Antibiotics Çeviri Türkçe
1,276 parallel translation
Explaining to your wife why she has to take antibiotics... for your kidney infection.
Evet, karına neden baş ağrın için onun antibiyotik kullanması gerektiğini anlatmak.
Pesticides and antibiotics are also used to increase their milk productivity.
Plestisid ve antibiyotik, süt üretimini arttırmak için kullanılıyor.
With antibiotics used to promote weight gain in animals ( who can't gain weight under the stressful, overcrowded living conditions in factory farms ) ; with the over-use of pesticides and insecticides ;
Normalde stresli kalabalık fabrika çiftliklerinde kilo alamayacak hayvanların kilo alması için kullanılan antibiyotiklerle, plestisit ve haşarat ilacının aşırı kullanılmasıyla, veya süt üretimininin miktarını ve sıklığını arttırmak için dizayn edilen yapay hormonlarla yapay renklendiricilerle, bitki ve larva öldürücülerle,
Tetanus booster, some antibiotics.
Tetanos aşısı, bazı antibiyotikler.
So I go to this other doctor, he gives me antibiotics.
Ben de bu doktora gidiyorum.
I don't think the antibiotics are working.
Antibiyotiklerin işe yaradığını sanmıyorum.
I mean, we're talking about regimented... IV administration of antibiotics - four-hour cycles, on the minute without fail-stringent physical therapy.
Düzenli serum ve antibiyotik rejimeninden bahsediyoruz dört saatlik vardiyalar, dakik olarak, ciddi fizyoterapi.
- Antibiotics.
- Antibiyotik.
Antibiotics.
Antibiyotikler.
We need antibiotics.
Antibiyotiklere ihtiyacımız var.
Antibiotics for your boy.
Oğlun için antibiyotik.
Some sort of nutritional drip I could give her... along with the cortisone and the antibiotics... never mind.
Serumla glikoz verilebilirdi. kortizon ve antibiyotik de olmalıydı ama boşuna koşuyoruz.
Don't skip the antibiotics.
Antibiyotik saatlerine dikkat edin.
Are you crazy? You're on antibiotics.
Saçmalama, antibiyotik alıyorsun.
A group of antibacterial are called antibiotics.
Bazı antibakteriyellere "antibiyotik" denir.
More antibiotics. And I need you to take them for the full two weeks.
Yie natibiyotik içeceksin ve iki hafta kesintisiz devam etmeni istiyorum.
Mr Jones has junky veins, and he really needs antibiotics.
Bay Jones uyuşturucu almış ve antibiyotiğe ihtiyacı var.
Let's start antibiotics.
Antibiyotik verelim.
Start the antibiotics.
Antibiyotik ver.
Give antibiotics time to work.
Antibiyotiklerin etkisini göstermesini bekle.
I'm giving you antibiotics and iv fluids to cool the gallbladder down.
Safrakesenizi rahatlatmak için ağrı kesici ve serum vereceğim.
The antibiotics aren't working.
Antibiyotikler işe yaramıyor.
Now afebrile on antibiotics.
Antibiyotiklerle ateşini düşürdük.
Just give me some antibiotics and send me home.
Antibiyotik verip eve gönderin beni.
We'll get you started on some antibiotics.
Sana antibiyotik vereceğiz.
Maybe he can get antibiotics, but no MRls.
Antibiyotik alabilir, MRI çektiremez.
Antibiotics for the pneumonia, I.V. feeding to get the weight up.
Pnömoni için antibiyotik, kilosunu geri kazanması için serum.
He developed antibiotics.
Antibiyotikleri o buldu.
Allergic reaction to the antibiotics?
Antibiyotiğe karşı alerjisi mi var?
You really think he's allergic to two antibiotics?
- İki antibiyotiğe de alerjisi olabilir mi?
Boy gets anthrax and happens to be allergic to two antibiotics.
İki antibiyotiğe birden alerjisi olan çocuk şarbon kapıyor.
Keep him on antibiotics for the anthrax, and start the methotrexate for the sarcoidosis.
Şarbon için verdiğimiz antibiyotiklere devam edelim ve sarkoidoz için metotreksat vermeye başlayalım.
- Antibiotics?
- Antibiyotikler mi?
- But the antibiotics we gave him- - they cure leprosy. - Yeah.
- Verdiğimiz antibiyotikler leprayı tedavi ederdi.
The antibiotics hit the nerve strands.
Antibiyotikler sinir tellerini vurdu.
You had the antibiotics.
Antibiyotik aldın.
Let's keep him on the broad-spectrum antibiotics.
Geniş spektrumlu antibiyotik verelim.
- And the rest- - steroids, antibiotics, anti-inflammatories- - They're toxic, if we leave him on all of them.
- Geri kalanı, kortizonların, antibiyotiklerin anti-inflâmatuvarların hepsi toksik. Hepsini keseceğiz.
You. Intravenous broad spectrum antibiotics.
Sen, damar içi geniş spektrumlu antibiyotiklere başla.
But it means the antibiotics aren't working.
Yani, antibiyotikler bir işe yaramıyor.
Another drug, antibiotics, what?
Başka bir ilaç mı? Antibiyotik mi?
Okay, I'm gonna give you some antibiotics and you probably shouldn't have sex for a while.
Sana biraz antibiyotik vereceğim ve muhtemelen bir süre seks yapmamalısın. Ne kadar bir süre?
She's not on antibiotics.
Antibiyotik kullanmıyor?
And if that label were accidentally on a bottle of antibiotics, and if that bottle were accidentally left in her room...
Ayrıca etiket yanlışlıkla antibiyotik kutusunun üzerine yapıştırılmış ve yine yanlışlıkla onun odasında unutulmuşsa...
She would've gotten sicker when I said she was gonna get sicker except Cameron dosed her with antibiotics.
Daha çok hasta olacağını söylediğimde hasta olabilirdi. Fakat Cameron, ona antibiyotik verdi.
Echocardiogram for the heart and I.V. antibiotics for the infection, stat.
Kalbi için ekokardiyograma, enfeksiyon için de IV antibiyotiğe hemen başlayalım.
Well, the antibiotics can cause nausea.
- Antibiyotikler mide bulantısı yapabilir.
And the antibiotics aren't doing anything.
Antibiyotiklerin de etkisi olmuyor.
Our antibiotics- -
Verdiğimiz antibiyotikler- -
A second dose of antibiotics.
- İkinci bir antibiyotik.
Antibiotics, on the other hand...
Öteki taraftan, antibiyotikler....