And then what did you do Çeviri Türkçe
86 parallel translation
And then what did you do?
Sonra ne yaptın?
And then what did you do?
Sonrasında ne yaptın?
And then what did you do?
Sonra ne yaptınız?
- And then what did you do?
- Sonra ne oldu?
And then what did you do, miss?
Ve sonra ne yaptınız, bayan?
And then what did you do?
Peki sonra ne yaptın?
And then what did you do?
Sonra sen ne yaptın?
And then what did you do afterwards?
Peki sonra ne yaptın?
- And then what did you do?
- Sonra ne yaptınız?
And then what did you do?
Ve sonra ne yaptınız?
And then what did you do?
Peki ya sonra ne yaptınız?
Then why did you trace me and what do you want?
Peki, öyleyse beni neden takip ettiniz ve ne istiyorsunuz?
- And what did you do then?
Haydi söyle!
After establishing the cause and the time of death, what did you then do?
Ölüm sebebini ve zamanını belirledikten sonra tam olarak ne yaptınız?
And what did you do then?
- Peki sonra ne yaptın?
And you, Catherine, what did you do then?
Peki ya sen Catherine, sen ne yaptın sonra?
And then do you know what he did?
Ve sonra ne yaptı, biliyor musunuz?
Well, I'd assume we were having a big lad's joke about back-tickle, as the way we healthy fellows often do, and I'd grab you for a friendly wrestle and then we'd probably slap each other's sides like jolly good chums and laugh at what it would be like if we really did... fancy each other.
Öyleyse, biz sağlam dostların her zaman yaptığı gibi, güldürmek için sıkı bir espri yaptığını varsayar, seninle dostane bir güreş tutar, neşeli dostlar gibi, birbirimizi tokatlar, eğer gerçekten birbirimizi sevseydik, nasıl bir şey olacağına dair gülerdik.
- And then, what did you do?
- Ee, şimdi ne yapıyorsun?
And what did you do then?
Peki, sonra ne yaptınız?
And then what did Laura do? Did she laugh at you?
Ya sonra Laura ne yaptı, sana güldü mü?
And then what did Laura do, did she laugh at you?
Ya sonra Laura ne yaptı, sana güldü mü?
I did, but then I did exactly what you told me to do, and I came back.
Yani gittim, ama sonra bana ne dediysen onu yaptım ve döndüm.
And then he danced with Lizzy, and what do you think he did next?
Sonra Lizzy ile dans etti. Sonra yine ne yaptı dersiniz?
And then, what did you do?
Peki sonra, ne yaptınız?
And what did you do then?
Peki sonra ne yaptın?
And then, what did you do?
Peki ondan sonra ne yaptın?
What would be his reason? I thought, God, if he did do it, then you'd at least look... guilty. And you don't.
Bir nedeni yok ama, bir şekilde yapmış olabilirsin ve... kendini suçlu hissediyorsundur.
She owes you too much. Then you told her she could do what she wanted, and so she did.
Tüm zamanını ve her şeyini sana veriyor... ve sen ona ne isterse yapabileceğini söylüyorsun, ve o da yapıyor.
If they're pumping anesthesia in the room and you're also gulping it down... what did I do with... by the maskfull, then what's going to prevent us from passing out ourselves?
Ameliyathanede size anestezi veriliyorsa,.. ... aynı zamanda maskeden de alıyorsanız nasıl olacak da bayılmayacaksınız?
I just thought you were gonna do what you did on Raccoon Ridge - - you know, when you got that barrel and dragged it next to the cliff and you found a long plank of wood and got a great, big, round boulder, and then - -
Biliyorsun önce bir fıçı buldun ve onu uçurumun yanına sürükledin... ve sonra uzun bir tahta parçası buldun... ve daha sonra yuvarlak, büyük, devasa bir kaya parçasını...
Your shoulder was killing you, and what did you do then?
Omuzun seni mahvediyordu, ve sen ne yapmıştın sonra?
Fought back. And when your attacker bashed you and left you for dead, and then they got off practically scot-free, what exactly did you do? Oh!
Karşılık vermenin...
- And what did you do then?
- Sonra ne yaptın?
Where you or me would have... slammed that hoople up, planted him back... and twisted the cocksucker... till all the points of that buck's rack showed out of his chest... and then done it twice more in case the fuck mistook the first for accident... what did Adams do?
Sen ya da ben... o pisliği oraya kaldırır, boynuzlara saplar... boynuzun her bir ucu... göğsünden çıkana kadar pezevengi eğip bükerdik. Sonra kazayla olduğunu sanmasın diye bunu iki kez daha yapardık. Adams ne yaptı?
So you took the fall for Marissa Cooper and then did what you had to do.
Önce Marissa Cooper için suçu kabullendin, sonra da kendini kurtarmak için polislerle çalışmak zorundaydın.
Then maybe you can understand why he did what he thought he had to do... when you said you were going to execute Helo and Tyrol.
Şey, o zaman belki, siz, Helo ve Tyrol'u idam edeceğinizi söylediğinizde yapması gerektiğini düşündüğü şeyi yaptığı için, onu anlayışla karşılayabilirsiniz.
Okay, well, then, so now I want it and you don't, but you're not willing to do what I did. Is that the...? Is that the deal now?
Şimdi ben istiyorum, sen istemiyorsun ve benim senin için yaptığım şeyi yapmıyorsun.Şimdi de böyle mi olduk?
Besides, you'd have to be a pretty awful person to do what you did and then hit on my boyfriend while I'm out of town.
Ayrıca o davranışının üstüne, bir de ben şehir dışındayken erkek arkadaşıma... sarkıntılık edersen, çok kötü bir insansın demektir.
If I walk out on Lisa and the kids... If I do what you did, then I'll destroy them.
Eğer Lisa ve çocuklardan ayrılırsam eğer bir zamanlar senin yaptığını yaparsam, onları mahvetmiş olurum.
And then I'll do to her what she did to you.
Sonra da onun ne dediğini söyleyeceğim.
- So what did you do? - I found out the details of the case from Detective Nickerson. Then I went out and bought a Jack Russell terrier and got him to bite me on the left calf.
- Dedektif Nickerson'dan davanın detaylarını öğrendim ve bir Jack Russell Teriyeri alıp ona sol baldırımı ısırttım.
But then Hank had a little premature mid-life crisis, and... You know. I guess I did what any good brother would do.
Ama sonra Hank erken bir orta yaş krizine girdi ve sanırım ben de iyi bir kardeşin yapacağını yaptım.
- And what did you do then?
- Ne yaptın peki?
She turned it into her craft studio where she makes terrible sweatshirts... out of cats, or puts cats in sweatshirts... and then I'm, like, dude, what the hell did you do?
Bir şey yok, dostum. Atölyesini kedilerden berbat uzun kollu tişörtler yaptığı kedileri tişörtlere koyduğu bir yere çevirdi. Ben de "Dostum, ne yaptın sen öyle?" oldum.
And if you had gotten to this person that allegedly killed your family, what were you gonna do then, the same thing you just did to Tom Wittman?
Güya aileni öldüren bu adama ulaştığın zaman ne yapacaksın, Tom Wittman'a yaptığını mı yapacaksın?
And you, what did you do then?
Ve sen, sen ne yaptın?
And then I did what you pretended to do.
Sonra da senin yapmaya çalıştığın rolü üstlendim.
And then, I'm gonna do what you did to me.
Ve sonra, sen bana ne yaptıysan aynısını ben sana yapacağım.
What else did you have to say then and what else do you have to say now?
O zamanlar ne demek istiyordunuz, şimdi ne demek istiyorsunuz?
And as the assigned detective, what did you do then?
Görevli dedektif olarak ne yaptınız?