And i'm sorry about that Çeviri Türkçe
390 parallel translation
I'm sorry that 1 can't think of a thíng to be sorry about. 1 suppose you've got friends and relatives back in the states. Mmm.
Ben...
I'm sorry, Chris, but why do you torment me about something that's over and done with?
Özür dilerim Chris ama neden geçmiş ve bitmiş bir konu yüzünden bana zulmediyorsun?
- I'm sorry. - It was a long time ago. When this is over and you're back on that plantation you were telling me about with the white cotton fields and the river you'll find someone again.
- Üzgünüm - bu çok zaman önceydi bu bittiği zaman çiftliğe geri döneceğini söyluyordun bana beyaz pamuk tarlasıyla ve ırmak sen tekrar birini bulacaksın
I've been thinking about that night, and I'm sorry.
O gece aklımdan çıkmıyor ve özür dilerim.
I'm sorry Doctor but you rattle off explanations that would have baffled Einstein and you expect Barbara and I to know what you're talking about.
Özür dilerim Doktor ama bir çırpıda yaptığın bu açıklamalar Einstein'ı şaşkına çevirirdi ve sen, ben ve Barbara'dan ne dediğini anlamamızı bekliyorsun.
I'm sorry, sir, that's about the best I can do, and I guarantee it's not good enough.
- Yapabileceğimin en iyisi bu. - Bu yeteli değil.
Sorry to split, but we're not going to talk about marriage... and that's the only thing I know about.
Ayrıldığım için üzgünüm ama evlilikten konuşmayacağız bunu bilir bunu söylerim.
I can tell you that I, and the government of which I'm a member are deeply sorry about this, my boy. Deeply sorry.
Diyebilirim ki ben ve mensubu olduğum hükümet bunun için son derece müteessiriz evlat.
When I left the house this morning, you were asleep... so I just wanted to call you up and tell you that, uh... I, uh... I'm sorry about last night.
Bu sabah evden ayrıldığımda, uyuyordun... bu yüzden telefon açıp dün gece için üzgün olduğumu söylemek istedim.
And I'm real sorry about that.
Bunu için gerçekten üzgünüm.
Some of you have drawn long hours, and I'm sorry about that.
Bazılarınızın saatlerdir yorgun olduğunu bliyorum ve bunun için çok üzgünüm.
Hoss, I got to see him and tell him I'm sorry about all that back there.
Hoss, onu görüp olanlar için özür dilemem gerek.
I wanted to tell you that I'm sorry about what I did. You know, and I was wrong.
Hatalıydım.
Look, man, I'm real sorry about your client and all that, but that bomb wasn't meant for nobody else but Corky.
Bak dostum, müşterin ve olanlar hakkında üzgünüm, ama o patlamada hedef Corky'den başkası değildi.
I do regret some of the fake clues that I put into the bedrooms were taken a bit too seriously, and I'm sorry about that.
Yatak odalarına koyduğum sahte ipuçlarından bazıları biraz ciddiye alındı ve bunun için özür dilerim.
I'm sorry. I'm an emotional, sensitive guy... and that part about the sheep-hook just tore my heart right out.
Ben hassas ve duygusal bir adamım... duyduğum şiir yüreğimi parçaladı.
And I'm sorry about that.
O mesele için özür dilerim.
Listen, Kramer, I'm sorry about that whole fight we had about you having my apartment keys and everything.
Şu anahtarlarla olan kavgamız için senden özür dilerim.
Look, I have done my part in this little game of yours and I am sorry about your House and title but there's a man out there that wants to kill me tomorrow.
- Bak bu küçük oyununda üzerime düşeni yaptım, hanedanlığın için çok üzgünüm fakat ortada yarın beni öldürmek isteyen bir adam var.
I'm sorry about that night at the candy store and everything.
Şekercideki o gece olanlar için üzgünüm. Önemli değil.
Okay, well I just wanted to call and say that I'm really sorry about the fight we had.
Pekala şunu söylemek için aramıştım kavga ettiğimiz için gerçekten çok üzgünüm.
Could you tell Louis one day that I love him, and that I'm sorry about things?
Günün birinde Louis'e onu sevdiğimi ve olanlar için üzgün olduğumu söyler misin?
Listen, if it means anything, I'm really sorry about everything that's been going on for you, you know, with Marsha and every...
Bak, Marcia ile aranızda geçenler için gerçekten üzgünüm ama...
And I didn't figure you'd be with Cheanie. I'm sorry about that.
Bunun için üzüldüm.
I just wanted to come out here and say that I'm very sorry about all this... but ifyou and Abby don't come to the party -
Buraya sadece tüm bunlardan dolayı çok üzgün olduğumu söylemeye geldim ama eğer sen ve abby partiye gelmezseniz -
I can see that my ways bother her and I'm truly sorry about that.
Görüyorum ki tarzım onun canını sıkıyor ve bu beni gerçekten üzüyor.
I'm sorry that I acted like such a jerk about you and Paul.
Seni ve Paul'u görünce aptal gibi davrandığım için özür dilerim.
and I'm really sorry if this changes the way that you feel about me, but I can't change that.
... ve bu benim hakkımdaki hislerini değitiriyorsa üzgünüm ama bu konuda yapabiliceğim hiçbir şey yok.
I am sorry about everything that happened, and I don't, I don't blame you for being mad, or working it out through your music, but performing that song at a club, where our mutual friends hang out, I mean, that's like passive-aggressive or something.
Olanlar yüzünden üzgünüm ve bana sinirlendiğin ya da müziğinle üstesinden gelmeye çalıştığın için seni suçlamıyorum ama o şarkıyı ortak arkadaşlarımızın takıldığı bir kulüpte söylemen- -... pasif-agresif bir tutum.
My husband died a little over a year ago, and I am sorry that I wasn't honest with you about it, but you know what?
Benim kocam öldü. Yaklaşık bir yıl kadar önce. Ve sana bu konuda dürüst olmadığım için özür dilerim.
- And I'm awfully sorry about that- -
- Şey için çok üzgünüm...
Okay, well, I'm really sorry about you and your cousin, but that was high school.
Kuzeninle olan durum için üzgünüm ama o lisedeydi.
I just want you to know... that... I'm sorry about what happened to you. And, you know... you're my brother, and I really care about you.
Bilmeni isterim ki başına gelenlere çok üzüldüm ve sen benim ağabeyimsin ve seni gerçekten umursuyorum.
I'd rather lie and tell her that... I'm sorry for something that I didn't do... than fight about it for the rest of my life.
Hayatımın sonuna kadar bu konuda kavga edeceğime yapmadığım bir şey için özür dilemeyi yeğlerim.
Okay, I just wanted to tell you that I'm really sorry about your fiancé and it's nice to have you back.
Nişanlınız için çok üzüldüğümü söyleyecektim. Aramıza dönmeniz çok güzel.
I'm so sorry... about the incident, and I don't know how that could've happened.
Çok özür dilerim olay için ve böyle bir şey nasıl oldu bilmiyorum.
And I'm sorry about that.
Geriye gidebilsem yapardım.
- Yeah, well, sorry about th e hassle, but I mean, you know like I say, I got to check to make sure you guys do have paperwork for this vehicle and all that.
- Tabii, kesinlikle. - Doğru. Sanırım her şey yolunda.
Sorry to harp on about this, but that makes him Mr Tonay and I'm just Tony.
Bunu söylediğim için üzgünüm ama o Bay Tonay... -.. bense sadece Tony'im.
Oh, you know, I'm really sorry about that and if I'd known who you were, of course I never would've...
Oh, biliyorsunuz, onun için gerçekten çok üzgünüm ve burada olduğunuzu bilseydim, tabi ki hiçbir zaman...
Well, I'm sorry that you're so unhappy. Maybe you should go to your room and think about what you have, rather than what you don't have.
Bu kadar mutsuz olduğun için üzgünüm ama... belki de odana gidip sahip olduklarını düşünmelisin sahip olmadıklarını değil.
And then I thought about it, and I realized that I'm not sorry either!
Ve bunun hakkında düşündüm, ben de üzgün olmadığımı farkettim!
First of all, I just wanna say I'm sorry about the time when I was 11 and told Timmy Woods that you didn't exist
Hepsini sevdiğimden yaptım! Git eğitmeni bul ve çıkar onu buradan! Ona bakacak yüzüm yok.
I wanted to say that... you're the only guy who ever really cared... and I'm sorry about tonight.
Önem verdiğim tek erkeğin sen olduğunu söylemek istedim ve bu gece için özür dilerim.
I'm so sorry... about Luke... and about you having to relive that.
Luke için ve... bunları tekrar yaşadığın için... üzgünüm.
And I'm sorry about that whole office thing, I know that you didn't mean to get me fired,
Ve şu ofiste olan şeyler için üzgünüm.. Biliyorum benim kovulmamı istemedin..
I'm really sorry about that and wish you the best luck.
Bunun için çok üzgünüm ve size iyi şanslar dilerim.
I can't really talk about that right now. I'm sorry. l- - l've got so many notes to go over, and cold cuts- - l have these really wonderful cold cuts that I don't want to go to waste.
Şu anda bu konudan bahsedemem. Özür dilerim. Üzerinden geçmem gereken bir sürü not var.
I got myself all worked up on the drive thinking about the possibilities and I appreciate the fact that you've been here. I am sorry. I was just on edge.
Bütün gün burada kaldığın için sana minnettarım. Üzgünüm dostum.
I'm sorry, I mean to say it's about your Biotech software that's supposed to model complex chemical reactions and maybe do some gene mapping on the side.
Affedersiniz, karmaşık kimyasal reaksiyonları modelleyen tahminen de genetik harita çıkarabilen bilgisayar programınız demek istemiştim.
And you'll have plenty of years to stress yourself out about that. I'm sorry he's late.
Bunu dert etmen için önünde çok uzun yıllar var.