As planned Çeviri Türkçe
1,577 parallel translation
Proceed with mission as planned. "
Göreve devam edin. " Niye...
We will go forward as planned.
Plana uyacağız. Beni toplantıya götüreceksin.
Tell Colonel Caldwell to proceed with the mission as planned.
Albay Caldwell'e göreve planlandığı gibi devam etmesini söyle.
Jonas : All escorts proceed as planned.
Refakatçiler, plana göre ilerleyin.
I'd have fooled you if you'd gone to lunch as planned.
Plandaki gibi yemeğe gitseydin kandırmış olurdum.
It will all be done by then, and... we can go on as planned.
Hepsi halledilmiş olacak, ve... planladığımız gibi devam edebiliriz.
Relax. The operation is moving forward as planned. And may I say you've performed admirably.
Sakin ol, operasyon plana göre ilerliyor ve övgüye değer bir iş çıkardığını söyleyebilirim.
Then you grow up... and nothing goes as planned.
Büyüdüğün zaman hiçbir şey planladığın gibi olmaz.
I don't know how you did it, but everything worked out exactly as planned.
bunu nasıl yaptığını bilmiyorum, ama her şey tam olarak planlandığı gibi gidiyor
He calls me up a couple days later, he tells me though, they dropped that kid off in a bad neighborhood and went down to A.C. As planned.
Birkaç gün sonra beni aradı ve çocuğu, planlandığı gibi Atlantik City'ye giderken düşman bir mahallede araçtan attıklarını söyledi.
[Chuckles] Things haven't gone as planned, and to be honest...
İşler planlandığı gibi gitmedi ve dürüst olmak gerekirse...
Why didn't he just let us arrest him as planned?
Niye planladığımız gibi onu tutuklamamıza izin vermedi?
As we suspected, the deal did not go as planned.
Şüphelendiğimiz gibi, anlaşma planlandığı gibi gitmedi.
Bin Laden went on to say that if Family Guy shows the image of Mohammed as planned, the terrorist retaliation will be immediate.
Bin Laden konuşmasına, eğer Family Guy bu gece Muhammed'in görüntüsünü gösterirse teröristlerin intikamının çok yakın olacağını söyleyerek devam etti.
Family Guy goes on air as planned... uncensored.
Family Guy planlandığı gibi yayınlanacak. Sansürlenmeden.
Our decision to break up didn't work out as planned.
Ayrılık kararımız düşündüğümüz gibi sonuçlanmadı.
OK, the date's not going exactly as planned, but you can still save it with your legendary gift for smalltalk.
Randevu tam planladığım gibi gitmiyor ama muhabbet etme yeteneğini kullanarak hala bu randevuyu kurtarabilirsin.
... things didn't go down as planned, or actually, up.
Daha doğrusu plana uygun "Kalkmayış" sebeplerini.
We're gonna open as planned.
Açılış planladığımız gibi olacak.
Well, despite Charlotte's tragic demise, the leaders of our House have agreed that Aurora should be delivered as planned.
Charlotte'un trajik ölümüne rağmen, Ev liderleri Aurora'nın planlandığı gibi dağıtılmasına karar verdi.
I'm here Marcus, rest assured, everything is proceeding as planned.
Buradayım Marcus, güvence verebilirim ki, herşey planlandığı gibi gidiyor.
We'll move forward with the trial as planned.
Planlandığı gibi mahkeme ile devam edeceğiz.
Given the current makeup of the court, a five to four decision is expected, ensuring that the execution will proceed as planned.
Merakla beklenen mahkeme kararının 5 e karşı 4 oyla, infazın ileri bir tarihe ertelenebileceği yönünde olması bekleniyor.
Our friends surprised us and eloped. We can no longer wait for the wedding as planned. We can deliver our gift at the next crescent.
"Arkadaşlarımız bizi şaşırttı ve sıvıştı Planladığımız düğün için daha fazla bekleyemeyiz....... Hediyemizi ay hilâl iken teslim edebiliriz."
- Go ahead with phase 2 as planned.
- Planlandığı gibi 2. aşamaya geçilsin.
Everything is going exactly as planned.
Her şey tam planladığım gibi gidiyor...
Everything went as planned.
Tam planladığım gibi.
Not quite as planned.
Pek planlandığı gibi değildi.
Claire's reunion with her real father didn't go as planned.
Claire'in öz babası ile buluşması, planladığı gibi gitmedi.
By the way, um, operation puppy is proceeding as planned.
Deniyorum. Bu arada, yavru köpek operasyonu planlandığı gibi gidiyor.
You're going to take everyone to the temple as planned.
Planlandığı gibi herkesi tapınağa sokun.
The weapons I tossed into the ocean were found as planned.
"Okyanusa attığım aletler, planlandığı gibi bulundu."
- Proceed as planned.
- Plandığımız gibi devam edin.
Poses as a firefighter, places smoke bombs in an apartment building, only things don't work out the way that he planned.
İtfaiyeci kılığına giriyor, bina içine sis bombası yerleştiriyor, ama olaylar onun planladığı gibi olmuyor.
Well, he hasn't turned out exactly as I'd planned.
Planladığım gibi biri olmadı.
The Congressman had planned to present them to you sooner, but as fortune would have it, he misplaced one of them.
Kongre üyesi daha önce vermeyi planlamıştı, ama şansına nasip olmadı, bir tanesini kaybetmişti.
You sell your prisoners to the Sheriff just as you planned.
Sen planladığın gibi, Şerif'e tutsaklarını satacaksın.
Forgive me, I do not have as much time as I had planned.
Planladığım kadar vaktim olmadığı için beni affet.
And if anything happened you planned to use it as an excuse to enter.
Ve Keiichi-kun'a bir şey olursa bunu içeri girmek için sebep göstereceksiniz.
You can either carry on and record this show as we've already planned, or you can pull the plug, waste everybody's time and hard work, waste the thousands of pounds we've already spent so far,
Ya planladığımız gibi diziyi çekeriz ya da kesip bir çok insanın hem zamanını, hem de emeğini ve onca parayı boşuna harcamamış oluruz.
I had the banner on me, and I planned on going to a building opposite and hanging this banner so that Bush would be forced to see how we feel as a people.
Bir afiş taşıyordum. Otelin karşısındaki binaya asacaktım. Böylelikle Bush ne hissettiğimizi görmek zorunda kalacaktı.
I'm sorry things with Lucas didn't go as well as you planned.
Lucas ile durumunun istediğin gibi gitmemesine üzüldüm.
But I hope to make it up to you by going through with it now as originally planned.
Ama şimdi başta planladığımız gibi telafi etmeyi umuyorum.
But I hope to make it up to you by... By going beautifully through with it now as originally and most beautifully planned.
Ama şimdi başta çok güzel bir şekilde planladığımız gibi telafi etmeyi umuyorum.
So how about we go independent now as you planned.
Ee, planladığın şu bağımsızlık işinden ne haber?
It's all happened as I'd planned.
Tam planladığım gibi.
At least you could have told us you planned to clean out... your mother's cash register at the train station.
En azından annenin tren istasyonundaki para kasasından para aşırmak... gibi plânların olduğunu söyleyebilirdin.
And you're as lightly guarded as I planned.
Yayını durdurun!
Have things gone as you've planned, Near? Yes.
Şu ana kadar herşey beklediğin gibi gitti değil mi, Near?
I've learned as a parent that things don't go as we planned, do they?
Bir ebeveyn olarak işlerin planladığımız gibi gitmediğini öğrendim, değil mi?
As they stood over the man who died for one of them and was killed by the other Chuck and the Pie-Maker carefully planned their words.
Onlardan biri için ölmüş, diğerinin de öldürdüğü adamın başında durduklarında Chuck ve turtacının sözleri dikkatlice tasarlanmıştı.