And who might that be Çeviri Türkçe
149 parallel translation
And who might that be, do you suppose?
Bu kim olabilir dersin?
And who might that be?
- Kimmiş bu kişi?
And who might that be, My Lord?
O kim olabilir Lordum?
And who might that be?
Kimmiş, çok merak ettim.
- Oh, and who might that be?
- Bu kim olabilir?
And who might that be?
Kendisi, kim oluyor?
- And who might that be?
- Kim acaba?
- And who might that be, Mr...?
- Kimmiş bu başkan Bay...
And who might that be?
Kim bu kişi?
And who might that be?
- Ve kim olmalıyım?
- And who might that be?
- Yapımcı da kim oluyor?
And who might that be?
Kimmiş bu düşman?
And who might that be?
Peki bu kim olabilir?
And who might that be?
Ve bu kim olabilir ki?
- And who might that be?
- Kim olabilir o kişi?
Men like yourself — German, or of German ancestry — rise up with all the might and power of the great German people behind you conscious of the sacred duty that binds us all together... and in the knowledge that he who doesn't forget his people... will not by his people be forgotten.
Sizin gibi insanlar — Alman ya da Alman soyundan gelenler — bütün büyük Alman halkının gücü ve kuvvetini arkanıza alarak bizi bir araya getiren korkunç görevlerin bilinciyle... onun halkını unutmayacağını ve ve halkının da onu unutmayacağını bilerek.. ayaklanın.
I received a letter from Mr. Owen, asking me to come here and spend the weekend and pretend to be a guest so that I might examine his wife who had refused to see a doctor.
Bay Owen'den buraya gelmemi isteyen bir mektup aldım. ... misafir kisvesi altında hafta sonunu geçirmemi,... doktor görmeyi reddeden eşinin nesi olduğunu anlamamı istedi.
But if I was an Indian agent, maybe named Mr. Rynders, and I'd met a couple of men who might be gunrunners, I'm guessing I'd be mighty close to that council fire of Red Shirt's, ready to do a land-office business in repeating rifles.
Eğer ben bir kızılderili ajanı olsaydım, belki Bay Rynders isimli, birkaç adamla görüşürdüm iyi silah kullanabilen, tahmin ediyorum ki Red Shirt'ün konsey ateşine yakın olabilirdim.
Is the world so full of Luke Ockhams that were jugglers... who played on the same bill as Fabian and Sweet William... at the Grand in Chicago, that this might be another one?
Dünyada Chicago'daki Grand Tiyatrosu'ndaki Fabian and Sweet William oyununun aynısında jonglör olarak oynamış o kadar çok Luke Ockham var mı ki bu da onlardan biri olsun?
Yet somewhere, however distant... dwells that next man who is his neighbor and might be his friend.
Her nerede ve ne uzaklıkta olursa olsun komşusunun kim olduğunu ve arkadaşı olabileceğini düşünür.
There are people who might tell you that on such occasions the wishes of a daughter are no doubt to be considered and that this great disparity of age, of disposition might be the cause of many an unpleasant thing in a married life.
Ama böyle durumlarda kızınızın isteklerini dikkate almanız gerektiğini söyleyenler de var. Bu kadar büyük bir yaş ve nesil farkı bir evliliği hiç de istenmeyen noktalara getirebiliyor.
But it had to be someone in town, someone who knew that she was called Rose, and, Mark, that guy still might be around here.
Ama kasaban biri olmalı... Ona Rose diye seslenildiğini bilen biri. Ve Mark, hala etrafta olabilir.
He said he hoped the people in church saw him because he was a cripple and that it might be pleasant for them to remember on Christmas Day who it was that made lame beggars walk and blind men see.
Eve dönerken bana kilisedeki insanların kendisini görmesini umduğunu söyledi çünkü o sakat olduğu için diğer insanların Noel gününde topal dilencileri yürütenin ve kör adamların gözlerini açanın kim olduğunu hatırlamalarının hoş olabileceğini söyledi.
And there are people who say you're involved, that you might be responsible, that you're a very dangerous man.
Sizin de olaya karıştığınızı, olanlardan sorumlu tutulabileceğinizi ve çok tehlikeli biri olduğunuzu söyleyen insanlar var.
And if they can achieve that,... someday there might be a way to help all the people who've lost their myelin.
Eğer bunu başarırlarsa..... bir gün miyelinini kaybetmiş insanlara da yardım etme yolunu bulabilirler.
And we can make our business decisions based on whether we feel people can afford our books, whether we feel that a book might not make that much money but it needs to be out there, and maybe there is 1,000 people who would buy it.
Sonuç bütün çizgi boyunca hüsrandı. BM sonunda amacına ulaşıyor, bu muhteşem bir dönüşüm, diyordu NY Times.
This is a story that could permanently alter... the public's perception of two teenagers who might be innocent... and as a weekend bonus, ignite another race war.
Bu haber, insanların iki gence bakışını... ebediyen değiştirebilir, oysa onlar masum da olabilir. Hafta sonunda da şapkadan bir ırk savaşı daha çıkabilir.
Suffice to say that I've been just thinking about dumb stuff like what a nice concept it is to have a godmother and a godfather, wondering who my godparents might be.
Şu kadarını söyleyeyim, aptalca şeyler düşündüm. Bir insanın vaftiz annesi ve vaftiz babası olması ne güzel bir şeydir. Acaba benim vaftiz annemle babam kimdi?
This rucksack had in it a compartment that was secret, and was unknown even to the person who might be wearing it.
Bu sırt çantası g, yenin dahi haberinin olmadığı, gizli bir bölme içeriyordu.
I gave them a list of patients and family members who might have had a reason to be that angry.
Kızgın olma sebepleri olabilecek hasta ve aile fertlerinin listesini verdim onlara.
He believes the culprits might be the very people who soiled your rug and you are in a unique position to confirm or disconfirm that suspicion.
Suçluların, sizin halınızı ah, kirletenlerle, aynı kişiler olabileceğini düşünüyor ve, Siz bunun doğru olup olmadığını, anlayabilecek özel bir, konumdasınız...
Well, be that as it may, after camp came football, and for those of you who didn't follow the sports pages back in 1977, you might not remember the peewee powerhouse of oklahoma, who, under the leadership of yours truly, managed to roll to an auspicious league record of 0 for 12... scoring exactly not one damn touchdown.
Neyse, kamptan sonra da futbola başladı ve 1977'de spor sayfalarını takip etmeyenleriniz Oklahoma'nın PeeWeee Powerhouse'unu hatırlamayacaktır, sizlerin de desteğiyle 12-0 Iık müthiş bir rekora imza atmayı başarmışlardı hem de tek bir sayı bile atamadan.
- And who might that person be?
- Kim olabilir ki o?
That just proves he's a thief, one who specializes in stealing works of art, and as you might imagine if one of you turns out to be his accomplice, there'll be hell to pay.
Bu da, sanat eserleri konusunda uzman bir hırsızın varlığını kanıtlıyor. Ayrıca baylar, eğer aranızdan onunla işbirliği yapan olursa bedelini çok ağır öder.
That might not be surprising, but still striking when compared with how he actually was : relatively shy and withdrawn, and not the one who got in touch, but his friends were the ones who kept in touch with him.
Onu eski haliyle karşılaştırsak, şaşırtıcı olmayabilir ama çok çarpıcı önceden utangaç bir çocuktu sadece arkadaşları onunla kontak kurabilirdi
And it might not be that easy to see who they are.
Onları ayırt etmek pek kolay olmayabilir.
But I'm a little concerned that you might be losing sight of the fact you have a family who needs you and a pretty decent job waiting for you up at Fort Worth.
Ama korkarım sana ihtiyacı olan bir ailen olduğu gerçeğini unutuyorsun, ve seni Fort Worth'ta bekleyen oldukça güzel bir işin var.
And it might be more convenient to pretend otherwise, but in the end, who does that say more about... them, or us?
Ve öteki türlü davranmak daha kolay gelebilirdi, ama sonunda, kim daha fazla söz sahibi olacak... onlar mı yoksa biz mi?
I protected them, and not one of them was lost... except the man who was bound to be lost, so that the Scripture might come true.
Onları korudum, biri bile kaybolmadı biri bile kaybolursa kutsal kitap doğrulanır.
But might there be any reason - in that you still find people, indeed some of your own colleagues, who feel that, nevertheless, the regularity by definition involves and invokes... a regulator.
Düzenliliğin bir düzenleyiciyi içerdiğini ve hatırlattığını düşünen meslektaşlarınızı hala da görmemize rağmen, gerçekte bunu kabul etmek için bir neden var mı?
But what might comfort me is to watch the slow death of the man who was supposed to be taking care of my son and making sure that he did not get into trouble.
Benim için rahatlatıcı olacak şey oğluma bakması ve başını derde sokmamasını sağlaması gereken kişinin yavaş yavaş ölümünü izlemek olabilir.
And it is possible, Inspector, that the murderer might be someone who wanted to kill Dr. Christow, but did not want to implicate Gerda Christow.
Katil, Doktor Christow'u öldürmek isteyen ama Bayan Christow'u bu işe karıştırmak istemeyen biri de olabilir.
But if our goals are to prevent a second bombing and to learn who Ryan's partners might be, the best way to do that is by gaining his trust.
Ama amacımız ikinci patlamayı önlemek ve Ryan'ın ortaklarını öğrenmekse bunu yapmanın en iyi yolu, güvenini kazanmaktır.
And who might be drinking that Cosmo?
- Peki o Kozmoyu kim içecek?
And have you give any thought to who that might be?
Bunun kim olacağını hiç düşündünüz mü?
A kind that is just all wrong for me and I just, I guess I'm afraid to go after someone who might actually be good for me.
Benim için yanlış olan bir kitleye... Sanırım benim için iyi ve doğru olan... Kişinin peşinden gitmeye biraz korktum.
[Narrator] And that's when George Michael finally got close to Maeby... who, by the way, might not be his biological cousin.
Sonunda George Michael, Maeby ile yakınlaşır. Bu arada, belki de biyolojik kuzeni olmayabilir.
Yeah, and who might that be?
Evet, ve bu kişi de?
And... who might that be?
Kimmiş seçeceği?
he believes the culprits might be the very people who, uh... soiled your rug, and you're in a unique position to confirm or disconfirm that suspicion.
Suçluların sizin halınızı kirletenlerle aynı kişiler olabileceğini düşünüyor ve siz bunun doğru olup olmadığını anlayabilecek özel bir konumdasınız.
Who might be your mother that you insult, exult, and all at once, over the wretched?
Neden diye soruyorum. Annen nasıl biri ki bu sefili hem övüyor hem de yeriyorsun?