Bay Çeviri Türkçe

Mr. Heisel...

Bay Heisel...

And, you know, I love feminism.

Ve ben de feminizme bayılırım.

- I love...

- Bayıldım.

Gotta do it for... I do it for the callbacks.

Önceki şakaya atıf yapmaya bayılırım.

You know who loved O.J. Simpson?

O.J. Simpson'a kim bayılırdı, biliyor musun?

Richard Nixon did. Loved him.

Richard Nixon bayılırdı.

You know who else loved O.J.?

Başka kim O.J.'ye bayılırdı peki?

And the third thing is the NBA, because obviously niggas love NBA.

Üçüncüsü ise NBA çünkü zenciler NBA'e bayılır.

Hey, who are those guys with Mr. Winston?

Bay Winston ile olan şu adamlar kim?

Ah, the better to keep you from pulling the wool over my eyes, Mr. Beaumont.

Gözümü boyamaktan uzak durmaya devam etseniz iyi olur Bay Beaumont

Mr. Beaumont, we have to resolve this as quickly as possible.

Bay Beaumont, bunu mümkün olduğunca hızlı çözmeliyiz.

It's an honor, Mr. Beaumont, but I'm afraid there isn't much for you to do here.

Bir onurdur, Bay Beaumont, Ama korkarım ki, burada sizin yapacağınız fazla bir şey yok.

Mr. Beaumont, I would be happy to let you negotiate, but these guys don't even want to talk, and this man can't afford to wait.

Bay Beaumont, müzakere etmenize izin vermekten memnun olacağım... Ama bu adamlar konuşmak bile istemiyor. Ve bu adamın beklemeye gücü yetmez.

I'm sorry Mr. Beaumont.

Üzgünüm Bay Beaumont.

How did you come to work for Mr. Beaumont?

Bay Beaumont için çalışmaya nasıl başladın?

We'll give Mr. Beaumont one hour.

Bay Beaumont'a bir saat vereceğiz..

Mr. Beaumont, I have a question.

Bay Beaumont, bir sorum var.

You're really good at what you do, Mr. Beaumont.

Yaptığın işte gerçekten iyisin, Bay Beaumont.

I love it!

Bayıldım!

Mr. Pemberton.

Bay Pemberton.

I love it.

Bayıldım.

Chicks dig scars.

Kızlar yara izlerine bayılır.

Well, uh, this is a mighty nice sacrifice you're making for our family, Mr. Omicron.

Ailemiz için yaptığınız bu şey çok büyük bir fedakârlık Bay Omicron.

Sorry, mister.

Affedersiniz bayım.

- Mr. Pemberton. - Huh?

Bay Pemberton.

Mr. Pemberton, Pemberton.

Bay Pemberton.

Mr. Pemberton, I hope that you accept our sincerest apology.

Bay Pemberton, umarım en içten özürlerimizi kabul edersiniz.

Mr. Crane?

Bay Crane?

Okay, that is enough of a... pep talk from our friend.

- Tamam, bu kadar cesaret konuşması yeter. "Teşekkürler Bay Crane" deyin.

Say, "Thank you, Mr. Crane." Thank you, Mr. Crane.

Teşekkür ederim Bay Crane.

MOLLY : Hi, Mr. Crane.

Merhaba, Bay Crane.

Whilst Agent Thomas and I have a chat with Mr. Dreyfuss, perhaps you could divine what it was he sought from the Smithsonian.

Ajan Thomas'la ben Bay Dreyfuss'la sohbet ederken siz de belki Smithsonian'dan ne aldığını bulursunuz.

WOMAN : Mr. Dreyfuss is just wrapping up a presentation for our Young Entrepreneurs Program.

Bay Dreyfuss genç girişimciler programımız için ders veriyor.

DREYFUSS : Mr. Crane... I hope it's okay if I call you Ichabod.

Bay Crane, umarım sana Ichabod diye hitap etsem sorun olmaz.

Sorry, Mr. Dreyfuss, but we have a situation.

Üzgünüm Bay Dreyfuss, ama bir durumumuz var.

You know Mr. Crane?

- Bay Crane'i tanıyorsun? - Evet.

- Mr. Crane has been chosen for one.

- Bay Crane de göreve seçilmiş.

You and Mr. Crane are what's known as Witnesses.

Sen ve Bay Crane tanık olarak biliniyorsunuz.

When you called me and asked me to talk to Mr. Crane, to tell him that he was important and to have hope, was that part of the mission?

Beni arayıp Bay Crane ile konuşmamı istediğinde ona önemli olduğunu söyleyip umut vermek görevin bir parçası mıydı?

- Good,'cause... I like Mr. Crane.

- İyi çünkü Bay Crane'i seviyorum.

Loved her coffee.

Kahveye bayılırdı.

Yeah, poison ivy, mosquitoes... got to love it.

Zehirli sarmaşıklar, sivrisinekler... Bayılıyorum..

Mr. Banneker, you've found it, haven't you?

Bay. Banneker, onu buldunuz, değil mi?

I understand how it is meant to work, Mr. Banneker.

Nasıl olacağını anlıyorum, Bay Banneker.

Yes, Master Wells.

Evet, bay Wells.

Mr. Crane.

Bay Crane.

That's right, Mr. Crane.

Bu doğru, bay Crane.

Mr. Kong?

Bay Kong?

Mr. Chip will give you

Bay Chip sorununu halletmek için sana para verir.

Oh, man, Ben would have loved that.

- Ben buna bayılırdı.

- You're killing them.

Sana bayıldılar.