Anything like that Çeviri Türkçe
4,098 parallel translation
Fine, but no jumping out and yelling "boo" at me or anything like that.
Tamam ama üstüme zıplayıp beni korkutmak için bağırmak falan yok.
You wouldn't happen to have been doing anything like that, would you?
Böyle bir şeyi yapmazdınız, değil mi?
I'll never do anything like that again.
Bir daha öyle bir şey yapmayacağım.
I hope I never have to send you out on anything like that ever again.
- Umarım seni bir daha hiç böyle bir şeye yollamam.
Ugh, thank God I don't have to worry about anything like that with Ron.
Uh, tanrıya şükürler olsun, Ron hakkında böyle bişeyden endişelenmeme gerek yok.
I, I think it's very unlikely I'm going to see anything like that again.
Sanırım böylesini bir daha görmem... pek mümkün değil.
You do anything like that again, I will shoot you right here, right now.
Bunun gibi bir şeyi tekrar yaparsan seni oracıkta öldürürüm.
You ever come across anything like that?
- Hiç böyle bir şeyle karşılaştın mı?
Don't think we need a trip or anything like that, pal.
Bence seyahate falan ihtiyacımız yok dostum.
Has anything like that ever happened to you?
Böyle bir şey daha önce hiç başına geldi mi?
I'd never done anything like that before, I swear.
Önceden böyle bir şey hiç yapmamıştım, yemin ederim.
Nothing bad, she didn't hurt a baby or an animal or anything like that, but now she just has to work here to say sorry, for what she did.
Kötü bir şey değil. Bir bebek ya da bir hayvana zarar vermek gibi bir şey değil ama yaptığından pişman olduğu için burada çalışması gerekiyor.
No aching or anything like that?
Ağrı ya da onun gibi bir şey?
Please don't do anything like that again without me.
Lütfen bir daha bensiz böyle bir şey yapma.
Hurt a kid, anything like that.
Bir çocuğu incitmiş mi falan.
WHAT ABOUT LIKE PILLS OR ANYTHING LIKE THAT?
Peki, hap gibi başka bir şeyler var mı?
You see anything like that on the Metrorail this morning?
Bu sabah Metropolitan bölgesinde böyle şeyler gördün mü?
Derek wouldn't get mixed up in anything like that, officer.
Derek böyle bir hata yapmaz.
I've never felt anything like that before.
Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.
No, he doesn't have anything like that.
Hayır, öyle bir şeyi yok.
Do you recall anything like that?
Böyle bir şey hatırlıyor musun?
Okay, you, uh, you won't see me doing anything like that again, officer.
Memur bey söz veriyorum bir daha beni Bu tarz bir şey yaparken görmeyeceksiniz
Hey, you do not know me and believe me, I'd never do anything like that. I just wanted to thank you for noticing the flowers.
Merhaba beni tanımıyorsun ve inan bana hayatım boyunca böyle bir şey yapmadım ama sana teşekkür etmek istedim.
I haven't noticed anything like that.
Ben öyle bir şey fark etmedim.
Phew, I've never seen anything like that.
Hiç böyle bir şey görmemiştim.
I think I found the Angel trials, but I don't see anything about a Nephilim or a Cupid's bow or anything like that.
Sanırım melek testlerini buldum ama burada Nephilim ya da Cupid'i oku gibi şeyler görmüyorum.
Haven't been eating that much, so I don't know if I look, like, scary thin or anything.
Son günlerde pek yemediğim için aşırı zayıf olabilirim.
Why would I do anything like that?
Neden böyle bir şey yapayım ki?
Like you aren't accountable for anything that ever happens in your life, ever.
Hayatında başına gelen hiçbir şey için sorumlu değilmişsin gibi davranma.
Like here in this bar, there's only one thing that I see, and I see her brighter and more clearly than anything else in this world.
Mesela bu barda, gördüğüm tek bir şey var ve onu, dünyadaki her şeyden daha aydınlık ve daha net görüyorum.
The armor that kid was wearing isn't like anything I've ever seen.
Çocuğun giymiş olduğu zırh daha önce hiç görmediğim bir şeydi.
Not that I should. I mean, if you wanted to call me, that's totally fine, but it's not, you know, like I'm expecting it or anything.
Beni aramak istersen, hiç sorun olmaz ama illa armanı da beklemiyorum.
But when I saw you hurting last night, it made me realize that if anything ever happened to you... I'd feel like my life was over.
Ama dün gece seni acılar içinde görünce fark ettim ki sana bir şey olursa hayatım biter.
I just hope that if my buddies who are still in Afghanistan see me win, they'll feel like anything is possible.
Umuyorum ki Afganistan'daki dostlarım kazandığımı görür ve her şeyin mümkün olduğuna inanırlar.
Oh, maybe it is, but if I don't know anything about Melissa, then I can't rule out the fact that somebody didn't like her.
Belki de öyledir. Ama Melissa hakkında hiçbir şey bilmiyor olsam bile birinin ondan hoşlanmadığı gerçeğini göz ardı edemem.
With profits like that, how are we ever supposed to do anything?
Hal böyleyken biz daha ne yapabiliriz ki? Sana bunu görmenin kötü olduğunu söylemiştim.
"If you see anything that you like that we're gonna throw out, you can have."
"Eğer hoşuna giden bir şey olursa senin olsun" dedi.
It's amazing, isn't it, that you're friendly with someone for, like, ten years, and that you don't know anything more about them than this much?
İnanılmaz, değil mi? Birisi ile on yıl arkadaşlık ediyorsunuz ve hakkında tüm bildiğiniz işte bu kadar.
Anything you'd like to tell me about that?
Bana söylemek istediğin bir şey var mı?
Yes, what I like about Alec's stupid idea is that Victoria would never expect anything so ordinary.
Victoria hiç sıradan bir şey beklemeyeceği için Alec'in aptal fikrini sevdim.
My darling Mary, we are off to Duneagle in the morning and I have suddenly realised that I've never made a will or anything like one, which seems pretty feeble for a lawyer and you being pregnant makes it even more irresponsible.
" Sevgili Mary, sabah Duneagle'a gideceğiz. Ama ben daha önce bir vasiyet hazırlamadığımın farkına vardım. Bu bir avukat için kabul edilebilecek bir şey değil ve şimdi hamile olman daha da saf olduğumu gösteriyor..
Does something like that even mean anything?
Bu bir şey ifade ediyor mu acaba?
Well, if he can avoid explaining anything that even smells like it wasn't by the book, we're the fall guys.
Eğer o bir şeyleri açıklamaktan sakınabiliyorsa ki bu kitabına uymuyor olsa bile biz mahvolmuş adamlarız.
Did you see anything that looked like an assault?
Saldırıya benzer herhangi bir şeyle karşılaştın mı?
And like any animal who feels himself caged by what is... he will yearn for anything that lies beyond the bars.
Ve kendisini olduğu şeyle hapsolmuş hisseden her hayvan gibi demir parmaklıkların ardında olan her şeyin hasretini çekecek.
Anything you can tell me from Barrow's time here, that might help in tracking him, distinguishing characteristics or the like?
Barrow buradayken olanlardan iz sürmeye, eylemlerini ayırt etmemize yarayacak bir şeyler söyleyebilir misin?
Noah doesn't like anything that makes him feel like he's losing control.
Noah, kontrolünü kaybetmesine neden olacak hiçbir şeyi sevmezdi.
If he did that to Pompeii, you think he had anything to do with, like, Mt. St. Helens?
Pompeii'ye bunu yaptıysa St. Helens Dağı'yla falan da bir ilgisi olabilir mi?
Similar to Nazca, what we have with these earth mounds is that they're put into easily recognizable symbols, but unless you're looking at them from some altitude, they don't look like anything.
Nazca'ya benzeyen, kolayca farkedilebilen bu sembolleri, höyükte bulunan toprağın üzerine koymamızın amacı ne olabilir? Belli bir irtifaya çıkmadığımız sürece onlara baksak bile hiç bir şey göremiyor, anlayamıyoruz.
Whoa. Anything starts like that cannot be good.
Böyle başlayan bir şey iyi olamaz.
Like, how he got here, or anything that happened to him.
Buraya nasıl geldiğini ya da başına gelenleri falan.
like that 1389
like that one 32
that 10639
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
like that one 32
that 10639
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's cool 1334
that's good to hear 161
that all started with a big bang 89
that's my best friend 28
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's cool 1334
that's good to hear 161
that all started with a big bang 89
that's my best friend 28