English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ A ] / And from what i hear

And from what i hear Çeviri Türkçe

156 parallel translation
And from what I hear, men are not sincere
Duyduğuma göre, erkekler dürüst değiller
He's got eyes for her, and from what I hear, she's got eyes for him.
Adamın kızda gönlü var, duyduğum kadarıyla kız da ona karşı boş değil.
And from what I hear about your reputation, they've got a lot faster and a lot suddener in the last two years.
Ve senin itibarın hakkında duyduklarım onlar senin çok hızlı ve çok seri olduğunu son iki yıIdır biliyorlar.
And from what I hear... you're their butt boy.
Duyduğuma göre onların kucağına oturmuşsun.
And from what I hear, your strongest dog was a hair's breadth away from being bait.
Ve duyduğuma göre o en güçlü köpeğinin ölmesine ramak kalmış.
And from what I hear, the trail has gone cold.
Ve duyduğuma göre, o tren çoktan kaçmış.
And from what I hear, pick it out fast.
Ve o duyduklarıma göre, bunu çabuk yap.
And from what I hear, the Serbs are fanatic about their showers.
Ve duyduğum kadarıyla, Sırplar, o başlıklar olmadan yapamıyorlarmış.
Now Calvert's dead, and from what I hear, Cedar Rapids is dead.
Calvert ölünce Cedar Rapids'de yapacak şey kalmamış.
But then again, instead of laying off workers, they took out a $ 20 million loan... from a certain bank here in Manhattan, and from what I hear,
Ama yine de çalışanlarını işten çıkarmak yerine Manhattan'daki bir bankadan 20 milyonluk bir borç aldılar.
A lonely, and from what I hear, embittered old man, facing a lonely and bitter old age?
Tek başına ve duyduğuma göre hayata küsmüş yaşlı bir insansınız. Yalnız ve tatsız bir yaşlılık yaşıyorsunuz, değil mi?
And from what I hear, he tells everything.
Ve duyduğuma göre, her şeyi anlatıyormuş.
And from what I hear, you're doing a very good job.
Duyduğum kadarıyla iyi iş çıkarıyormuşsun.
And from what I hear, you could take a little lesson from him in that department.
ve işitiklerim için, bu bölüm hakkında ondan biraz ders alabilirsin.
And from what I hear, you're raking in the dough.
Ve duyduğum kadarıyla, Sen hamur yan yatan vardır.
That's right, Beecher's going home, and from what I hear, he's in such a hurry to leave, he won't even have time to come say bye-bye.
Evet, Beecher evine dönüyor, ve duyduğuma göre gitmek için de acele ediyormuş, gelip hoşça kal diyecek vakti bile olmayacak.
There's a bookie that set up camp at Rest Stop 15 and from what I hear, everyone from Neptune and everyone here are gonna go out there and put money on Neptune.
Rest Stop 15'te bir bahisçi var. Ve ondan öğrendiğim kadarı ile Neptune'de ve buradaki herkes parasını Neptune oynayacak.
And from what I hear, they're plenty more queuing up right behind him.
Ve duyduğum kadarıyla, arkasında sıraya giren başkaları da varmış.
And from what I hear those people out there, they all follow your lead.
Duyduğum kadarıyla adamların sözünü dinliyormuş.
From what I hear, you don't like much of anybody... and nobody likes you, either.
Duyduguma göre, sen kimseyi sevmezmiºsin... kimse de seni sevmezmiº.
And not that I listen to gossip, but from what I hear, I'm not the first girl you've asked out from the bank.
Ve dedikodu dinlediğimden değil, ama işittiklerimden, ben bankadan yemeğe çıkardığın ilk kız değilim.
From what I hear, the bride and groom have been infatuated with each other.
Duyduklarıma göre, gelin hanım ve damat bey karasevdaya tutulmuşlar.
From what I hear, she lives near Suginami and is working at a bar in Ginza.
Duyduklarıma göre Suginami yakınlarında oturuyormuş ve Ginza'da bir barda çalışıyormuş.
From what I hear, you and Dude are the only witnesses.
Duyduğum kadarıyla tek tanıklar Dude'la sensiniz.
That's all well and good, but from what I hear
- Ama ben öyle duymadım.
From what I hear - A suspension and misconducts... and car bombs aside - You're not the safest -
Duyduğuma göre... bir uzaklaştırma ve kötü sicil... ve araç bombaları da var... pek tekin sayılmazsın...
Ellen used to go with Cody, real hot and heavy from what I hear. You know what I mean?
Ellen, Cody ile çıkmış, bayağı da ateşli bir aşkmış, anlarsın ya.
d Thinking of past glad hours d d Just breathe my name to the woodlands d d Sigh what your heart would say d d I know I shall hear your message, dear d d Born on the breeze away d d O winds that blow from the south d d Sighing so soft and low d d Whisper your secret sweet d d Whisper and I shall know d d Winds that blow from the south d d Breathe in my listening ear d d Come from the heart of my love d d Whisper and I shall hear N'
... Geçmiş mutluluk saatlerini düşünüyorum Sadece adını ormanlık alanlarda soluyorum Kalbinin ne söyleyeceğini dinle Mesajını duyacağımı biliyorum canım Uzakta esintiyle doğru Güneyden gelen o rüzgarlara Çok yumuşak ve iç çeker gibi Sırrını fısıldada tatlım Fısıldarsan bilirim Güneşten gelen rüzgarlara Dinlerim kulağım nefesinde Aşkım kalbinden geçenleri Fısılda ve ben dinleyeceğim...
Now I promise that I won't listen to my inner demons. Of course I'm unhappy sometimes, because I always see from a distance, see and hear about what means life and happiness.
Tabi ki, bazen mutsuzum, çünkü ben her zaman uzağı görüyorum, görmek ve duymak, hayat ve mutluluk anlamına gelir.
I hear from mothers who say you know what my daughters a teenager now and... she can barely stand to be in the room with me but the one thing we always do is we watch the show in a year its gone from living on the floor of a friends appartment
Ama dizinizi birlikte izliyoruz. " Arkadaşımın dairesinde yerde yaşarken 500 dolara aldığım bir arabayı kullanırken bir yıl içinde bütün dünyada izlenen biri oluverdim. Bence yıldızlar bizden yanaydı.
And quite mad, too, from what I hear.
Ve duyduğum kadarıyla da bayağı bir çıldırmış.
I think I know what's going on here, and I just want to hear it from you.
Galiba burada ne olup bittiğini anladım ama bir de senden duymak istedim.
I'll listen to what the doctor has to say and I'll hear from the mother.
Doktorun diyeceklerini dinleyeceğim ve anneyi dinleyeceğim.
And from what I just hear I am a lot better sponsor than any of you.
Ve az evvel duyduğum şeye göre, ben sizin her birinizden çok daha iyi bir sponsorum.
Ten years from now, 20 years from now... what I hear people saying, or I would want people to say, and it's simple... that if Michael Jordan was still playing the game of basketball,
Bundan on yıl sonra, 20 yıl sonra... insanların şöyle dediğini duyacağım, ya da şöyle demelerini isterim, bu çok basit... Eğer Michael Jordan hala basketbol oynuyor olsaydı, domine ederdi.
From what I hear, you and he have had a pretty bumpy courtship, huh?
Benim duyduklarıma göre bayağı bir kur yapıyormuşsunuz, ha?
And finally, Mr. Fritsch, what do you think I feel... when I hear the name of Zaratustra from the mouth of anti-Semites?
Son olarak, Bay Fritsch, Zerdüşt ismini anti-Semitiklerin ağzından duymak... sizce bana neler hissettirir?
I got the ringer so low I can't hear it, and I got the flashlight. Maybe you oughta sleep in that other room you set up. What happened to that Prime Rib from the Medicare meeting?
BELKİ DİĞER ODADAYKEN
And, until I hear from Roy, that's exactly what
Roy'dan haber alana kadar ben de öyle yapacağım.
I'm so proud of you, son. "You know? " Hell of a hockey player, Tom, from what I hear, even though I don't go to your games, and even though I could a couple of times.
Cazipliğini bilmem ama rakamlar belli Lou.
Yeah, but you didn't hear what I wanted to talk about... which was how Jackson is probably gonna have to... dislocate several of Davey's limbs... trying to pry him away from Patty and Babbette.
Evet ama sen benim anlatmak istediklerimi dinlemedin. Bu da Jackson'ın, Davey'yi Patty ve Babette'ten kurtarmak için parçalara bölmesi gerekeceğiydi.
Um, he came in that Monday, and then I didn't hear from him again till Mr. Oliver called me and told me what happened.
Pazartesi gelmişti ofise en son. Ondan sonra, Bay Oliver neler olduğunu anlatana kadar bir daha haber almadım ondan.
From what I hear, the Yun Brothers, "Big One" Emilio, and Ronny CK came into town.
Yun Kardeşler, "Ölüm" Emilio ve Ronny CK'in şehre geldiğini duydum.
But from what I hear, you're a rather frank and forthright sort of fellow.
Ama duyduğum kadarıyla çok açık sözlü biriymişsiniz.
And then, from what I hear her parents are giving us a house.
Ve sonra, duyduğum kadarıyla, ailesi bize bir ev verecek.
And I'm sorry you had to hear what you heard from Sam... and I understand that you don't want me... but I thought you ought to know that I never slept with...
Sam'den duydukların için de özür dilerim... Ve beni istememeni anlıyorum... Ama şunu bilmeni isterim ki ben Sam'le yat...
Well, from what I hear... he could have another month and still get the same result.
Duyduğuma göre... ona bir ay daha versek bile sonuç değişmeyecek.
There is only one thing you can be certain of, and that's if you don't do exactly what I say, you'll never see or hear from either one of us again.
Emin olabileceğin tek bir şey var, o da, eğer dediklerimi harfiyen uygulamazsan, ne bizi tekrar görecek, ne de bizden tek bir kelime duyacaksın.
I mean, you don't hear about Portugal for, like, what, 30 years, and then suddenly, you can't get away from it.
Sonra aniden paçanı kurtaramaz oluyorsun. - Öyle.
I hear of my subjects arising against me... and what do I hear from my own son?
Kanunlarıma karşı geldiğini duydum kendi oğlum da mı bana bunu yapacaktı?
And then, from what I hear, her parents are giving us a house.
Ve sonra, duyduğum kadarıyla, ailesi bize bir ev verecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]