Backstabber Çeviri Türkçe
75 parallel translation
You're a backstabber!
Kalleş herif.
Aah! Backstabber!
Kalleş herif.
Backstabber...
Hain. Alçak.
- You backstabber, you traitor, you- -
Seni sırttan bıçaklayıcı, seni hain, seni..
Backstabber!
Hain!
Yeah, until he turned into a backstabber.
Evet, ta ki o beni arkadan vurana dek.
Me a backstabber?
Ben mi arkadan vurdum?
Is it not enough that you're beaten, but you must turn backstabber?
Lanet olsun, Guthrie! Yenildiğin yetmezmiş gibi bir de sırtından mı bıçaklayacaksın?
Best backstabber...
En kalleş...
So in a way it's probably just easier for me to look at you as, I don't know a conniving backstabber who kissed my husband.
Ve mahkemede karşı tarafın avukatını arkadaş gibi görmek iyi bir şey değil. Bu yüzden, senin suç ortağı, arkadan bıçaklayan ve kocamla öpüşen kişi olduğunu düşünmek çok daha kolay.
Because he may be a liar, but at least he's not a backstabber like Eric.
Çünkü o yalan söylemiş olabilir, fakat sonuç olarak Eric gibi kalleş değil.
Don't call me that, lying, two-faced backstabber.
Yapma o bana çağır, lying, iki-faced arka stabber.
- Backstabber.
Hain.
WHEREAS YOU ARE A BACKSTABBER.
Senin de kalleşin biri olman gibi.
First, let me just add another congratulations to Evan Backstabber. Pardon me, Bastard... Baxter.
Öncelikle, Evan Yavşak'ı tebrik etmek istiyorum pardon, Hastır'ı, yani Baxter'ı.
Backstabber.
Beni sırtımdan bıçakladın!
A lying backstabber who alienated everyone she cares about.
Umursadığı herkese karşı yabancılaşan yalancı bir saldırgan.
You backstabber!
Seni sırttan bıçaklayan!
That's for calling me a backstabber.
Bana "sırtından bıçaklar" demelerinin sebebi bu.
Gus was a backstabber.
Gus arkadan bıçaklayan biriydi.
And Winnie, you're just too much of a backstabber to have any real friends.
Ve Winnie, sen bana gerçek arkadaşın ne olduğunu çok iyi gösterdin.
Number five for the ungrateful backstabber.
Beş numara nankör hain için.
- You're a backstabber and you lied to your best friend and you just don't care anymore?
- Çünkü sen hainsin en iyi arkadaşına yalan söyledin ve artık bana değer vermiyorsun.
Backstabber!
Dişi. Düzenbaz! Hain!
- Look I know Lana's your friend and you don't wanna think of her as a two-timing backstabber but, you know, maybe she had something she couldn't trust you with.
Bak, Lana'nın senin arkadaşın olduğunu biliyorum ve onun ikili oynayan, sırttan bıçaklayan biri olduğunu düşünmek istemiyorsun, ama belki de sana güvenemeyeceği bir sırrı vardı.
This year's founder's award... ever since I started working with that obnoxious backstabber, she's done nothing but try to take the spotlight off of me and put it onto her.
İşler değişti. Bu yılki ödülün sahibi... Birlikte çalışmaya başladığım günden itibaren, ayağımı kaydırmaya çalışan sinsi ve iki yüzlü kadın veriyor artık.
The obnoxious backstabber just called your name.
Sinsi ve iki yüzlü kadın senin adını söyledi.
Eat poo, backstabber.
Bok ye, kalleş herif.
Backstabber, Zebra-poacher,
Kalleş, kaçak zebra avcısı.
You mean the backstabber?
O kalleşi mi kastediyorsun?
Backstabber.
Arkadan bıçaklayan.
That stubby little backstabber.
Vay bacaksız küçük hain.
I knew it, backstabber!
Biliyorum, kalleş!
- Backstabber.
- Kalleş.
- What's up, backstabber?
- N'aber kalleş?
A backstabber.
- -Bir düzenbaz.
- Well, if by that you mean murderous, treacherous, - backstabber, then yes.
"Arkadaş" derken öldürücü, hain, arkandan bıçaklayan birini kastediyorsan evet.
If we could eliminate that backstabber, And the copy of me that does his or her bidding, Then we might be able
O kalleşle emrindeki kopya beni ortadan kaldırabilirsek onları durdurabiliriz.
Money isn't the issue, but trust that no one here is a backstabber.
Bak buradaki kimse kalleş değil, mesele değil para, mesele güven.
She's just using him to get back at Julia,'cause she's a backstabber.
Onu sadece Julia'ya dönmek için kullanıyor çünkü o bir kalleş.
Backstabber.
- Kalleş.
Backstabber. Hey, careerist. - Fight!
Kariyer düşkünü hain!
Well, I called her a backstabber, and then she scratched me, so I...
Hain olduğunu söyledim. O da tırmıkladı. Ben de...
Are you saying...
If you're gonna be A backstabber, just stab some backs, you know?
Bully Lei isn't a backstabber.
Bully Lei arkadan vurmaz.
Cut the cop act. ( Traitor ) Backstabber! I'll kill you!
Seni geberteceğim.
I'll waste you! Backstabber!
Def edin bu torbacıyı.
You backstabber!
Arkamdan bıçakladın!
No, like a backstabber.
Hayır. Arkadan bıçaklayan biri.
- You're a backstabber.
- Kalleşsin.
If you're gonna be A backstabber, just stab some backs, you know?
I was totally wrong about him.