Alison Çeviri Türkçe
3,443 parallel translation
- Alison!
- Alison!
Alison.
Alison.
Alison...
Alison...
Why do not you leave your stuff with Alison, and come on inside?
Eşyalarını Alison'a bırakır mısın? İçeri geçelim.
And Alison gave me two black eyes.
Alison bana iki siyah göz verdi.
- You're not Allison!
- Sen Alison değilsin!
'Today, their friend, Alison DiLaurentis''whose murder conviction was recently overturned is about to address the public for the first time.
Cinayet davası yeni düşürülen arkadaşları Alison DiLaurentis ilk defa basın açıklaması yapacak.
Excuse me, Alison, Alison, one question.
İzninizle. Alison? Alison, tek bir soru lütfen?
If he really thinks that she's here alone there is no way he'll pass up the opportunity to grab her.
Eğer gerçekten yalnız olduğuna inanırsa Alison'ı alma şansını es geçmeyecektir.
Alison and Campbell should be on everyone's screensaver from here to Lake Michigan.
Alison ve Campbell buradan Michigan Gölü'ne kadar herkesin radarında olsun.
No sign of Alison or Andrew at the Campbell Farm.
Çiftlikte ne Alison'dan ne Andrew'dan iz yok.
'I said, open the trunk of the car, Alison.'
Dedim ki arabanın bagajını aç, Alison.
- Alison, with him...
- Alison, onunla...
- Fuck off, Alison.
- Siktir git, Alison.
Thank you, sestra Alison.
Teşekkür ederim Alison kardeş.
No, but you met Alison and Cosima.
Evet ama Alison ve Cosima ile tanıştın.
Honestly, Alison, I am so inspired by your recovery.
Gerçekten Alison. Rehabilitasyon sürecini hayranlıkla takip ettim.
Me, Sarah, Alison.
Ben, Sarah, Alison.
And Alison Hendrix?
Ya Alison Hendrix?
Hello, you've reached
Merhaba, Alison Hendrix'i aradınız.
Alison Hendrix, I'm away from the phone, but leave a message and I'll get back to you in a jiff.
Telefon yanımda değil, mesaj bırakın. Size hemen dönerim.
Alison, get out of your house now.
Alison hemen evini terk et.
Alison DiLaurentis, you're under arrest for the murder of Mona Vanderwaal.
Alison DiLaurentis, Mona Vanderwaal cinayeti yüzünden tutuklanıyorsun.
I saw Alison and Holbrook under the mistletoe, and he had his tongue down her throat.
O gece Alison ve Holbrook'u ağacın altında gördüm ve adamın dili resmen onun boğazındaydı.
Look, if Holbrook's helping Alison, then she probably convinced him that she's the victim.
Bakın, eğer Holbrook, Alison'a yardım ediyorsa muhtemelen kendini ona kurban olduğuna inandırmıştır.
No, this is Alison's revenge, keeping me here.
Hayır, bu Alison'ın beni burada tutma intikamı.
Toby, Alison said it herself, she wants us with her, behind bars.
Toby, Alison kendi söylemedi mi bizi parmaklıkların ardında görmek istiyor.
If Alison stole that knife and used it, that could lock her away for good.
Eğer Alison bıçağı çalıp kullandıysa, kesinlikle suçlu damgası yiyecek.
You have a call from inmate... Alison DiLaurentis.
Alison DiLaurentis adlı tutukludan bir çağrınız var.
Uh, no, Alison.
Ah, hayır Alison.
I'm sorry, Alison.
Üzgünüm, Alison.
Look, Alison, this isn't a visit.
Bak, Alison. Bu bir ziyaret değil.
If Holbrook's helping Alison, then she probably convinced him that she's the victim.
Holbrook, Alison'a yardım ediyorsa çoktan masum olduğuna inanmıştır.
Alison, please!
Alison lütfen! Sizi tanıştırmak istiyorum.
- Wait a second. So if Alison's "A" and Holbrook's on her side, they could pin Mona's murder on us, couldn't they?
Alison A'ysa, Holbrook onun tarafındaysa Mona'nın cinayetini bize yıkabilirler değil mi?
After what happened with Mona, we all decided that it would be smart to get as far away from Alison as possible.
Mona'ya olanlardan sonra, Alison'dan mümkün mertebe uzak olmamızın en iyisi olacağına karar verdik.
She'll be here.
- Alison burada olacak. Hapiste.
If Holbrook's tired of dishing out Alison's revenge, I might not have to tell Ezra about that letter.
Alison'ın intikam planlarına hizmet etmekten bıktıysa Ezra'ya mektuptan bahsetmeme şansım olabilir.
It might actually might be nice to talk about Alison.
Alison'dan bahsetmek iyi gelebilir.
Is there anything you noticed between Alison and Holbrook?
Alison ve Holbrook arasında bir şeyler sezmiş miydin?
What else can he do for her?
Alison için ne yapabilir ki daha?
Mom, he's Alison's brother.
Anne, Alison'ın abisi o ya.
This is Alison trying to start trouble.
Alison'ın başımıza dert açma çabası.
Okay, I went to see her in jail.
Alison'ı ziyarete gittim.
Alison?
Alison?
If Alison finds out I'm siding with you guys, I'm afraid to think of how far she'd go to stop me.
Alison sizin yanınızda yer aldığımı öğrenirse bana yapacaklarını tahmin bile edemiyorum.
You think that Alison's "A"?
Alison A mı sence?
This letter proves Alison knew Bethany.
Bu mektup Alison'ın Bethany'yi tanıdığını kanıtlıyor.
It was just her...
Sadece öyle görünce Alison'ı.
Alison, alive.
Hayattayken.
Good morning, Alison!
- Günaydın Alison.