And why should i trust you Çeviri Türkçe
41 parallel translation
How can you open this ten-ton solid steel bank vault door... and why should I trust you?
Bekle biraz. 10 tonluk çelik banka kasa kapısını nasıl açacaksın ve sana neden güveneyim?
- And you'll have her back in no time. - And why should I trust you?
- Sana neden güveneyim ki?
And why should I trust you?
Sana neden güveneyim?
- And why should I trust you?
- Neden sana güveneyim?
And why should I trust you?
Peki, sana neden güveneyim ki?
And why should I trust you?
Sana neden güveneyim ki?
- And why should I trust you?
- Size niye güveneyim?
And why should I trust you?
Peki ben sana niye güveneyim?
And why should I trust you?
Neden güvenecekmişim sana?
And why should I trust you?
Peki, sana neden güveneyim?
- And why should I trust you?
- Niye sana güvenmeliyim?
And why should I trust you?
ve sana neden güveneyim?
- And why should I trust you?
- Peki, sana neden güvenmeliyim?
And why should I trust you?
Neden güveneyim sana?
And why should I trust you?
- Size niye güveneyim ki?
And why should I trust you?
- Neden güveneyim sana?
And why should I trust you?
Peki sana niye güveneyim?
And why should I trust you?
- Sana neden güveneyim?
And why should I trust you?
Neden sana güveneyim?
And why should I trust you?
- Sana niye güveneyim?
And why should I trust you?
Ve neden sana güvenelim?
And why should I trust you to deliver?
Ve sana neden teslim etmem için neden inanayım?
Why should I trust you and not him?
neden ona değilde sana güveneyim?
And any reason why I should trust YOU?
Peki neden ben sana güveneyim?
Why should I trust you now when I have my loyal and trusted new- -
Size neden güveneyim ki?
And why I think you should trust him.
Ve neden ona güvenmen gerektiğini.
So, why should Sam and I trust you?
Biz size neden güvenelim?
And why should I trust you?
Peki sana neden güveneyim?
And my mother was reason not to trust the bed, so why should I believe you?
Ve anneminde locaya güvenmek için bir nedeni yok. Peki ben neden size inanayım?
I mean it's been some time and why should you trust her?
Bu gibi zamanlarda ne diye ona güvenesin ki?
You better give me one good reason why I should trust the two of you and not kill you right here on the spot.
İkinize güvenip, tam burada olay yerinde öldürmemem için iyi bir sebep gösterseniz iyi olur.
My friend is dead, you're the second person to invade my house today, I have no clue why and no idea why I should trust you people.
Arkadaşım öldü ve siz bugün evimi basan ikinci kişisiniz, nedenini bilmiyorum ve neden size güvenmem gerektiği konusunda en ufak bir fikrim yok.
You gotta trust me. And I should trust you, why?
Peki sana neden güveneyim?
And you, an honest servant of the Lord, why should I trust you to know any more than the priestess who counseled Stannis?
Peki sen, tanrının saf hizmetkarı Stannis'in yanındaki rahibeden farklı olduğuna neden inanayım?
Regarding Helix, you know why I didn't back your play, and you know- - or you should- - that it had nothing to do with a lack of trust.
Helix konusunda seni niçin desteklemediğimi biliyorsun. Ayrıca bunun güvensizlikle alakalı olmadığını biliyorsundur ya da bilmelisin.