And you're in Çeviri Türkçe
20,555 parallel translation
And we're gonna get you in the top five.
Biz de seni ilk beşe sokacağız.
You're young and you're gonna land somewhere that really needs you and you're gonna play in this league for a long-ass time.
Gençsin ve sana gerçekten ihtiyaç duyulan bir yere gideceksin ve bu ligde uzun yıllar oynyacaksın.
Or "WIMP." Hey, uh, you should join us'cause we're gonna go to Radcliffe's and watch the
Kısaca "WIMP." Bize katılmalısınız ; çünkü Radcliffe'in evine gidip Aberdeen-Iverness Caley Thistle final maçını izleyeceğiz.
I'm surprised you're still in town. You're usually moving and moving.
Hâlâ şehirde olmana şaşırdım, genelde hareket hâlinde oluyorsun.
You know, you're the one who wanted this out in the open, and now that we've done that for, what, like five minutes, you can't handle it?
İlişkimizi açıklamak isteyen sendin. Ortaya çıkalı beş dakika bile olmadı ve başa çıkamayacağına mı karar verdin?
"Torres! Torres!" And it's all in slow motion and you're up in the stands screaming and crying.
Torres! " diye bağırırken golün tekrarını gösteriyorlar ve sen ağlayarak tezahürat yapıyorsun.
In fact, I'm gonna go on record right now and say that we're not doing anything for my birthday, so you guys make other plans.
Hayır, şimdi kamerayı açacağım, doğum günümü kutlamadığımızı, sizlerin başka planları olduğunu kaydedeceğim.
If you're in high school and / or too young to know who vanilla ice is, you have 30 seconds to get out of this party!
Lisedeyseniz ve Vanilla Ice'ın kim olduğunu bilmeyecek kadar gençseniz partiden ayrılmak için 30 saniyeniz var.
It's amazing how you stuffed them in there and now they're out in all their glory. Hallelujah. What's happening to me?
Önce onları sıkıştırman, şimdi de tüm ihtişamlarıyla böyle ortaya çıkmış olmaları gerçekten muazzam.
Because you're not... Because you work in the clinic now, and you're not...
Yoksun çünkü artık klinikte çalışıyorsun.
I mean, that's all you're trying to do, is to bring in something new and trying to bring me along with it, whether I like it or not.
Hastaneye yeni bir şey getirmeye ve beni de ona dahil etmeye çalışıyorsun. Hoşlansam da, hoşlanmasam da.
In here, you're not just students, but actual practicing lawyers, responsible for your own cases and clients.
Burada, sıradan birer öğrenci değil, kendi dava ve müvekkilleri, olan avukat adayları olacaksınız.
In her mind, she's still a servant, and you're still a beast.
Ona göre, o hala bir hizmetçi ve sen de hala bir canavarsın.
We know ; it's'cause you're a "get in a relationship " and then get broken up with and then cry about it to your friends " kind of guy.
Evet çünkü sen " ilişkiye gir, kıçına tekmeyi ye ve arkadaşlarına
Just put some bourbon in it, and no matter where you are or what you're doing, if you have that, you'll be okay.
İçine biraz viski koy. Her nerede ne yapıyorsan yanında bu varsa güvendesin.
The NYPD can protect you, and if someone really is trying to kill you, you're a lot safer in here with us than out there, on your own.
New York Polisi seni koruyabilir, Ve gerçelten birisi seni öldürmeye çalışıyorsa, Dışarıda tek başına olmak yerine burada
You know what, i-it is very tempting, but there are too many variables... and we're not lab rats. Put us in a cage and see if the trap springs?
- Bakın ne diyeceğim çok cezbedici ama ortada fazla değişken var ve biz kobay değiliz.
And you're good in court.
Duruşmada da iyiydin.
You're screwing my wife and I'm in your way?
Karımla sevişiyorsun ve engel olan ben miyim?
I know you're feeling a little bit boxed out these days, and I have not done enough to bring you in, but believe me, I'm working on it.
Bugünlerde biraz dışlanmış hissediyor olabilirsin. Seni içeri sokmak için henüz yeterli sebep bulamadım. Ama bulmaya çalışıyorum.
Boom. Last time you were going to assemble them in one of 3 locations, and you're too compulsive to deviate.
Geçen sefer üç mekandan birinde toplanacaktınız ve plandan sapmayacak kadar takıntılısın.
- It's all in your head- - all the numbers and the little things you're thinking, and the audience is listening to you and your humble pedal.
- Bütün o numaralar ve düşündüğün küçük şeyler hepsi kafanın içinde. Kalabalık seni dinliyor. Seni ve naçizane pedalını.
I'm just saying that so you know you're loved and, you know, in case you think you're not sometimes.
Sadece sevildiğini bilmeni istiyorum. Çünkü, bazen aksini düşünebiliyorsun.
Right, and while you're doing that I'll be at Alison's house packing up Rollins'stuff into an overnight bag making it look like he left in a hurry.
Tamam, sen o işi hallederken ben de Alison'un evinde Rollins'in eşyalarını bir çantaya tıkıştırıp aceleyle terk edilmiş süsü vereceğim.
Yes, I am, but if you get on that mike and you tell the crew that you've arrested Tom Chandler and you're taking control of the Nathan James, you're gonna have to sequester a lot more
Evet, ama eğer o mikrofonu ellerseniz ekibe Tom Chandler'ı tutukladığınızı Nathan James'in kontrolünü aldığınızı söylemek zorunda kalırsınız.
Let your work speak for itself and be open to the possibility that people that don't understand you, they're not necessarily trying to get in your way.
Bırak bunu yaptığın işler göstersin. Bu insanların seni anlayamadığını ve yoluna çıkmak gibi bir dertleri olmadığını da aklının köşesinde tut.
And the people that you're buying, especially since they're coming to work here, need to view you and Donna as the ones in charge.
Hiç öyle algılanmayacak. Setın aldığınız insanlar, özellikle buraya çalışmaya gelecekler olanlar seni ya da Donna'yı yetkili olarak görmek isteyecekler.
I'm so happy that you're in town and I don't think you're crazy at all.
Bu şehirde olduğun için çok mutluyum ve deli olduğunu da düşünmüyorum.
Yeah, okay, but he's not sleeping in your bed and he's-he's not telling anyone you're together.
Evet, tamam, ama yatağında yatmıyor ve kimseye birlikte olduğunuzu söylemiyor.
The next morning I got in my car and a cop stopped me, uh, as they do, when you're weaving.
Ertesi sabah arabamda gidiyordum ve polis beni durdurdu tam da zikzak atarak giderken.
They're going to draw you in, they're going to wear you out, and they're gonna force you to fight block by block, house by house.
Sizi içeri çekip bitirecekler. Sizi onlarla sokak sokak, ev ev savaşmaya zorlayacaklar.
You just had an abortion, you're divorcing your husband, and you're literally only thinking about what's happening in this moment?
Demin kürtaj oldun, kocandan boşanıyorsun ama aklında sadece şu an yaşananlar mı var cidden?
Look, I don't know why they want you, but they want you, and in my experience, when they're being dodgy about what they want, it's because they want it for dodgy purposes.
Bak, neden seni istiyorlar bilmiyorum ama seni istiyorlar ve tecrübelerime göre, bu sadece tehlikeli nedenlere odaklaklandıklarında gerçekleşen bir şey.
Now, in exchange for protection, plus complimentary room and board, you're gonna do some research for me, college girl.
O zaman güvenliğine karşlılık, ücretsiz bir oda, çalışma masası, ve tüm bunlarla benim için bazı araştırmalar yapacaksın.
I mean, forget you couldn't manage even a postcard these last three years, but now that she's built a new life, there's a wedding on the books, and you're just popping in to share your side of the story.
Demek istediğim, son 3 yılda bir kartpostal bile göndermedin ama şimdi o yeni bir hayatı kurmuşken, bir düğün planı yapıyorken ortaya çıkıyor ve paylaşmaya hazır olduğunu söylediğin senin bakış açınla pişirdiğin bir hikayem var diyorsun.
Now that you're in charge, maybe you and I should start getting along. I've actually got a pretty good track record with the sheriffs in this town.
Bu kasabadaki şeriflerle geçmişimin pek fena olmadığına göre seninle belki de yeni bir başlangıç yapabiliriz.
There is a girl waiting outside for you, and if you go in there with me, and get all screwed up, you're gonna have problems with her, and you're gonna blame me.
Dışarıda seni bekleyen bir kadın var. Eğer benimle gelirsen işleri bok edeceksin onunla sorunlar yaşayacaksın ve bunun için beni suçlayacaksın.
Nope. 'Cause dating blew up in your face and you're retreating to your comfort zone, work.
Buluşma işi elinde patladı ve sen de rahatlık alanına geri çekiliyorsun, işine.
And if you're not feeling better in the morning I'm taking you to a doctor.
Sabaha kadar düzelemezsen seni doktora götüreceğim.
You know, at some point in time, you're gonna have to come out and - - and talk to... God.
Eninde sonunda dışarıya çıkıp tanrıyla konuşmak isteyeceksin.
Looks like we've got a final scene to film, and you're in it.
Anlaşılan film için son bir sahnemiz daha var ve buna sen de dahilsin.
And you're too young to be in here.
- İyiyim evlat.
I come down from space, after everyone in the whole world has died, and you're talking about Christine? !
Dünyadaki herkes öldükten sonra uzaydan buraya geldim ve sen Christine'den mi bahsediyorsun?
You're her counsel now, and for once in her life, the only man that's not gonna disappoint her.
Onun avukatı sensin, ve hayatında ilk kez bir erkek, onu hayal kırıklığına uğratmayacak.
- Go anywhere near my bag or anyone else's in this room and your laptop won't be all you're missing, you spineless, tiny-balled, whiny excuse of a man!
Eğer benim ya da başkasının çantasının... yanına yaklaşırsan özleyeceğin en son şey o laptop olur! Seni omurgasız, ağlak, küçük taşaklı erkek müsfettesi!
Or perhaps you're part of a plan to shoot and murder - my client's father in cold blood.
Belki de siz müvekkilimin babasının soğukkanlılıkla öldürüldüğü bu plânın bir parçasısınızdır.
So they're gonna stay in Gumford, and you're gonna sleep at my house tonight.
Gumford'da kalacaklarmış ve sen de bu gece bende kalacaksın.
What if in a year, they figure something else out and you're out again?
Ya bir yıla bir şey bulurlarsa ve tekrardan çıkarsan?
I just wanted to establish... that you're perpetually in the need of money and you have no other source of income.
Sadece sürekli paraya ihtiyacınız olduğunu ve başka gelirinizin olmadığını anlamak istedim.
You're pretending to return it when it is needed and you're always in need of money.
Gerektiği zaman ödemiş gibi yapıyorsunuz ve sürekli paraya ihtiyacınız var.
They're gonna come down on you hard, because if they don't, it'll send a message to every other insignificant mining community that Ferrous is weak and can't keep its own house in order.
Tepenize sertçe inecekler, eğer böyle yapmazsa, bu tüm önemsiz madencilik toplumuna, Ferrous'un kendi evini bile koruyamayacak kadar zayıf olduğunun mesajını vermiş olur.
and you're welcome 67
and you're next 17
and you're here 49
and you're right 279
and you're wrong 34
and you're like 53
and you're safe 20
and you're not 153
and you're sure 21
and you're thinking 17
and you're next 17
and you're here 49
and you're right 279
and you're wrong 34
and you're like 53
and you're safe 20
and you're not 153
and you're sure 21
and you're thinking 17