An ambush Çeviri Türkçe
815 parallel translation
No use in walking into an ambush.
Tuzağa düşmenin bir alemi yok.
Are you after someone or is this an ambush?
Ya özür dileyin ya da savaşın.
It's an ambush!
Bu bir pusu!
I wouldn't presume to tell and Indian fighter his business but we're inviting an ambush.
Bir Kızılderili savaşçısına işimi öğretmek haddim değil. Ama bence bir pusuya davetiye çıkarıyoruz.
You expect me to help you set an ambush?
pusu kurmana yardımcı olacağımı mı düşünüyorsun?
Colonel, it's an ambush.
Albay, bu bir tuzak.
There may be an ambush. I don't know.
Bilmiyorum.
It's an ambush.
Bu bir pusu.
Well, it's a perfect spot for an ambush.
Evet, pusuya yatmak için çok iyi bir fırsat.
We've got to stop an ambush and keep the lieutenant's men from being cut down.
Pusuyu durdurup teğmenin adamlarının öldürülmesini engellemek zorundayız.
Led us into an ambush.
Bizi pusuya düşürttü.
Too much chance of an ambush in those mountains.
O dağlarda tuzağa düşme olasılığı çok fazla.
You're hiding Seijuro himself... to stage an ambush
Siz Seijuro'yu saklayarak..... ona bir tuzak kuruyorsunuz.
He let his ranch go up in smoke just to set up an ambush.
Pusu kurmak için çiftliğinin yanmasına razı oldu.
Well, if they're picking a place for an ambush, they could do worse.
Pusu kurmaya niyetleri varsa, beklediğimizden daha kötü şeyler yapabilirler.
It's an ambush.
Bu bir tuzak.
They've led him into an ambush.
Diğerleri onu pusuya düşürdüler.
On August 19, 1949, at Bellolampo, at the gates of Palermo, six carabinieri died in an ambush and 1 1 more were wounded.
19 Ağustos 1949'da, Palermo'nun girişinde bulunan Bellolampo'da pusuya düşürülen jandarmaların 6'sı öldürüldü, 11 tanesi ise yaralı kurtuldu.
These men, who through their daring and valiant action were able to warn this command of an ambush and thereby turn a possible annihilation into a victory.
Adı geçen adamlar, gözü pek ve cesur davranışlarıyla, bu birliği pusuya karşı tam zamanında uyarmış ve böylelikle muhtemel bir yok oluşu zafere çevirmişlerdir.
It was an ambush.
Düpedüz kundakçılık bu.
Last night, one of our patrols fell into an ambush.
Dün gece karakollarımızdan biri çatışmaya girdi.
- Could be an ambush.
- Pusu olabilir.
They're walking into an ambush.
Tuzağa doğru ilerliyorlar.
They're walking straight into an ambush.
Doğruca bir pusunun içine yürüyorlar.
Let him lead us into an ambush?
Bizi pusuya düşürmesin.
- An ambush? - Ja.
Tuzak mı?
It's a good spot for an ambush and we can get him between two fires.
Pusuya düşürmek için iyi bir yer ve onu iki ateş arasına alabiliriz.
Seems like a good place for an ambush to me.
Bana pusu kurmak için iyi yer.
You're right, it's better to avoid an ambush.
Haklısınız, tuzaktan uzak dursak iyi olur.
It's an ambush!
Bu bir tuzak!
It's an ambush.
Bu bir tuzak. Kaçalım buradan.
- Maybe it's an ambush.
- Belki pusuya yatmışlardır.
But we have to transfer Killer Kid to Fort Knox tomorrow and his gang might risk an ambush.
Ancak yarın Killer Kid'i Knox kalesine nakletmemiz gerekiyor çetesinin pusu kurma tehlikesi var.
If I see an ambush, I'll shoot in the air to warn you.
- Eyer bir tuzağa rastlarsam, sizi uyarmak için havaya ateş ederim.
Is this an audience, a good-night hug with kisses or an ambush?
Bu bir izleyicinin fikri mi, iyi geceler dileği mi yoksa bir tuzak mı?
It's possible there's an ambush lurking around
Civarlarda pusu kurmuş olabilirler
Well, we're just trying to spot an ambush.
Bir pusu var mı yok mu anlamaya çalışıyoruz.
Gao Hongtu sent a sniper to ambush me Instead, it was an ambush for himself
Gao Hongtu beni öldürmek için keskin nişancı tutmuş ama kendisi avlandı!
- See a man about an ambush.
- Pusu kurmanιn hesabιnι soracağιm.
There's an ambush waiting for him.
O'nu bekleyen bir pusu var.
Good place ffor an ambush, all right!
Tuzak kurmak için iyi yer!
Chan launched an ambush in the house... and we did not give him a fair fight And he was unarmed yet he gained the upper hand
Chan'nın ona tuzak kurmasına... sonra hep birlikte ona saldırmamıza ve onun silahsız olasına rağmen ona karşı üstünlük sağlayamadık
Ready now to make an ambush at the river.
Nehirde pusuya yatmak için artık hazır.
An ambush!
bir tuzak!
It could be an ambush.
Pusu kurmuş olabilirler.
Fearing an ambush, we stripped the negro slave, to frighten the Indians.
Pusuya düşme korkusu ile zenci köleyi... Kızılderililer'i korkutmak için soyduk.
It might be an ambush
Bu bir pusu olabilir!
It's within the Shogunate's domain, and it's an ideal spot to stage an ambush.
Shogun'un toprakları içinde bir yer ve tuzak kurmak için ideal bir nokta.
You better go back up there. If this ambush don't work, ma'am, there's gonna be an awful lot of shooting. Captain, they're not after you.
Geri gitseniz iyi olacak bu pusu işe yaramazsa çok korkunç bi çatışma olacak kaptan senin arkanda değiller komutan rickey nişanlım gürültü yaparsan hepsi öleccek hepsinde silah var bir ses senden cıkarsa onları vuracağız
- Now there is no plan. Before we changed course, we were headed straight for an Allied ambush.
Rotamızı değiştirmeden önce bir Müttefik tuzağına doğru gidiyorduk.
An armed unit escorting a cash box of gold coins meets a Yankee ambush, and only three of them are saved.
Silahlı birlik tarafından korunan bir altın kasası varmış. Kuzeyliler bunları tuzağa düşürmüş ve sadece üç kişi kurtulmuş.