And even if he did Çeviri Türkçe
90 parallel translation
Yeah, and even if he did, how good is his word?
Evet, hem yaptıysa bile onun sözüne inanılır mı?
Not yet, and even if he did arrive...
Henüz gelmedi, gelmiş olsa bile...
And even if he did, he might not know what we want to do.
ve görseler bile ne yapmak istediğimizi bilmiyorlar.
His cheques are bouncing all over town and even if he didn't see himself on America's Most Wanted, Kelly did.
Çekleri tüm şehirde karşılıksız çıkıyor ve " America's Most Wanted kendisini görmemiş olsa bile Kelly görmüş.
And even if he did return Batman sacrificed everything for the pursuit of justice but he never crossed the line.
Dönmüş olsa bile Batman adeletin yerine gelmesi için herşeyini feda eder asla çizgiyi geçmez.
And even if he did make a move, hello, I'm not gay.
Asılmış olsa bile, ben eşcinsel değilim.
And even if he did, there would be nothing he could do against it.
Zaten bilseydi hiçbir şey olmazdı. Ona karşı koyabilirdi.
And even if he did, it wouldn't make you happy.
Hem etseydi de bu seni mutlu etmezdi.
He'll never catch it, and even if he did, he couldn't drive it.
Asla yakalayamaz,.yakalasa da süremez.
And even if he did, he's not a reliable witness.
Etse bile güvenilir bir tanık değil.
And even if he did, he might understand.
Ve haberi olsa bile, anlayışla karşılayabilir.
Bosco has no particular liking for me, and even if he did, I wouldn't use it as leverage for Jane.
Bosco'nun benden hoşlandığı falan yok. Öyle bile olsa, bunu Jane için bir koz olarak kullanmam.
- And even if he did, we can fix this.
- Kaydetmişse bile, bunu düzeltebiliriz.
And even if he did, I wouldn't let him.
İstese bile, ben izin vermezdim.
And even if he did then..
Ve hatta eğer o da yaptı..
And even if he did, the chief can't open an investigation on a case that's closed.
Buna kansa bile, şef kapanmış bir dava için soruşturma açamaz.
Even if you did get one, why, all he'd do is sit by the side of the bed and start crabbing the government for not stamping out fever.
Bulsan bile tek yapacağı yatağın yanına oturup hükümet sıtmanın kökünü kurutmadı diye dırdır etmek olur.
He'd have come in and when he did, even if he'd never met you.
Seninle hiç tanışmamış olsa bile gelirdi.
And the demonic dark man... even if he did the stabbing, it was while he was under the spell of this witch.
O siyahlı adam bıçakladıysa bile, bu kadın yüzünden bıçaklamıştır. Şüphesiz ; bu şeytani yaratık, onu büyüledi!
And, even if he did, he shouldn't begrudge me.
Olsa da, benden esirgemez.
Even if he did, I wouldn't want him and his kids.
Boşansa bile onu ve çocuklarını istemezdim.
And even if we did, Mr. Miner here would've seen us, wouldn't he?
Ve eğer biz cesedi kaçırsak Mr Miner bunu görmesi lazımdı. Öyle değil mi?
And even if he was, do you think I would admit to you that I did it?
Hem konuşsa bile, sence ben bunu kabullenir miyim?
Even if Izzy didn't think so and said you were nothing and went ahead and did what he did to you.
izzy böyle düşünmese de, senin bir hiç olduğunu söylese de ve sana o şeyi yapmış olsa da.
Now, he's probably realized by now that even if you did pull off a miracle, and you could tag the FBI for the murder, that wouldn't help our client any.
Bir mucize yaratıp FBl'ın cinayetle bağlantısını ispatlasan bile müşterimize faydasının dokunmayacağını anlamıştır.
If you win, I have given Jacopo the chance to live, even if he did not take advantage of it, and you can take his place on the boat.
Sen kazanırsan, Jacopo'ya yaşama şansı tanıyacağım, eğer bunu istemezse, gemideki yerini sen alabilirsin.
And even if i did, which i won't, What makes you think he'd accept?
Dilesem bile, ki dilemeyeceğim, kabul edeceğini düşündüren ne?
So even if you did the right thing and it was perfect he couldn't bear to accept it because there wasn't a choice.
Eğer doğru şeyi yaptıysa ve mükemmelse onu böyle kabullenmek gerekirdi.
AND EVEN IF I DID, I'D NEVER ASK HIM TO PUT MY NEEDS ABOVE HIS OR... BE SOMETHING HE'S NOT TO MAKE ME HAPPY.
Sevdiysem bile de, ondan öncekilerini bana göre ayarlamasını ya da beni mutlu etmeye çalışmasını istemedim.
He does. And even if he doesn't, he thinks you did it so it makes no odds.
Biliyor. hem bilmese bile, Senin yaptığını düşünüyor, farketmez yani.
I don't have nearly enough cash on me to bribe this cop, and even if I did, there's always the outside chance he's one of the honest ones.
Üzerimde bu polisi satın alabilecek kadar nakit para yok ama olsaydı bile her zaman dürüst birine rastlama şansı vardır.
Even if he did kill him, why would he drive across town and deliverJulie's pizza to her?
Onu öldürdüyse de niçin şehrin bir ucundan Julie'ye pizza getirsin?
And because even if Swatowski bends it for our ears, he's let you know that Mr. Wardell here did not blow the box.
Ve de Swatowski ne kadar kıvırırsa kıvırsın, Size Mr. Wardell'in yalan söylemediğini söyleyeceğini biliyorum.
Even if he did get me kicked out of school and steal my girlfriend.
Beni okuldan attırmış ya da kız arkadaşımı çalmış olsa bile.
On the plus side, the EMTs seem to think he's going to be just fine and, as you saw, they did admit that I did not cause the heart attack, even if they said it a bit begrudgingly.
Ve ayrıca, doktorlar da onun iyi olacağını ve gördüğünüz gibi, onun kalp krizine benim neden olmadığımı söylediler, bunu istemeyerek söyleseler de.
And did you also tell her that if he even touches a hair on her head that she's gonna be sent to a nunnery in Rome, and I'm gonna rip his head off right afterwards.
Ayrıca eğer saçının teline bile dokunursa Roma'da bir rahibe manastırına da gönderileceğini söyledin mi? Ve ardından Matt'in kafasını koparacağımı.
Okay, this is pointless. Look, we don't even know if he still has a radio, and even if we find him, chances are he's not going to remember what he did with the control crystal.
Pekala, bu çok saçma.Bak, hala bir telsizi olup olmadığını bile bilmiyoruz ve onu bulsak bile, kristali nereye koyduğunu hatırlamayacaktır.
This guy is an honorable guy and he did take action on something, you know, that I would've probably taken even further if it were me.
O çocuk onurlu birisi ve olayın etkisiyle hareket etti, bilirsin, eğer oradaki ben olsaydım ben daha kötüsünü de yapabilirdim.
And even if one cyclops did still exist, he's hardly a threat to Rome.
Tepegözlerden bir tane kalmış olsa bile, Roma'ya tehdit oluşturamaz.
He was this really eccentric guy, you know. He gave most of his money to charity, and... I don't know, truth be told, even if he did give me all that money,
Gerçekten de enteresan bir adam, parasının çoğunu hayır işlerine yatırdı ve bilemiyorum, gerçeği söylemek gerekirse bütün parasını bana bırakmış olsaydı, muhtemelen bende aynı şeyi yapardım.
I don't recall any conversations with a Robert Logan, and even if I did, if he was involved with the Lake case, as a consultant for the defense,
Robert Logan denen biriyle konuştuğumu hatırlamıyorum. Konuştuysam bile, Lake davasıyla ilgisi varsa savunmanın danışmanı olarak müvekkil-avukat muafiyetine tabiyim.
- And even if I did, he paid cash.
- Yaptıysam da, peşin ödedi.
and we don't even know if he did find her.
Karısını bulup bulmadığını bilmiyoruz bile.
And did you ever feel this from your father when you were growing up, even if he couldn't express it?
İfade edemese de sen büyürken bunları ondan hissetmiş miydin?
And even if he did, it doesn't matter.
-... fark etmez.
And even if I did know where he is, why would I put him in business with a bunch of fugitives like you?
Eğer nerede olduğunu bilseydim bile sizin gibi bir kaç kanun kaçağını neden onun işine sokayım ki?
And even if he had, why did she offer no resistance?
Olsaydı bile, kız niye hiç direnmedi acaba?
And, I mean, even if he did do this on purpose, how could you let him?
Hem kasten bile yapmış olsa, bunu yapmasına nasıl izin verirsin?
Even if he did do it, she was so mean and ornery, she had it coming to her.
Yaptıysa bile kadın öyle kötü, öyle huysuzdu ki bunu hak etmişti.
And it doesn't matter'cause even if he did, he did it over you.
Hem yatmış olsa bile seni aklından çıkartmak için yapmıştır.
So if he's such a hot shot and there's such a waiting list, then how did we even get in?
Madem o harika biri, madem uzunca da bir bekleme listesi var, peki bizi nasıl aldı?