Adrien Çeviri Türkçe
175 parallel translation
- "Adrien..."
- Adrian ne demek? Adrian.
Adrien, don't you love me anymore?
Adrien, artık beni sevmiyor musun?
Behave, Adrien.
Kendine hakim ol, Adrien.
Adrien!
Adrien!
Adrien!
Neler oluyor? Adrien!
What are you doing here?
Rüya mı bu? Adrien, burada ne işin var?
Adrien, save me!
Adrien, kurtar beni!
- Adrien, what did I tell you?
- Adrien, sana ne dedim ben?
Adrien, try it, it's not difficult.
- Adrien, sen de dene. Çok kolay.
Adrien, did you hear?
Adrien, duydun mu?
They kidnapped me, and Adrien, my fiance, saved me.
Beni ve Adrien'i kaçırdılar. Nişanlım beni kurtardı.
Wait, Adrien calls.
Dur, Adrien beni çağırıyor.
Besides, you're still in love with this poor Adrien.
Ama sen hâlâ Adrien denen o sefil adama âşıksın.
Adrien, help!
Adrien, imdat!
ADRIEN perhaps style is more important than beauty.
- ADRIEN Belki de stil güzellikten daha önemlidir.
Haydée, have you met Adrien?
Haydee, Adrien ile tanıştınız mı?
Adrien, would you get my jacket?
Adrien, ceketimi getirebilir misin?
Adrien's right.
Adrien haklı.
I refuse to get mixed up in your schemes, Adrien.
Adrien, çevirdiğiniz dolaplarla aklım karışsın istemiyorum.
Go to the moon, Adrien.
Sen Ay'a çık, Adrien.
They often go to the Adrien, you know it?
Sık sık Adrien'in yerine giderler.
They came passed Adrien's
- Nerede? - Adrien'in yerinin yakınlarında.
Adrien thought you'd be at my party.
Adrien, beni görmek istediğini söyledi. Gelmedin de... Araba kazası mı geçirdin?
Adrien said that in winter you see schools of whales right off the coast.
Adrien dedi ki, hemen sahilin kıyısından bakınca balina sürülerini görebiliyormuşsun.
adrien : yeah, come on.
Evet, hadi.
adrien : oh, god, i'm hit!
Aman tanrım, Vuruldum.
adrien called when she heard what was happening.
Neler olduğunu duyduğundan Adrian aradı.
adrien : it's over.
Her şey bitti.
Your Adrien.
Adrien'in.
Your ever-loving Adrien.
Seni hiç bu kadar sevmemiş olan Adrien'in.
I dream of better times ahead when you'll forgive me and join me here one orange-colored day.
Beni bağışlayacağın ve yanımda olacağın güzel günleri hayal ediyorum. Portakal rengi bir gün, sonsuz aşkımla, Adrien'in.
Adrien Brody?
Adrien Brody?
Anna and Andrea are invited to the Presidential Palace this evening. It's a party.
Anna ve Adrien dün akşam Başkanlık Konutu'na davetliydiler.
You dropped 15 Ibs. You looked like fucking Adrian Brody in "The Pianist."
Piyanist'teki Adrien Brody gibiydin.
Adrien... If anything ever happens to you I'll be there... for your kids.
Adrien sana bir şey olursa çocuklarına ben bakarım.
His name was Adrien Bauer.
- Bu adam. Adı, Adrien Bauer.
It wasn't just me, mom was there, too, and a few nervous locals, one who seriously looked like Adrien Brody.
Sadece ben yoktum, annem de oradaydı ve birkaç endişeli yerli, birisi Adrien Brody'e çok benziyordu.
Guys, say helloto Adrien Beaky.
Beyler, Adrien Beaky'ye merhaba deyin.
Adrien Beaky.
Adrien Beaky.
His name is Adrien.
İsmi Adrien.
Adrien?
Adrien olabilir mi?
Thanks, but I don't need Adrien's parents on my back too.
Ben almayayım, Adrien'in ailesinin de başıma bela olmasını istemiyorum.
If Adrien was stupid enough to break the law, he should bear the consequences.
Adrien kanunları çiğneyecek kadar aptalsa sonuçlarına katlaması gerekiyor.
Everyone here is treated correctly, including Adrien Marsac.
Burada herkese düzgün davranılır, Adrien Marsac da dâhil.
We have three drug cases like Adrien Marsac's in three Paris high schools, four with Brancion.
Paris'te Adrien Marsac'ınki gibi uyuşturucu vakası olan üç lise var, dördüncüsü Brancion'da.
A night club frequented by rich kids and Adrien Marsac's supplier, Rachid.
Zengin çocuklarla ve Adrien Marsac'ın tedarikçisi olan Rachid'in uğradığı bir gece kulübü.
Tonight, before he learns of Adrien's arrest.
Bu gece, Adrien'ın tutuklandığını öğrenmeden önce.
Adrien...
Adrian! Direk!
You know, It's awful.
Adrien hiç böyle değildi.
it wasn't just me, mom was there, too, and a few nervous locals, one who seriously looked like adrien brody.
Sadece ben yoktum. Annem de oradaydı. Ve birkaç endişeli yerli.
ashley... mom, you thought he was hot, too.
Birisi Adrien Brody'e çok benziyordu. Ashley... Anne, sen de seksi olduğunu düşünmüştün.