Adjourned Çeviri Türkçe
764 parallel translation
Meeting's adjourned.
Toplantı sona ermiştir.
Court is adjourned.
Duruşma ertelenmiştir.
The club is adjourned.
Toplantı sona erdi.
The committee is not adjourned yet!
Oturum henüz kapanmadı.
Court is adjourned.
Duruşma bitmiştir.
This court is adjourned till tomorrow morning at 9 : 00.
Mahkeme yarın sabah 9 : 00'a ertelenmiştir.
Court's adjourned!
Mahkeme ertelenmiştir!
The court is adjourned, pending the return of the jury.
Mahkeme, jurinin dönüşüne kadar ertelenmiştir.
Court is adjourned while the state's alienist examine Mrs. Carlsen.
Eyalet psikiyatrı Bayan Carlsen'ı muayene ederken dava ertelenmiştir.
This court stands adjourned to the wreck of the Southern Cross.
Bu mahkeme Güneyin Buharlısı'nın enkazının olduğu yerde yapılacak.
Court's adjourned.
Oturum bitmistir.
This hearing is adjourned until tomorrow.
Duruşma yarın sabaha ertelendi.
Court's adjourned.
Mahkeme bitti.
Hearing adjourned.
Duruşma tehir edilmiştir.
We waited till 5 : 30, then we adjourned the lecture and both went to the pub.
5 : 30'a kadar bekledik. Sonra konferansı bitirip meyhaneye beraber gittik.
Hadn't we better adjourned?
Anma toplantısına son versek iyi olmaz mı? - Demek istiyorum ki...
Court is now adjourned.
Oturum sona ermiştir.
Court stands adjourned till tomorrow at 3 : 00.
Mahkemeye yarın saat 3 : 00'te toplanmak üzere ara verilmiştir.
Would it be convenient to you if we adjourned now?
Şimdi bir ara versek sizin için uygun olur mu?
Court adjourned!
Mahkeme ertelendi!
Court is adjourned.
Mahkeme sona ermiştir.
Court is adjourned.
Oturuma son verilmiştir.
House is adjourned.
Meclis dağılsın.
- Ladies and gentlemen... this meeting of the mutual admiration society... is now adjourned.
- Bayanlar baylar karşılıklı hayranlık ifade etme toplantımız... burada sona ermiştir.
Meeting is adjourned.
Toplantı bitmiştir.
Court is adjourned for today.
Duruşmaya bugünlük ara veriyorum.
The case is adjourned.
Oturum bitmiştir.
This hearing is adjourned.
Duruşma sona ermiştir.
Court adjourned.
Mahkeme dağılabilir.
Okay, we're adjourned.
Tamam, duruşma bitmiştir.
- The assembly adjourned for a month... but I know where he lives.
- onu nerede bulabilirim? - meclis 1 ay ertelenmiş... fakat nerede yaşadığını biliyorum.
This court is finally adjourned.
Mahkeme ertelenmiştir.
Meeting adjourned.
Toplantı kapanmıştır.
Court's adjourned.
Mahkeme sona erdi.
Then the court will stand adjourned... and give you time to prepare one. [Spectators Murmuring] What do you think about the day's doings, Col. White?
O zaman duruşmayı, sizin hazırlanmanıza... zaman vermek için erteliyorum.
The court has adjourned.
Mahkeme bitmiştir.
Court's adjourned.
Duruşma sona erdi.
In which case, I declare this meeting adjourned.
Bu durumda davayı erteliyorum.
Court now stands adjourned.
Mahkeme sona ermiştir.
Then, one day after the court adjourned, I was a little slow in getting out, and I saw him waiting for me.
Sonra, bir gün, mahkemeye ara verildikten sonra, çıkmakta biraz gecikmiştim, beni beklediğini gördüm.
Court is adjourned until 10 : 00 tomorrow morning.
Mahkeme yarın sabah saat 10 : 00'a ertelenmiştir.
This court stands adjourned until 9 : 00 a.m. Tomorrow.
Yarın sabah dokuza kadar mahkeme tatil edilmiştir.
- Janey, court isn't adjourned. Sit down.
- Janey, mahkeme oturumu kapatmadı.
Court's adjourned.
Mahkeme bitmiştir.
"There being no further business, the meeting was adjourned at 8 : 30 p.m."
" Başka bir iş kalmadığından toplantının 8.30'da sona erdirilmesi...
Due to the excessive heat, court is adjourned until ten tomorrow morning.
Aşırı sıcaklar nedeniyle duruşma yarın sabah ona ertelenmiştir.
The court is adjourned.
Duruşma ertelenmiştir.
Court is adjourned until ten o'clock tomorrow morning.
Yarın sabah 10'a kadar oturuma ara verilmiştir.
I hereby declare this court is adjourned sine die.
Mahkeme belirsiz bir tarihe ertelenmiştir.
So the conference adjourned until tomorrow.
Toplantı yarına ertelendi.
I move that this court be adjourned to the wreck of the Southern Cross.
Güneyin Buharlısı'nın enkazına dalış yapılana dek bu duruşmayı erteliyorum.