Adopted Çeviri Türkçe
2,889 parallel translation
- He's adopted.
- O evlatlık edinilmiş.
But you merely adopted the dark.
Ama sen karanlığı zar zor benimsedin.
- Josef is adopted.
- Josef evlatlıktı.
So he was adopted by the Ek family.
- Ve böylece Ek Ailesi tarafından evlat edinildi.
- Yes, you are adopted.
- Evet, seni evlatlık almışlar.
Then FDR, we went to this animal shelter and he adopted a 12-year-old dog with a milky eye.
FDR ise hayvan barınağına gitti ve 12 yaşında bir köpeği aldı.
You adopted the family attitude fast!
Atalarımızın ruhlarına ihanet etmen fazla uzun sürmedi!
We adopted a black baby.
Siyahi bir bebek evlat edindik.
I'm adopted.
Evlatlık alındım.
And that we have a niece who we adopted.
Bir yeğenimiz var. Onu evlat edindik.
Oh, he was adopted?
Evlatlık mıymış?
Born in New York, bounced around foster homes until the Diehl family adopted him.
New York'ta doğmuş, Diehl ailesi evlat edinene kadar besleme evlerinde dolaşmış.
Adopted sister.
Evlatlık kardeşi.
Harlan Diehl raped his sister... his adopted sister.
Harlan Diehl kızkardeşine tecavüz etti, evlatlık kızkardeşine.
And the chances of a dog like him being adopted from the shelter are minimal. So in about a week, he's likely to be put down.
Yani bir hafta içinde ölebilir.
Marie, my adopted sister, but we never mention that.
Marie, benim evlatlık kız kardeşim ama biz bundan hiç söz etmeyiz.
And most miserable thing of all is that when I returned to base, I learned that my cashier shot stray dog? ? that we adopted.
Ve en üzücü şey ise, üsse geri döndüğümüzde evlat edindiğim, köpeğimi vurduklarını öğrenmem oldu.
I was adopted.
Ben evlatlığım.
- I am adopted, so I was adopted, basically.
Evet, evlatlık alınmışım. Bu yüzden, kısacası beni evlatlık almışlar.
- Being adopted?
- Evlatlık olmak mı?
- It was weird because my little sister, Jill, was not adopted..
Çünkü kız kardeşim Jill, evlatlık değildi.
Just after the war, I was adopted by a peasant family who lived right next to the orphanage.
Savaştan hemen sonra, yetimhanenin hemen yanında yaşayan köylü bir aile tarafından evlat edildim.
No, I was adopted.
Hayır, evlat edinilmişim.
Anyway, my adopted family moved away.
Neyse, üvey ailem taşındı.
You are adopted by a mysterious benefactor?
Gizli bir hayırseverin himayesi altına girmişsin.
I adopted her to be loved.
Sevilsin diye haneme aldım onu.
Any of you ever been accused of having a Negro child out of wedlock because your adopted daughter was born in Bangladesh?
Hiçbiriniz bu tarz bişeyle suçlandı mı? Bangladesh de doğan çocuğunuz evlat edinildi diye?
I've adopted one
- Birini evlat edindim.
The army adopted it in error.
Ordunun yaptığı bir yanlış.
They should give them to the kids who don't get adopted.
Evlatlık edinmeyen çocuklara verseler keşke.
He was adopted by the Giffords family when he was 13.
13 yaşındayken Giffords ailesi tarafından evlat edinilmişti.
I thought it was only because I was adopted by humans that I went to human school.
Sanırım Bu Sadece İnsanlar Tarafından Evlat Edinilmem ve İnsanların Okullarına Gittiğimdendi.
This is William, the adopted boy's father.
Bu William... evlatlık oğlanın babası.
In your last incarnation, you were murdered by Sean, your adopted brother.
Bir önceki yaşantında... Sean tarafından öldürüldün... evlatlık kardeşin.
He could be adopted. Look, the point is, Didi's bonkers for you.
Evlatlık da olabilir, bak Didi senin için deliriyor.
- I'm adopted.
- Ben evlatlığım.
- Adopted the baby hedgehog. Yes.
- Evet bebek kirpiyi de aldılar.
Your resignation will be officially adopted at tonight's meeting.
Görevden alınışın bu akşamki toplantıda onaylanacak.
And when they became men, they were devoted to their new caretakers to serve their adopted empire.
Ve erkek olunca, onların yeni bakıcıları için tahsis edildi manevi imparatorluk hizmet etmek.
I'm Christopher, and this is my adopted daughter Opal Louise.
Ben Christopher, bu da evlatlık kızım Opal Louise.
- Are you adopted?
- Evlat mı edinildin?
it didn't take me long before i realized i was adopted.
Evlat edinildiğimi fark etmem uzun sürmedi.
I was adopted five years ago.
Beş sene önce evlatlık verilmiştim.
You were adopted.
Seni evlat edinmişlerdi.
You're not going to tell me I'm adopted, are you? Oh, very good (!
Bana evlatlık olduğumu söylemeyeceksiniz, değil mi?
Maybe some.. Some modern-day cabal of businessmen like Crawford has adopted the philosophy of this group and they're trying to install their own people in government to serve their companies'interests.
Belki de Crawford gibi iş adamlarından oluşan bir grup bu felsefeyi benimsemiştir ve şirketlerinin çıkarlarını korumak için kendi adamlarını hükümete yerleştiriyorlardır.
This is Comrade Ye Ling, Shanghai Customs Director's adopted daughter
Şangay Gümrük Şefinin manevi kızı Ye Ling.
- I was adopted, so, no.
- Evlatlığım yani hayır.
Travis was adopted.
Travis evlatlıktır.
I wasn't adopted, okay?
Evlatlık değilim tamam mı?
♪ Tell him I'm adopted.
Ona, kalbimin çalındığını söyle.