And it's all my fault Çeviri Türkçe
218 parallel translation
They say it's my own fault. But one day they'll see I was right... and that the day I lost it all will become a good thing for everyone.
Herkes beni suçluyor ama bir gün haklı olduğumu anlayacaklar.
And it's all my fault.
Ve hepsi benim suçum.
Before, I found this town gloomy and sad, but it was my fault because suddenly, it's all brightened up!
Önceleri, bu şehri karanlık ve kasvetli bulurdum ama bu benim hatammış çünkü birden, her şey aydınlanıverdi.
I had a terrible fright and got slapped in the face, and it's all my fault.
Çok korkmuştum ve tokat attım, ve hepsi benim hatam.
It's all my fault. - He wanted to settle, and I wouldn't let him.
- O uzlaşmak istedi, ben izin vermedim.
And it's all my fault... why don't you say this too? It's what you're thinking.
Ve hepsi benim suçum neden bunu da söylemiyorsun?
And don't sit there looking as if it's all my fault.
Orada öyle oturup, benim suçummuş gibi bakma!
And it's all my fault.
Tüm bunlar benim suçum.
How can you stand there dripping all over their lobby with no heel, no luggage, and say it's my fault we have no room?
Lobilerini ıslatarak burada durmaya nasıl tahammül ediyorsun? Topuk yok, bavul yok sen de tutmuş oda olmaması benim suçum mu diyorsun?
And it's all my fault?
Yani bunlar benim yüzümden mi?
And it's all my fault.
Ve hepsi benim hatam.
I was thinking it was your fault because you'd been left in charge, or Manuel's for not waking you, and all the time, it was my fault.
Seni görevlendirdiğim için senin... Manuel seni uyandırmadığı için onun... suçlu olduğunu düşünüyordum ama... aslında baştan beri, benim hatammış.
She came apart right in front of my eyes and it's all your fault.
Gözlerimin önünde yığılıverdi. Bütün bunlar senin hatan.
And it's all my fault.
Ve hepsi benim yüzümden!
And then he got all weird, started ranting around here and everything. Telling me it's all my fault.
Çığlık attı ve deli olduğunu herşeyin benim hatam olduğunu söyledi.
We're making a mockery of marriage and it's all my fault.
Burada yaptığımız şey evlilikle alay etmek ve bu tamamen benim suçum.
I'M TRYING TO CHANGE BUT BETWEEN YOU AND ME, IT'S NOT ALL MY FAULT.
Değişmeye çabalıyorum, ama Dr. Huxtable, ikimizin arasında kalsın, hepsi benim suçum değil.
Yes, it's all my fault and I'll burn in hell for it.
Hepsi benim suçum ve bu yüzden cehennemde yanacağım.
Ralph's gonna die and it's all my fault.
Ralph ölecek ve bu benim hatam.
So now it's my fault that you have a go-nowhere job and absolutely no ambition at all.
Geleceği olmayan işin olması ve hırstan nasibini almaman benim suçum oldu yani.
And I know it's all my fault.
Ve biliyorum hepsi benim hatam.
I work all day and my life stinks... and it's your goddamn fault, you old bastard.
Tüm gün çalışıyorum ve berbat bir hayatım var bunların hepsi senin suçun yaşlı piç.
- And it's all my fault.
- Ve hepsi benim suçum.
The pain he must be in. And it's all my fault.
Acı çekmesinin tek sebebi benim.
And it's all my fault!
Hepsi benim hatam!
Tonight the planets align and they'll steal the treasure. And it's all my fault.
Hepsi benim kabahatim!
- And in a way, it's all my fault.
- Ve benim hatalarım yüzünden bu yola düştü.
I'm a Ferengi and my emotional state is very relevant and right now, I'm miserable and it's all your fault.
Ben Ferengiyim ve duygusal durumum çok önemli. Şu anda perişanım ve hepsi senin yüzünden.
You cry, and it's all my fault.
Sen ağlıyorsun ve bütün suç benim.
He took my cherry is what he did, my virginity and it's all your fault!
Benden istediğini aldı. Bekaretimi. Ve bunun sorumlusu sensin!
Oh, Dad's gonna die, and it's all my fault.
Babam ölecek ve tüm bunlar benim suçum.
I mean, he looked at me and he stormed out and I haven't heard from him since and it's all my fault
Berg buna çok üzüldü. Bana baktı çıktı. O andan beri de ondan haber alamadım.
My people, my family, they're all dead and it's your fault!
Halkım, ailem öldü ve bu senin suçun!
Five people dead, and it's all my fault lt would be better if I were gone
Beş kişi öldü ve hepsi benim suçum. Onların yerine ben ölseydim keşke.
What if we don't end up together and it's all my fault?
Ya tekrar birlikte olamazsak ve bütün suç bendeyse?
I just keep worrying that she's gonna have a lousy time and it'll be all my fault.
Kötü vakit geçirecek ve bu benim hatam olacak diye korkuyorum.
And it's all my fault.
Bütün bunlar benim suçum.
Because I told her Lawrence Selden was coming, but... he wouldn't after all and she's unreasonable enough... to believe it was my fault.
Çok mantıksız ama bunun benim hatam olduğunu düşünüyor.
I'm freakin'out because Ruby's acting all distant and disinterested... and I don't know if that's her reacting the way she should, because "Screw me" or if it's me overreacting... because I get the distinct impression that we are in a nosedive... and I have reason to believe that it's entirely my fault.
Ruby soğuk ve ilgisiz davranıyor diye kafayı yemek üzereyim ve davranması gerektiği gibi mi davranıyor, o zaman "Allah beni kahretsin" yoksa durumu abartıyor muyum bilemiyorum çünkü kafa üstü çakılmak üzere olduğumuzu hissediyorum ve bütün hatanın bende olduğuna inanıyorum.
Now my business is probably going to go under, and it's all your fault.
İşim bozulacak. Hepsi senin suçun.
What I want is to wake up and see my mom again. For things to go back to the way they were. But that's not gonna happen, and it's all my fault.
İstediğim, uyandığımda annemi tekrar görmek, herşeyin eskisi gibi olması, ama bu olmayacak, ve bu da benim hatam.
- I know, and it's all my fault.
- Biliyorum ve hepsi benim suçum.
And it's all my fault!
Hepsi benim suçum!
What if she's dead and it's all my fault?
Ya öldüyse ve hepsi benim suçumsa?
Oh and of course it's all my fault.
Bu benim hatam ha?
- Before, it was all my fault, you called me a traitor, and now everything's "Fine, Alex"?
- Demin her şey benim suçumdu, bana hain dedin, şimdi de "Düzelecek Alex" falan?
- and it's all my mother's fault.
Ve hepsi annemin suçu. - Annenin mi?
Now she won't win the fellowship because there's no way she's getting there on time, and it's all my fault.
Artık bursu kazanamayacak çünkü oraya vaktinde yetişemez ve hepsi benim yüzümden.
She is dead and it's all my fault.
O öldü ve hepsi benim hatam.
My entire life just came crashing down, and it's all his fault.
Tüm hayatım onun yüzünden mahvoldu, ve hepsi onun suçu.
He's gonna die. And it's all my fault.
O ölecek ve bütün suç benim.