As a scientist Çeviri Türkçe
276 parallel translation
And of course, as a scientist, I was interested in trying to figure out the cause of this earthquake.
Ve elbette, bir bilim insanı olarak, bu depremin nedenini bulmayı denemekle ilgileniyordum.
But as a scientist... I should do everything in my power to bring him back to conscious life... so that the world can study his abnormal functions.
Ama bir bilim adamı olarak... bütün gücümü kullanıp onun yaşama dönmesi için... anormal işlevleri üzerinde çalışmalıyım..
He didn't impress me as a scientist. Last night when he collapsed, I became actually alarmed.
Bir bilim adamı gibi görünmüyordu ve dün geceki krizden sonra alarma geçtim.
- As a scientist, yes.
- Bir bilim adamı olarak, evet.
As a scientist, no, as a human being, I can't allow that to happen!
Bir bilim adamı olarak, hayır, bir insan olarak bunun olmasına izin veremem!
As a scientist, I couldn't forbid her.
Bir bilim adamı olarak onu engelleyemezdim.
In 40 years as a scientist I have never been known to lie.
40 yıllık bir bilim adamı olarak asla yalan söylediğimi bilmem.
As a scientist, I was taught to be sure of my facts.
Bir bilim adamı olarak, bilgilerimden emin olacak şekilde eğitildim.
I'm here as a scientist, you know? - Aha. - I'm here as a scientist.
İnsan ruhunun derinlerine inen bir bilim adamı olarak buradayım.
As a scientist you must realise...
Bir bilim adamı olarak, takdir edersin ki- -
And you, as a scientist, should know that that's not possible.
Bir bilim kadını olarak, bunun mümkün olmadığını bilmelisin.
The Red Guards say... my father's usefulness as a scientist has ended.
Kızıl Muhafızlar diyor ki alim olarak babamın faydası artık kalmadı.
As a scientist, I respect Pascal, but his condemnation of science shocks me.
Bir bilim adamı olduğu için Pascal'a saygı duyuyorum ama bilimi kınamış olması beni dehşete düşürüyor.
I mean, as a scientist I sympathize, but
Yani, bir bilim adamı olarak sizi anlıyorum.
I write this testament as a scientist.
Bu vasiyetnameyi bir bilim adamı olarak yazıyorum.
As a scientist, I ask for your cooperation.
Bir bilim adamı olarak benimle işbirliği yapmanı istiyorum.
As a scientist and alchemist I know that metals can be transformed, but as a philosopher...
Bir bilim adamı ve simyacı olarak, madenlerin dönüştürüldüğünü bilirim. Ama bir düşünür olarak da...
Do you realize that's the end of you as a scientist?
Bunun bir bilim adamı olarak senin sonun olduğunun farkında mısın?
That's right. Professor Monroe, as a eye witness as well as a scientist, you would be the most...
Profesör Monroe, bir bilim adamı olduğu kadar, bir şahit...
I'm not speaking as a scientist but as a man of the street.
Bir bilim adamı olarak değil de sokakta yürüyen bir insan olarak konuşuyorum
Oh, yes, he was very respectful of what he called... my position as a scientist and a gentleman.
Evet, beni bir bilim adamı ve beyefendi olarak tanımlayarak büyük bir saygı gösterdi.
As a scientist, you'll be interested to know that most of them turn out to have very rational solutions.
Bir bilim adamı olarak, sizin de ilginizi çekecektir. Çoğunun akılcı çözümlere sahip olduğu ortaya çıkıyor.
- Do you share this view as a scientist?
- Bir bilim adamı olarak bu görüşü paylaşıyor musunuz?
As a scientist, I can never take that risk.
Bir bilim adamı olarak böyle bir risk alamam.
As a scientist and a rationalist yourself
Şunu söylemeliyim, bir bilimadamı ve rasyonalist birisi olarak
- I'm stating categorically and in no uncertain terms as a scientist... and as a human being, no dog can come back to Earth and be Rick.
Bir bilimadamı olarak koşulsuz ve kesinlikle belirtiyorum ve bir insanoğlu olarak, hiçbir köpek Dünya'ya geri dönüp Rick olamaz.
He was proud of your career as a scientist.
Bir bilimci olarak, kariyerinizle gurur duyuyordu.
Your Dr Beverly is..... an extraordinary person,... both as a scientist and... .. and as a woman.
Dr Beverly... sıradışı bir kişi,... hem bilim adamı... hem de bir kadın olarak.
- As a scientist, where do you stand on this?
Yıllarımı hapishanede geçiririm diye ummuştum.
Further, I'm a scientist, so I must rely on science that tells me I'm not Jewish by race since there's no such thing as a distinct Jewish race.
Ayrıca ben bir bilim adamıyım, yani ırksal olarak Yahudi olmadığımı söyleyen bilime inanmam gerekir çünkü farklı bir Yahudi ırkı diye bir şey yoktur.
As a distinguished scientist... I can assure you an idea has no physical properties which can be destroyed.
Seçkin bir bilim adamı olarak sizi temin edebilirim ki, bir düşüncenin yok edilebilecek fiziksel bir özelliği yoktur.
But once you admit the simple fact that you're in love, which you have, then it becomes a good idea to be the scientist about it.
Fakat bir kere aşık olman gibi basit bir olguyu kabullenince, ki öylesin, bu durumda bir bilim adamı olabilmek için, sana iyi bir fikir gibi geldi.
I perform my work strictly as a research scientist!
Çalışmamı tamamen bilimsel bir araştırma olarak yürüttüm!
But to come back as a world famous scientist, that's not to be sneezed at.
Ama dünyanın en ünlü bilim adamı olarak geri döneceksin ki bu hiç yabana atılacak bir şey değil.
I thank you deeply. However, if they're meant as praise for a successful scientist,
Yok eğer bir bilim adamı olarak başardığım şey içinse, o onuru geri çevirmek zorundayım.
It happened some time ago... being a scientist, I just happened to have stumbled on one of the curious mysteries of science.
Belli bir zaman önce bir ilim adamı olarak, kendimi ilmin esrarengizliğine aşırı bir merak sonucu kaptırdım.
If you were a scientist, you'd know you cannot get reliable results... without solid propellants, such as cordite.
Bilim adamı olsaydınız, dumansız barut gibi katı yakıtlar olmadan güvenilir bir sonuç alamayacağınızı bilirdiniz.
But as a good scientist, I'd have to use hypotheses that you would probably not yet understand.
Ama iyi bir bilim adamı olarak hipotezler kullanmak zorunda kalırdım ki şu an muhtemelen bunları anlayacak seviyede değilsin.
The Wilsons and Cardels are in great danger as they are useless to Stavak without the third scientist on the project, Dr. Robert Webster.
Projenin üçüncü adamı olan Dr. Robert Webster olmadan Stavac'a faydaları dokunmayacağı için, Stoner ve Cardel ailelerinin hayatları büyük tehlikede.
I'm a scientist by conviction as well as by habit.
Ben alışkanlıkla ve inançla ilim adamı oldum.
Doctor, as a scientist, what do you believe in?
Doktor, bir bilim adamı olarak siz neye inanıyorsunuz?
Although I am a scientist, as a man I have a wife who is still a virgin and my heart is blind and filled with death.
Bir bilim adamı olsam da bir erkek olarak, hâlâ karım bakire. Kalbim kör ve de ölümle dolu.
Even if I am a scientist, as a man I have a wife who is still a virgin.
Bir bilim adamı olsam da bir erkek olarak hâlâ karım bakire.
What tales of adventure and daring must earlier have been told as sailors and navigators, practical men of the world gambled their lives on the mathematics of a scientist from ancient Alexandria.
Hem eski Iskenderiye'deki bir bilimadaminin, bir hesabini ispatlamak için, bazi denizcilerin hayatini tehlikeye atmanin bir alemi var miydi?
As a young man, Faraday had risen from poverty, in one of the most class-conscious societies the world has ever known, to become the most celebrated scientist of his time.
Genç bir adamken, Faraday dünyadaki en katı sınıf ayrımlarından birinin hüküm sürdüğü bir toplumda, kendini sefaletten kurtardı ve zamanının en meşhur bilimcilerinden biri haline geldi.
I stand before you, gentlemen, as a lecturer in anatomy, a scientist, a specialist, a material man, to whom the heart, for instance, is an elaborate physical organ and not the seat of love, a man to whom the soul,
Baylar karşınızdayım, Anatomi öğretim görevlisi ve bir bilim adamı, olarak. Bir uzman, konusunda bilgili bir adam.
This is not magic, as you say, I am a scientist.
Sihir değil bu. Dediğiniz gibi, ben bir bilimadamıyım
The problem is they've got a social scientist heading the field test... a guy with a doctor's degree but no street savvy.
AsıI sorun saha çalışmasını bir sosyal bilimci yönetiyor. Doktorosu olan biri ama sokaklardan anlamıyor.
When I was younger I used to have a good job working as a lab scientist.
Daha gençken, bir laborant olarak iyi bir işte çalışırken.
As you reminded me, Marty, I'm a scientist, so I must be scientific about this.
Hatırlattığın gibi ben bir bilim adamıyım, o yüzden bilimsel bir şekilde davranmalıyım.
A man identified as Robert Denk, a research scientist at Utrel Corporation, was found murdered this evening.
Robert Denk olduğu belirlenen Utrel Şirketi'ndeki araştırmacı bir bilim adamının bu akşam üzeri cesedi bulundu.
as always 696
as a matter of fact 1864
as a result 233
as a reward 26
as a friend 236
as a rule 74
as a spy 29
as a man 62
as a team 51
as an adult 26
as a matter of fact 1864
as a result 233
as a reward 26
as a friend 236
as a rule 74
as a spy 29
as a man 62
as a team 51
as an adult 26
as a mother 43
as am i 139
as a child 135
as a couple 32
as a family 98
as a woman 81
as agreed 52
as a 74
as a parent 25
as a gift 25
as am i 139
as a child 135
as a couple 32
as a family 98
as a woman 81
as agreed 52
as a 74
as a parent 25
as a gift 25
as an artist 17
as are we 19
as an actor 22
as a boy 50
as a father 46
as a joke 40
as a person 27
as a cop 35
as are you 63
as a precaution 31
as are we 19
as an actor 22
as a boy 50
as a father 46
as a joke 40
as a person 27
as a cop 35
as are you 63
as a precaution 31