As you may have noticed Çeviri Türkçe
45 parallel translation
As you may have noticed, I am quite at home in the ring.
Belki farkındasınızdır, ringde kendimi evde gibi hissediyorum.
I had to dismiss two of the servants as you may have noticed.
İki hizmetlimizi işten çıkarttığımı farketmişsin.
In other words, he's extremely physical, as you may have noticed.
Başka bir ifadeyle aşırı saldırgan ki sizin de gözünüzden kaçmamıştır.
As you may have noticed, she's the only good-looking piece of ass in Charlestown!
Dediği gibi, Charlestown'un en güzel kadını oymuş.
As you may have noticed, Mesmer,
Sizin de gördüğünüz gibi, Doktor Mesmer,
As you may have noticed... no tea for me... the house is double winged.
Senin de fark ettiğin gibi bana çay koyma ev iki bölüme ayrılmış.
As you may have noticed, we're experiencing some difficulties.
Sizin de fark ettiğiniz gibi, bazı teknik sorular yaşamaktayız.
... as you may have noticed.
Fark etmişsinizdir.
As you may have noticed, she's isolated herself from the crew.
Seninde fark ettiğin gibi, kendisini mürettebattan izole etmişti.
I'm not one to hold back, as you may have noticed, so I'll get to the point.
Seninde fark ettiğin gibi, kendini tutan bir tek ben değilim, o yüzden asıl meseleye geleceğim.
As you may have noticed, he seems rather determined to follow us, no matter where we go.
Fark ettiğin gibi nereye gidersek gidelim bizi takip etmekte ısrarlı.
Well, as you may have noticed, Peter's been acting a little different lately.
Seninde farkettiğin gibi, Peter son zamanlarda biraz farklı davranıyor
And as you may have noticed, we're in no shape to mount a rescue.
Ve belki fark etmişsindir, bir kurtarma operasyonu düzenleyebilecek durumda değiliz.
As you may have noticed there are guards posted at all the exits.
Fark etmiş olabilirsiniz. Tüm çıkışlarda güvenlik görevlileri var.
As you may have noticed, I've been a little preoccupied with it lately.
Sizin de fark ettiğiniz gibi son zamanlarla bu işle çok meşguldum.
Well, as you may have noticed, I got my powers today!
Sizin de fark ettiğiniz gibi, bugün gücüme kavuştum!
She's got, as you may have noticed, some blood on her dress.
Belki fark etmişsinizdir. Elbisesine kan bulaşmış.
As you may have noticed I always like to present a carefully reasoned argument.
Fark etmiş olacağınız üzere her zaman dikkatlice tartışılmış savlar öne sürmeyi sevmişimdir.
As you may have noticed, there are, unfortunubbly, no women on this boat,
Belki fark etmişsindir. Bu gemide ne yazık ki kadın yok.
There's a war on, as you may have noticed.
Sizin de fark etmiş olabileceğiniz gibi sürmekte olan bir savaş var.
As you may have noticed, I haven't been here lately.
Dikkat etmişsinizdir, son zamanlarda burada yoktum.
As you may have noticed, Each metallic object that it connects to makes the coat stronger and stronger.
Senin de farkettiğin üzere temas ettiği her metal nesne önlüğü daha da güçlendiriyor.
We don't stand on formality here, as you may have noticed.
Belki farketmişsindir, burada resmiyete pek önem vermiyoruz.
And as you may have noticed, I...
Farkedebileceğin gibi de...
I'm not exactly the typical high school school dance type, as you may have noticed.
Belki fark etmişsindir tipik lise dansçılarından değilimdir.
As you may have noticed, we dropped ourselves out of FTL.
Fark ettiysen, FTL'den çıktık.
Now, this, as you may have noticed, is the h1 hummer.
Şimdi, bu, farkettiğiniz üzere H1 Hummer.
As you may have noticed, I'm coming slightly unhinged.
Belki fark ettin, biraz dengesizleşmeye başladım.
As you may have noticed, it's getting hotter here.
Farkettiğiniz üzere, burası giderek ısınmakta.
I still can bite, as you may have noticed.
Hala mücadele ediyorum, gördüğün gibi.
But I am not a horse. Despise the size of my dick, as you may have noticed.
Ama ben at değilim, penisimin büyüklüğü hariç.
But who knows what's gonna happen because, as you may have noticed, my brother's an idiot.
Ama kim ne olacağını nerden bile bilir? Şu ana kadar fark etmemiş olabilirsiniz... Kardeşim salağın teki.
Which as you may have noticed, is flat.
Sizin de fark ettiğiniz gibi, düz.
As you may have noticed, this Warehouse is rather large. Rather large.
Fark ettiğin üzere, bu Depo çok büyük.
I'm an emotional person, as you may have noticed.
Ben duygusal bir insanım, fark etmiş olabilirsin.
As you may have noticed... I've recently had a multi-dimensional makeover!
Senin de farketmiş olabileceğin gibi... yakın zamanda çok boyutlu değişimimi yaptım.
He's on a strict diet regimen, and jail has not been easy on him, as you may have noticed.
Çok sıkı bir beslenme düzeni var,... ve tahmin edeceğin üzere hapis bu duruma pek uygun değil.
Secondly, as you may have noticed, our beloved domicile is under attack from the locals.
İkincisi, fark ettiğiniz üzere güzel yuvamız yerli halkın saldırısı altında.
As you may have noticed, the audience there applauding the tragic death of one of Britain's best-loved comedians, Jimmy Carr.
Farkına varmışsınız gibi, orada seyirciler trajik ölümü alkışlıyorlar Britanya'nın en sevilen komedyenlerinden Jimmy Carr.
And, as you may have noticed, I've fitted a spoiler.
Ve, fark etmiş olabileceğiniz gibi, bir spoyler taktım.
Well, in spite of those odds, you may have noticed that we are, as a matter of fact, here, and it really... of course, it's not surprising, we're here because we are the ones doing the calculation.
Pekala bu tuhaflıklara rağmen, siz de fark etmiş olmalısınız ki buradayız ve kuşkusuz bu şaşırtıcı değildir çünkü tahmini doğru yapanlar, bizleriz.
You may have noticed that even here, as in life we left, We spend time saying stupid things.
Bu dünyadan göçüp gittikten sonra bile, aynı hayattaki gibi saçma sapan konuşmalarla zaman geçireceğimizi fark ettiniz değil mi?
You may have noticed my screaming as Tony ran that light.
Kamyonetin arkasında geldim. Tony ışıkları kapattığında attığım çığlıkları duymuş olmalısın.
And you also may have noticed that I'm a complete failure as a Secret Santa?
Ayrıca yılbaşı çekilişi konusunda da başarısız olduğumu anlamışsındır.
Well, as some of you may have noticed, your mother and I really are under a lot of pressure at the moment. Like the rest of the country.
Bazılarınızın fark etmiş olabileceği üzere annenizle şu sıralar büyük baskı altındayız.