A band Çeviri Türkçe
5,854 parallel translation
Yeah, and I play in a band.
Evet, ve grupta çalıyorum.
We'll give you a band-aid.
Sana yara bandı vereceğiz.
There's a band of wildlings south of the Wall already led by Tormund Giantsbane.
Tormund Devfelaketi'nin liderliğinde bir grup yabani çoktan Duvar'ın güneyine geçti.
There comes a band and starts to attack the cars. It was an evening, two days before Christmas, so everyone was excited. Everywhere were scattered...
Bir grup gelir ve arabalara saldırmaya başlar tam da yılbaşından iki gün önceki akşam üstü herkes çok heyecanlandı her yer darmadağın İki hafta boyunca süren "Hazine Avı" oyunu Valence ve Grenoble arasındaydı ve biz onları işaretledik yol boyunca işaretler vardı...
Thus magnified, the starlight is split up into a band showing its component colors, the red rays going to one end and the violet to the other.
Yani büyütülen yıldız ışığı bir şerit halinde ayrışıyor bileşen renklerini kırmızı ışınlar bir uca, mor ışınlar diğer uca gidecek şekilde dışa vuruyor.
Let me get you a band-aid.
Dur sana bir yara bandı getireyim.
So are you, like, in a band?
Peki ya senin bir grubun var mı?
Somebody get Lucy a Band-Aid. He's -
Birisi Lucy'ye yara bandı getirsin.
I would stay longer, but this feels like a "rip the band-aid off" kind of moment.
Daha uzun kalırdım ama, bu "yara bandını hızlıca çek" gibi bir olay oldu.
I'll get a band-aid.
Yara bandı getireyim.
You know, I used to love that he was in a band.
Grupta çalmasından hoşlanıyordum.
There's a band of wildlings coming to kill us.
Bir grup yabani bizi öldürmeye geliyor.
If you're afraid of a band of wildlings, how in seven hells did you manage to kill a white walker?
Bir grup yabaniden korkuyorsan nasıl oldu da bir ak gezeni öldürmeyi becerebildin?
- Wh-What's that, a band?
Bu da nesi, müzik grubu falan mı?
- I'm a singer, in a band.
- Ben de bir grupta solistim.
- You're in a band?
- Senin bir grubun mu var?
Dad's in a band and mum hates everything he stands for.
Babam bir grupta çalıyor. Ve annem onunla alakalı her şeyden nefret ediyor.
You ever hear of a band called Nothing?
'Nothing'albümünü duydun mu daha önce?
And thank you for not being a band of hippie murderers.
Ben de bir grup katil hippi olmadığınız için teşekkür ederim.
- I was in a band.
- Bir grubum vardı.
You were in a band.
Bir grubun mu vardı?
As a thank-you for the donation, here's a band-aid.
Bağışınız için teşekkürler. Bu yarabandı size hediyemiz.
They have a band, Darlin'.
Sizin grup " Sevgilim denir.
Will there be a band?
- Bir grup olacak mı?
- It's a support group, not a band.
- Bu bir yardımlaşma topluluğu, müzik grubu değil.
George, not to gloat, but I joined a band.
George, çok sevinme ama, bi'gruba katıldım.
Well, they're not so much of a band as they are a radical musical movement, and the best part is they're not from Chatswin.
Normal bir grupdan daha çok radikal müzik hareketiler. En iyi yanı ise Chatswin'den değiller.
I joined a band, and it's amazing and liberating.
Bir gruba katıldım, inanılmaz ve özgürleştirici.
I didn't join a band.
Ben gruba falan katılmadım.
A lot of Tommy Dorsey, big band?
Tommy Dorsey, büyük grup ha?
Needs to come into music... and I feel a band of love, Of dreams.
Ve hayalimdeki aşk, orkestrası.
I don't know, maybe it fits our-postmodern profile for a Canadian band to best express American anxiety during this gradual post-empire period of decline.
Belki de imparatorluk sonrasındaki bu yavaş çöküş sırasında Amerikalıların yaşadığı kaygıları Kanadalı bir grubun dile getirmesi postmodern profilimize daha uygun düşüyordur.
- A small band of men were seen approaching the fort from the west this morning.
- Ne yazıyor? - Bir çete grubu bu sabah batıdan hisara yaklaşırken görülmüş.
And under this beautiful dark sky, you can see that the Milky Way isn't a uniform band of light.
Bu muhteşem karanlık gökyüzünün altında Samanyolu'nun tektip bir yıldız şeridi olmadığını görebilirsiniz.
I don't know. And you know what? I don't have a second to figure it out, because I'm on a fucking treadmill.
Bilmiyorum, ve biliyor musun bunu düşünmeye vaktim yok çünkü bir koşu bandının üzerindeyim ve durursam çocuklarımız aç kalacak.
It's a nice band.
Güzel bir grup.
Candles and a live band.
Mumlar ve canlı bir orkestra.
It was a paid gig at a club, like a proper band, and, um... he was at that, too, and... and he, er... he saw that and he made this comment.
Bir kulüpte paralı bir konserdi, doğru düzgün bir grup gibi. Ona da gelmiş ve konseri izlemiş. Sonra bir yorumda bulundu.
Yeah, it says a lot about the kind of gigs that we were doing with The Birthday Party at that stage, because we were billed by some promoter as the most violent live band in the world.
Evet, bu, Birthday Party ile çıktığımız konserler hakkında çok şey anlatıyor. O sırada bir organizatör bizi dünyanın en vahşi grubu olarak tanıtıyordu.
Why don't you slap on a patch like everybody else?
Neden herkes gibi nikotin bandı kullanmıyorsun ki?
18-wheelers and a CB radio?
18 tekerlekli araçlar ve sivil radyo yayın bandı mı?
Because of the recent, tragic loss of Samir Meshal, the Stein Group has had to re-launch our search for a partner in the Phase Three roll-out of fibre-optic broadband into the Palestinian territories.
Geçenlerde Samir Meshal'i trajik bir şekilde kaybettiğimiz için Filistin bölgelerine fiber optik geniş bandın ulaştırılmasının üçüncü aşamasında partner için Stein Grubu olarak araştırmamızı yeniden yapmak zorunda kaldık.
Because of the recent, tragic loss of Samir Meshal, the Stein Group has had to relaunch our search for a partner - on the Phase Three roll-out of fibre-optic broadband into the Palestinian Territories.
Geçenlerde Samir Meshal'i trajik bir şekilde kaybettiğimiz için Filistin bölgelerine fiber optik geniş bandın ulaştırılmasının üçüncü aşamasında partner için Stein Grubu olarak araştırmamızı yeniden yapmak zorunda kaldık.
You play like me, it's a tribute band.
Eğer sen'benim gibi'gitar çalarsan, bu sadece taklit olur.
A huge US band in the nineties.
Doksanlarda, büyük, ünlü bir gruptu.
Next time you have a crush, don't invite him to join the band, alright?
Bak, bir dahaki sefere, sırf hoşlandın diye, bir çocuğu gruba katılması için çağırma.
And don't try to kid yourself the boys are alright - You with a band?
- Bir grupla beraber misin?
You were in, like, a mid -'90s kind of riot grrrl band type thing?
Tahmin etmeme izin ver. 90'ların ortasında Riot-Grrrl tarzı bir gruptunuz?
This is a well Cheers band, we like her very much.
İşte tipik bir Alkış başlık ve beni Stan'in kalbidir.
told me to Band-Aid the old heap and gave me 50 bucks to buy a space heater for her office.
döküntüye yarabandı yapıştırmamı söyledi ve bana ofisi için ısıtıcı alayım diye 50 papel verdi.
- A mariachi band?
Mariachi grubu mu?