Aid kit Çeviri Türkçe
429 parallel translation
- Where's the first-aid kit?
- İlk yardım çantası nerede?
- Sande, get that first-aid kit.
- Sande, ilkyardım çantasını getir.
Get the first aid kit, please.
İlk yardım çantasını getirin lütfen.
See if you can find a first-aid kit.
- Kadın ve bebeğe ne oldu? - İlkyardım çantası bakının.
Here's the first-aid kit. It's been pretty well smashed up.
İşte ilkyardım çantası.
Ease her off and put her on 160 and then get that first-aid kit.
Biraz hızını kes, rotayı 160'a ayarla, sonra da ilk yardım çantasını getir.
- Bring the first aid kit.
- İlk yardım setini getir.
- Hurry up with that first aid kit.
- İlk yardım seti kimdeyse acele etsin.
Bring that first-aid kit over, please.
Lütfen ilk yardım malzemesini buraya getirin.
Birdie, hurry with that first-aid kit!
Birdie, ilk yardım malzemesini alıp acele et!
- The first-aid kit is in the kitchen.
- İlkyardım seti mutfakta olmalı.
Bring the first-aid kit.
İlk yardım çantasını getir.
There's a first-aid kit below.
İlk yardım çantası var aşağıda.
Take "Quininocilline" from out your first-aid kit.
İlk yardım kitindeki'kinin'kutusunu al.
Jeff... there's some bandaging in the first-aid kit out in the barn.
Jeff ambarda ilk yardım kutusu olacak.
Get the first aid kit.
İlk yardım çantasını getir.
You'll find it on the left near the first aid kit. Go at once and come back immediately.
İlk yardım kutusunun hemen solundadır.
- Get the first aid kit.
- İlk yardım çantasını getir.
First-aid kit.
İlk yardım kiti.
- The first aid kit!
- İlk yardım seti!
Maggie, there's a first aid kit in the upstairs bathroom.
Maggie, üst kattaki banyoda bir ilk yardım çantası olacaktı.
Do we have any morphine in the first-aid kit?
İlk yardım çantalarında hiç ağrı kesici yok mu?
And a first aid kit and fire extinguisher.
Bir de yardım çantası ve yangın söndürücü...
- I'll get the first aid kit.
- İlk yardım çantasını getireyim.
- Morris, get the first-aid kit.
- İlk yardım çantasını getir.
Bring the first-aid kit, damn it!
İlk yardım çantası getir!
You worry about the First Aid Kit and the batteries.
İlk yardım kutusu ve pillere dikkat edin.
I've got some cormen in the first aid kit!
İlk yardım kutusunda biraz naneruhu var!
My camera, the First Aid Kit, the compass, everything.
Kameram, ilkyardım kutusu, pusula ve herşey.
But you'll help me Go get your first-aid kit
Yardım edeceksin. Git, ecza malzemelerini getir.
Now get the first aid kit before you have to use it on yourself!
Kendin için kullanman gerekmeden önce ilk yardım setini getir!
Rusty, find the first aid kit, then bring the suitcases here.
Rusty, ilk yardım çantasını bul, sonra da bavulları buraya taşı.
I doubt you'll have need it but, there's a tranquilliser gun in the First Aid kit.
İhtiyaç duyacağınızı sanmam ama çantada yatıştırıcı silah var.
- First-aid kit, quickly.
- İlk yardım çantası, acele.
- Where's the first-aid kit?
- İlk yardım seti nerede?
- I can't find the first-aid kit.
- İlk yardım setini bulamıyorum.
Forget the first-aid kit.
İlk yardım setini boşver.
The first-aid kit.
Pilgrim.
Bring the first-aid kit!
- Bacaklarını tut! - Çabuk!
Bring the first-aid kit! Damn it!
- İlk yardım çantasını getirin!
- The first-aid kit!
Dalmaya hazırlanın.
Would you bring me - the first-aid kit from that car?
Arabadan ilk yardım çantasını... -... getirebilir misin?
Break out your first-aid kit. Now.
İlk yardım çantasını getir, evlat.
No, Marion Soames is bringing her first aid kit.
Hayır, Marion Soames ilk yardım çantasını getiriyor.
And two bearers, and guns and ammunition and a first-aid kit, and beads. And a mosquito-net and a sextant.
İki hamal, silah, mühimmat ilk yardım çantası, tespih, cibinlik, sekstant olacak.
Somebody get me a first-aid kit.
Birisi bana ilk yardım çantası getirsin.
Andy, go get me the first-aid kit under the kitchen sink really fast.
Hemen bana mutfak lavabosunun altından ilk yardım çantasını getir.
All I have is a first-aid kit.
Yanımda sadece ilk yardım çantası var.
Geez, get a first aid kit. Blanket.
Tanrım, ilk yardım çantası getirin.
Oh, get the first aid kit.
İlk yardım çantasını getir.
Now, I have a first aid kit around here somewhere.
Şuralarda bir yerde ilk yardım çantam olacaktı.