Bad form Çeviri Türkçe
130 parallel translation
I can't see it's ever bad form to dress for dinner.
Akşam yemeği için bu şekilde giyinmenin münasebetsiz kaçtığını düşünmüyorum.
I'm sure that anything that permits a woman... to look as lovely as Mrs. Dodsworth is looking could never be bad form.
Bayan Dodsworth kadar tatlı herhangi bir bayanın böyle giyinmesi hiçbir zaman münasebetsiz kaçmaz.
It's bad form to make a scene in public.
Herkesin gözü önünde bunu yapmak çok yakışıksız.
It's such bad form for the groom to be late.
Damadın geç kalması kötüye işarettir.
Awfully bad form, hitting a handcuffed prisoner.
Kız izlendiğini kesinlikle anlayamaz. İzliyorlar.
Is it considered bad form to throw a handcuffed male Bantu out of a moving car?
Eli kelepçeli siyah bir Bantu'yu arabadan aşağı atmak kötü karşılanır mı?
It would be bad form to arrive in advance of schedule.
Programın ilerisinde varmak kötü olacak.
Would it be in bad form to plagiarize a toast?
Şerefe yaparken kullanılan kelimeleri aşırmak da edepsizce bir davranışa girer mi?
In Belgium, Hastings, it is considered quite bad form to read another person's newspaper cuttings.
Belçika'da, başkalarının gazete parçalarını okumak saygısızlık olarak görülür, Hastings.
We're playing this game according to Master Jack's rules! Bad form!
Üstad Jack'in kurallarına göre oynuyoruz.
Bad form, Peter!
Peter!
- Bad form!
- Kötü davranış!
Bad form.
Çok kötü!
For the record? Bad form, Pierson.
Kayıtlara geçsin, formun kötü Pierson.
Ditching us now would be really bad form.
Bizi terketmen gerçekten kötü bir hareket olur.
It was bad form to speak to one colleague in front of another about a sensitive matter.
Yine de hassas bir konuda bir meslektaşınla... ... bir diğeri önünde konuşmak kötü bir şeydi.
Bad form, Matthew.
Olmadı, Matthew.
Bad form.
Kötü bir yol.
That's bad form.
- Bilmesi kötü...
It's bad form.
Kötü bir durum.
I remember when breaking up over the phone was considered bad form.
Telefonda ayrılmak bile kötüydü.
- It's bad form to gloat.
- Bu oh olsun demenin kötü bir yolu.
I think it's frightfully bad form but let me explain something to you about Julia.
Bence bu çok kötü bir durum... ama izin ver sana Julia hakkında bir şey söyleyeyim.
That was bad form.
Hoş değildi.
Yeah, well, bad form showing up late on the first day.
İlk günden geç gelmesi kötü bir şey.
I'm not sure how they do things where you're from, but here, stealing people's clients is considered bad form.
Geldiğin yerde nasıl karşılanıyor emin değilim ama burada müşteri çalmak kötü karşılanır.
I just wanted to say that at zeta beta for a sister to hook up with another sister's boyfriend, it's considered bad form.
Demek istediğim Zeta Beta'da bir kardeşin sevgilisyle işi pişirmek iyi birşey sayılmaz.
- He's in bad form.
- Havasında değil.
Oh, bad form.
Yanlış yaptın.
In a scenario like this, I don't suppose it is bad form to just flip a coin.
Bu tür anlarda yazi tura atmak sanirim uygun olur.
That's just bad form, Dave.
Bu kötü bir görünüş, Dave.
Hey, it's bad form to screen calls, Mary.
Hey, arayanlara bakmak kötü birşey, Mary.
- That's bad form.
- O zaman kötü.
Rushing a reap! This is bad form.
Bir hasadı aceleye getirmek hiç iyi değildir.
I read somewhere that it was bad form to say "yum" while you're eating, but "yum."
Bir yerlerde yemek yerken "yum" demenin ayıp olduğunu okumuştum ama "yum".
A fever with a long Latin name and a bad reputation for its aftereffects... usually some form of insanity.
Uzun bir Latince isme ve kötü bir şöhrete sahip bir hastalıktır. Genellikle akıl kaybı ile sonuçlanır.
It's a form of defensive response To intense interrogative stimuli. I used to get it very bad when I was a boy...
Bu yoğun sorgulayıcı dürtüye bir tür savunmacı tepki.
It's bad enough having a Communist with us, but to have alien Communists who are not citizens, denouncing our form of government and our republic and everything else, they should be deported.
Başımızda yeterince komünist vardı zaten. Amerikan vatandaşı olmayıp hükümetimizi, cumhuriyetimizi ve diğer şeyleri suçlayan yabancı komünistlerin sürgüne gönderilmesi gerekiyordu.
You know, I can't believe Dad and the rest of the Bad News Butt Cracks are trying to form their own league...
babam ve diğer koca kıçlı moronların kendi liglerini kurmaya çalıştıklarına inanamıyorum.
I wondered could their marriage be that bad, or was their fighting a form of foreplay?
Acaba evlilikleri mi kötüydü yoksa kavgaları bir çeşit sevişme miydi?
I'm afraid that in the future, things will go from bad to worse, and that whatever form it will take, the media will be a spineless affair, seeking to sell its merchandise by appealing to the lowest instincts.
Ailemin hem toprağını hem de mülkünü ellerinden aldılar. Sizce bu olağan bir şey mi? Direnmeliyiz...
It just tasted so bad. Nobody could swallow it so now it'll be in tasty cookie form.
Ama tadı berbattı, kimse yutamadı ama şimdi lezzetli bir kurabiye halinde olacak.
It's like a tiny net, woven in the form of a labyrinth, that is used to cover a baby's crib to filter in the good dreams and to stop the bad dreams from entering by redirecting them through a labyrinth.
Labirent şeklinde örülmüş küçük bir ağa benzer. Düşleri labirente yönlendirerek güzellerini süzmek ve kötülerini durdurmak için, bebeklerin beşiklerinin üstüne asılırmış.
In case you didn't understand the form, these are all bad.
Formu anlamadıysan söyleyeyim, bunların hepsi kötü.
Too bad it comes in the form of a controlling homophobe.
Eşcinselliğe karşı duyulan korkunun hakim olması çok kötü.
If i don't, he'll form bad habits.
Eğer kesmezsem bu tavırlarına devam edecek.
I do not believe that any form of life, be it human, animal or plant, should be hurt in the making of a TV programme, so, I feel very bad about the cat we killed.
Ben hiç bir hayat biçimine inanmam, insan olsun, hayvan yada bitki olsun. TV programı yapılırken zarar verilebilir. yani, öldürdüğümüz kedi için üzgünüm
Making a line form in front of a bad restaurant...
Kötü bir restaurantın önünde kuyruk oluşturmak...
The only bad is that it left me this heat rash with form of patron fractal.
Vay canına! Ama en kötü tarafı, fraktal biçimde bir kızarıklık oldu- -
When these three images form a set, it coincides with the existing bad image.
Ve bu, porno filmlerde görebileceğin garip pozisyon.
My form is bad, I'm sloppy and I still don't know any firebending.
Formum kötü, yarım yamalağım ve hala ateş bükmeyi bilmiyorum.
formula 39
formal 25
former 48
form 135
formaldehyde 25
formidable 25
forman 264
formation 28
formed 17
forms 66
formal 25
former 48
form 135
formaldehyde 25
formidable 25
forman 264
formation 28
formed 17
forms 66