakın tüm arabalar ve 98.... Lütfen 11-80'e cevap verin.
Sunnyside and 98th, 11-80.
Sunnyside ve 98., 11-80.
But he's very big for his age - in the 98th percentile.
Ama yaşına göre çok iri - % 98 oranında.
UN survey say Kazakhstan have 98th lowest humor.
BM araştırmasına göre Kazakistan mizahta 98'inci.
We just passed 98th Street.
Milo, 98. Cadde'yi az önce geçtik.
East 98th North Brooklyn- - not exactly Flack's neighborhood,
doğu 98. kuzey Brooklyn
It's funny though. He tested in the 98th percentile in one category.
Bir kategoride % 98 olarak işaretlenmiş.
I'm Jack Whitaker, along with Heywood Hale Broun, Chic Anderson and Frank Wright. We welcome you to the 98th running ofthe Preakness.
Ben Jack Whitaker, Heywood, Hale Broun, Chic Anderson ve Frank'la birlikte yarışı size aktaracağız. 98inci Preakness koşusuna hoşgeldiniz diyoruz.
Your foundation- - Cubans First- - is on East 98th Street.
Vakfınız, "Cubans First" Doğu 98. Cadde'de.
on East 98th.
Doğu 98. Cadde'de.
Your counselor told us you scored in the 98th percentile.
Öğretmenin bize 98 puan aldığını söyledi.
He says that McQueen is doing a job at 645 West 98th Street.
McQueen, 645 Batı 98. Cadde'de çalışıyormuş.
Yup, 97 bombs, this is the 98th, and he goes into the lap of each bomb just like this, without any protection, as if it's not a bomb, but the arms of his girlfriend
Evet, 97. bomba ve bu 98. ve sadece o her bombanın kucağına böyle gider.. herhangi bir koruma olmadan, sanki bomba ya değil de, kız arkadaşının kollarına gidiyor.
The 98th thing I learned about her. She was a school bus.
Onun hakkında öğrendiğim 98. şey bir okul otobüsü olduğuydu.
The only way they could know is if a certain person who watched Pretty in Pink for the 98th time last night ratted her partner out.
Öğrenmelerinin tek bir yolu olabilir o da dün gece "Pembeli Güzeli" 98 kez izleyen ve ortağını ele veren kesin biri varsa, anca öyle.
Weren't you on the beat in the 98th three years back?
Üç yıl önce 98. sayıda değil miydin sen?
Chester Barnes, 98th Bomb Group.
Chester Barnes, 98.'nci Bombardıman Grubu.
From the 98th.
98. bölgeden.
Young Do is 98th place.
Young Do, 98. sırada.
- Take her to 112 West 98th Street.
- Onu 112 Batı 98. Cadde'ye götür Iütfen.
98th time's a charm, huh?
98. denemede süper!
The 98th observation of male respiration monitored through the four stages. Oh, stage one.
Erkek solunumunun 98. gözlemi dört aşama boyunca takip edildi.
Lou, you scored in the 98th percentile.
Lou, hedeflerin yüzde 98'ini vurdun.
An armed robbery on 98th Street?
98. Caddede silahlı soygun mu?
Well, Jimmy, I was embedded with the 98th Airborne.
Pekâlâ Jimmy, 98. Hava İndirme ile beraberdim.
I was in the 98th Airborne.
98. Hava İndirme'deydim.