And i'm thinking Çeviri Türkçe
4,180 parallel translation
And this weekend, while you were out... spending all that money, I was stuck alone, at home, thinking.
Bu hafta sonu siz dışarıda onca parayı yerken, ben evde yalnızdım düşünüyordum.
And I'm thinking, what with you and Sue going off to college, that's he's feeling kind of left out.
Düşünüyordum da, senle Sue üniversiteye gidince biraz dışlanmış hissedecek.
Something weird happened, and I'm sort of thinking about it, but it's...
Garip bir şeyler oldu ve bunun hakkında birtakım şeyler düşünmeye başladım ama...
I'm thinking about how different you are, before and after.
Senin ne kadar farklı olduğunu düşünüyorum. Öncesinde ve sonrasında.
All I kept thinking is he's gonna come in and ask my why there's no lipstick on them and I'm gonna burst into tears and tell him everything.
İzmaritlerin üzerinde neden ruju izi olmadığını soracak ve hıçkırıklar içinde her şeyi anlatacağım diye ödüm kopuyor.
Then Mom married Herb and then broke up with him, so now I'm thinking maybe it wasn't all you.
Sonra annem Herb ile evlendi ama ondan da ayrıldı şimdi düşünüyorum da belki hata tamamen sende değildi.
Anyhow, I-I've been thinking about it a lot, and-and I totally see why Lucy did what she did.
Neyse, bu konuda çok düşündüm ve Lucy'nin neden böyle yaptığını tamamen anladım.
Oh, and by the way, if you're thinking about running, just know I'm a man with a lot of powerful friends.
Bu arada kaçmayı düşünüyorsan eğer şunu söylemeliyim ki güç sahibi birçok arkadaşım var.
I know you are, and so am I, but right now I'm thinking about my family.
Biliyorum, ben de korkuyorum. Ama şuan ailemi düşünüyorum.
So I woke up in the middle of a dream about you, and I'm not gonna lie, it was kind of dirty, and anyway I was thinking things, and I went online to look at your sweet pics again but when I got there, your account was private.
Seninle ilgili gördüğüm rüyanın ortasında kalktım ve dürüst olacağım, biraz ahlaksızcaydı ve aklıma birden yine o güzel fotoğraflarına bakmak geldi ama ama girince, hesabın gizlenmişti.
Well, I've been thinking about that and I realized... I don't think you even know why.
Onu düşünüp duruyordum ve nedenini senin bile bildiğini sanmadığımı fark ettim.
I've been thinking a lot about who should be Joffrey's legal guardian, and I'm leaning towards Dad.
Joffrey'in yasal vasisi kim olsun diye düşünüyordum ve şu an babam yakın geliyor.
I was thinking about my white coat... and how I'm glad I have it on me now.
Benim aklım beyaz önlüğümdeydi ve onu hâlâ giydiğim için mutluydum.
I lose it on her,'cause I'm thinking she's looking for her wallet or something, and I'm like, "Lady, that crap can be replaced."
Onu elimden kaçırdım çünkü cüzdanını falan arıyor sandım ben de "Hanımefendi, başka bir tane alırsınız." diye bağırdım.
Yeah. I'm thinking of painting over it and putting your face up there.
Üzerini boyayıp senin resmini koymayı düşünüyorum.
Look, I'm the search party and I decided we were thinking too small.
Bakın, ben araştırma ekibiyim. Ve çok küçük düşündüğümüze karar verdim.
Now I'm reading and thinking...
Artık kitap okuyorum ve düşünüyorum...
And every time I do get close to one, she ends up pulling away from me, and then I wind up back in this room, thinking where I went wrong again.
Ne zaman birine yaklaşsam sonunda benden uzaklaşıyor. Ben de bu odaya gelip yine nerede yanlış yaptım diye düşünüyorum.
And it wouldn't end up with me just fucking it up all the time and you thinking I'm a total cunt.
Benim bir boka yaramadığımı düşünüyorsun ama o zaman her şeyi batırmazdım.
So what I'm thinking you need to do, you need to mount him in mid-flight, you need to rip his jumpsuit off, and just fuck his power out of him.
Düşündüm ki, uçarken onun üstüne binip kıyafetini çıkarıp sikerek gücünü çıkarmalısın.
Ms. Langran, I was thinking maybe we could do a page in the yearbook about Star Kids, like feature Joan and some of the other kids in the program and maybe some of the volunteers we know who work after school.
Bayan Langran, yıllıkta Yıldız Çocuklar'a yer versek nasıl olur? Joan ya da programdaki diğer çocukları hatta okuldan sonra gönüllü olarak yardım edenleri yayınlayabiliriz.
Oh, I just keep thinking about that fight with Emily and how Daniel has it on his phone and how I can't find my phone and how I'm just gonna go online any minute and see this title like "Real Cat Fight," and I'm just so sick of it.
Emily ile kavgamızı aklımdan çıkaramıyorum. Daniel'ın kavgayı videoya çekmesini ve telefonumu bulamamamı ve ne zaman'Gerçek Kedi Kavgası'başlığıyla internete koyacağını düşünmeden edemiyorum.
I always end up singing while I'm riding because it's just me and my bike and I'm just enjoying myself and not really thinking about anything else.
Motosiklet sürerken kendimi şarkı söylerken buluyorum çünkü orada başbaşayız. O an gerçekten başka bir şey düşünmüyorum ve keyfini çıkarıyorum.
And with the compass I kept thinking "sailor." But it could mean "pilot."
- Pusula yüzünden denizci sanmıştım. - Ama pilot anlamına gelebilir.
And then I'm thinking, what's the rule?
Ve sonra düşündüm? Ne yapılır?
I had a nine-ball tournament in Cheyenne, and I can't come through Cheyenne without thinking about my warrior.
Cheyenne'de dokuz-top turnuvam vardı, ve savaşçımı düşünmeden Cheyenne'in üstesinden gelemem.
I'm not one for sentimental gestures, but I was thinking about when Hardman came back and you and I got into it.
Duygusal jestler bana göre değil ama Hardman'ın geri geldiği ve ikimizin birlikte olduğu günden beri bunu düşünüyordum.
I was just thinking of the stuff that I could do and accomplish and...
Aslında üstesinden gelebilirdim ama biraz zamanımı alacaktı.
And she's trying to tell me that I need to pray, and it's gonna take her at least 45 minutes to get here, and I'm thinking to myself, I don't know if I have 45 minutes.
Bana dua etmem gerektiğini söylüyordu. Eve varması en azından 45 dakika sürerdi. Kendi kendime düşünüyordum 45 dakika çok geç olabilirdi.
And even if I'm not around, I'm still thinking of you.
Ve eğer yanında değilsem, aklımda olacaksın.
So I was in the woods, and I was thinking about Carolina, and, uh, what I could do to kind of start a little courtship.
Ormandaydım ve Carolina'yı ve ona nasıl kur yapmaya başlayacağımı düşünüyordum.
And then I'm just thinking, oh, are we attracting them more by the smell of meat?
Ve sonra düşündüm de onları daha çok et kokusuyla mı çekiyorduk?
I need to stop thinking about me and start thinking about me on television.
Kendimi düşünmeyi bırakıp televizyondaki halimi düşünmeye başlamalıyım.
And I don't know what I was thinking, you know?
Ve biliyor musun, ne yaptığımı bilmiyordum.
It's quite strange being on a maternity ward and thinking that I'm going to be back in a place like this in just two months'time, ready for the appearance of my own little baby into the world.
Doğum servisindeyken yalnızca iki ay sonra buna benzer bir yere döneceğimi ve minik bebeğimin dünyaya gelişine hazırlanacağımı düşünmek epey tuhaf.
I'm... I can't stop thinking about Toole and what he done.
Toole ve yaptığı aklımdan çıkmıyor.
I was horrible to that kid, and I'm utterly destroyed that he died thinking I didn't like him.
O çocuğa korkunç davrandım ve onu sevmediğimi düşünerek öldüğü için kahroluyorum.
Okay, I'm thinking maybe Moore got a little greedy and turned on one of his crew.
Belki de Moore açgözlülük yaptı ve ekibinden birini öldürdü.
You don't know what I've done, and I can't help but thinking it's the universe's way of paying me back.
Ne yaptığımı bilmiyorsun. Bu evrenin beni cezalandırması diye düşünmeden edemiyorum. Sen neden bahsediyorsun?
well, I started thinking about it after I read your book, and...
Bunu sizin kitabınızı okuduktan sonra düşünmeye başladım...
Well, I'm thinking about putting in - a fireplace and jacuzzi.
- Şömine ve jakuzi koymayı düşünüyorum.
Because of that spell I did on you, someone I love is going to die, and I keep thinking about all the people I love.
Sana yaptığım büyü yüzünden biri ölmek zorunda ve sürekli sevdiklerimi düşünüyorum.
I kept thinking about what I'd done, how I'd broken that promise to myself and my family.
Ne yaptığımı düşünüp duruyordum kendime ve aileme verdiğim sözü nasıl bozduğumu...
You know I was just thinking of you and Bea.
Yalnız seni ve Bea'yi düşünerek yaptığımı biliyorsun.
- I've been thinking about that day that I lost my key card, and you're the last person that I remember having it with.
Kartımı kaybettiğim günü düşünüp duruyorum ve kimliğim yanımdayken en son seninle görüştüğümü hatırlıyorum.
- So I'm thinking... That Freddie, who apparently drinks and enjoys watching bear attack TV, he dreams about being mauled and then is killed.
O yüzden içmeyi ve ayı saldırılarını seyretmeyi seven Freddie'nin rüyasında saldırıya uğradığını gördüğü için öldüğünü düşünüyorum.
I've been thinking about it, and I've decided that... I'm not going to have this conversation again.
Düşünüyordum da artık bu konuşmayı yapmayacağıma kadar verdim.
What if I wasted my ole life thinking he needed me, and now that he doesn't, all I'm left with is a hot glue gun and a sack of rhinestones?
Ya bütün hayatımı onun bana ihtiyacı olduğunu düşünerek geçirdiysem ve şimdi ihtiyacı yoksa elimde kalan tek şey bir sıcak yapışkan tabancası ve yapay elmassa? Bana bir baksana.
Whoa, whoa, whoa. I was thinking we would just watch Dr. Oz and eat cold cuts off our stomach.
Ben de sadece Dr.Öz'ü izleyip göbeğimizden salam yeriz diye planlamıştım.
So, I'm doing a Chumhum search on Al-Qaeda, and I started thinking, you think this puts me on a list...
Ben de El-Kaide'yi Chumhum'da araştırdım,... ve düşünmeye başladım, bunun beni bir listeye koyacağını mı düşün...
Being right now in my home city where dancing all started for me, seeing my mom out there and, like, thinking about how much she sacrificed for me to do what I love to do, and I'm here with my boys
Evimde olmak... dansın benim için ilk başladığı yerde... annemi görmek, ve sevdiğim şeyi yapmamı... engellediğini düşünmek. Ve şuan adamlarımla beraberim
and i'm proud of you 44
and i'm grateful 35
and i'm starving 33
and i'm not gonna lie 17
and i'm very sorry 29
and i'm so sorry 99
and i'm an alcoholic 48
and i'm 661
and i'm really sorry 62
and i'm done 46
and i'm grateful 35
and i'm starving 33
and i'm not gonna lie 17
and i'm very sorry 29
and i'm so sorry 99
and i'm an alcoholic 48
and i'm 661
and i'm really sorry 62
and i'm done 46
and i'm glad 37
and i'm sorry 950
and i'm telling you 167
and i'm like 248
and i'm tired 39
and i'm happy 32
and i'm going to 28
and i'm scared 37
and i'm going 33
and i'm not 205
and i'm sorry 950
and i'm telling you 167
and i'm like 248
and i'm tired 39
and i'm happy 32
and i'm going to 28
and i'm scared 37
and i'm going 33
and i'm not 205