Abby Çeviri Türkçe
9,226 parallel translation
Abby.
Abby.
Abby?
Abby?
And how's Abby Dewitt?
Abby Dewitt nasıl?
Abby, you here?
Abby, burada mısın?
Abby!
Abby!
I can help, Abby.
Sana yardım edebilirim Abby.
I'm going back to Abby.
Abby'e dönüyorum.
I'm speaking plainly to you, Abby, because I know how much you care about Sam.
Açıkça konuşuyorum Abby. Çünkü Sam'e ne kadar değer verdiğini biliyorum.
When I left yesterday, I went to Abby's.
Dün çıkınca Abby'in evine gittim.
Abby couldn't have gotten the pills.
Abby ilaçlarını alamıyordu.
You shouldn't have done that to Abby.
Abby'e öyle yapmamalıydın.
Not after what they did to Abby.
Abby'ye yaptıklarından sonra değilim.
And poor, lost Abby Dewitt... where is she now?
Peki, zavallı ve yitik Abby Dewitt nerede şimdi?
Abby examined the I.D.
Abby kimliği inceledi.
Abby, it's not like that.
Düşündüğün gibi değil Abby.
Abby, the DNA was in the southeast field office when I was assigned the op.
Operasyona yetkili olarak atandığımda DNA güneydoğu ofisindeydi Abby.
I'm running it down to Abby now.
İncelemesi için Abby'e götürüyorum.
Tony's bringing the sample to Abby, as we speak.
Tony örneği Abby'e götürdü.
Commander, Abby Sciuto and I might have some better luck.
Abby Sciuto'yla ikimiz bu konuda yardımcı olabiliriz Binbaşı.
I'll... run down to tell Abby.
Abby'e haber vereyim.
Abby first.
- Önce Abby.
Hey. Abby found a relative.
- Abby Orlando'nun akrabasını bulmuş.
I was able to access the laptop on my own, so you might as well get back on your... your, uh...
Bilgisayarın şifresini çözdüm bile. O yüzden geldiğiniz gibi- - Sen Abby Sciuto'sun.
I mean, it was...
Merak etme Abby.
Abby, don't worry about it.
Bu olay geçmişte kaldı.
Listen, you, our friend Abby Sciuto here said that we need to get to work, so...
Arkadaşımız Abby Sciuto işimize dönmemizi istiyor. Konuşmayı bırakıp çalışmaya başlasak nasıl olur?
Just like Abby said.
Abby'nin söylediği yerdeydi.
Abby told me you were in town.
Abby geri döndüğünü söyledi.
Abby wasn't able to I.D. him him from the video, but she was able to get a clear image of the license plate. McGEE : The car doesn't belong to the driver.
Abby görüntülerden kimliğini belirleyemedi ama plakanın temiz bir görüntüsünü elde etti.
Already sent it up to Abby.
Numuneleri Abby'e gönderdim bile.
Boss, Abby talk to you yet?
- Abby aradı mı patron?
Matches the description Abby got from the gas station video.
Abby'nin benzinlikteki görüntüden çıkardığı tarife uyuyor.
I think there's a good chance the killer took it with him, but I did pull some prints off the chair the victim was tied to.
- Hayır, büyük olasılıkla katil yanında götürmüştür. Fakat kurbanın bağlandığı sandalyeden parmak izi almayı başardım. Abby'e göndereceğim.
I'll get'em to Abby. - Tony, Bishop? - All right.
- Tony'le Bishop nerede
Abby...
Abby.
Ev...
Jimmy, Ducky, ve Abby.
Don't you want to say hi to Ducky and Abby and Jimmy?
Ducky, Abby ve Jimmy'e merhaba demeyecek misin?
I tried opening it there, but this thing is a virtual Fort Knox of firewalls and security codes. Run it by Abby.
- Orada açmaya çalıştım ama bu şeyin güvenlik duvarı ve şifreleri çok karmaşık.
Well, she's tied up trying to get Ensign Wilt's car into evidence, so I called Cyber Operations and they have their best agent on the way now.
- Abby'e götür. - Teğmen Wilt'in arabasında kanıt bulmaya çalışıyor. Siber Operasyonlar bölümünü aradım.
I was just about to take it over to Abby.
Bunları Abby'e götürmek üzereydim.
Whoa, dibs, Abby?
Senin mi Abby?
Yes, well, Abby and I have joined forces for a moment.
Abby'le güçlerimizi bir süreliğine birleştirmeye karar verdik.
Abby confirmed the bayonet was used to kill Ensign Wilt.
- Abby süngünün Teğmen Wilt'i öldürmekte kullanıldığını onayladı.
Uh, Abby got his laptop from the police, but she was pulled into something else, so she asked us to read you her findings.
Abby polisten bilgisayarını aldı. Fakat başka bir şey daha buldu. Bulduğu şeyi okumamızı istedi.
Abby, quiet.
- Sessiz ol Abby.
This grotesque reading is from The Calling forum that Abby found on the Deep Web.
Bu garip yazı Çağrı'nın forumlarında dağıtılıyor. Abby karanlık internette buldu.
Abby said Sadiq modified the explosives.
Abby, Sadiq'ın patlayıcıları modifiye ettiğini söylemişti.
I was with Abby working on the video game and...
Abby'le beraber bilgisayar oyunu üzerinde çalışıyorduk.
Abby, the firewalls are up, right?
Abby, güvenlik duvarları açık mı?
I have to go downstairs now, before Abby and Liz get up here, but I'll be right back as soon as I can.
Abby ve Liz gelmeden aşağıya inmeliyim. Hemen geri geleceğim.
Well, Abby?
Abby?