Be advised Çeviri Türkçe
801 parallel translation
Who, in my rage, kneeled at my feet, and bade me be advised?
Gazaba geldiğimde önümde diz çöküp, bir daha düşün, diyen oldu mu?
Please be advised that this office has... an offer of $ 225,000.
Bu ofis için teklif 225.000 dolar. Lütfen önerilerinizi bildirin.
Jason be advised by me.
Jason, tavsiyelerime kulak ver.
"We are recommending that those members of the group known... as'The Dirty Dozen'who survived this operation... should have their records amended to indicate... that they are being returned to active duty at their former ranks. And that the next of kin of those prisoners who were killed be advised... that they lost their lives in the line of duty."
"On Íki Kirli Adam olarak bilinen grubun operasyondan sağ çikan üyelerinin sicillerinin silinerek göreve iadelerini ölenlerin yakınlarına ise şehit olduklarının bildirilmesini öneriyoruz."
Don't be rude to Callie, and don't be advised by Boon.
Callie'ye kaba davranma ve Boon'un da peşinden gitme.
- Be advised, Danglars, - I am taking you to court.
- Seni mahkemeye vereceğim
Madam, I wish to call Hamburg, and afterwards to be advised of the costs of this call.
Hanımefendi, Hamburg'u aramak istiyorum, ve sonra da bu görüşmenin ücretini söylemenizi istiyorum.
As her only evidentiary rebuttal is the admitting form which has been disallowed... I request that her entire testimony be disallowed... and that the jury be advised to totally disregard her entire appearance here.
Kanıt niteliğindeki ifadesinin, kanıt kabul edilmeyen fotokopi ile ilgili olduğundan, tüm ifadesinin dosyadan çıkartılmasını ve jüriden o burada hiç bulunmamış gibi karar vermesini istemenizi talep ediyorum.
The jury will be advised not to consider the testimony of Miss Costello.
Jüriden Bayan Costello'nun tüm ifadesini dikkate almaması istenecektir.
Furthermore, you'd be advised to remember that we've become partners.
Ayrıca, artık ortak olduğumuzu hatırlamanızı tavsiye ederim.
" Please be advised that herewith I amend my will to provide the following...
Vasiyetimi şu şekilde değiştirdiğimi beyan ederim ;
Please be advised, general.
Tedbirli olun, general.
Yeah, and also be advised
- Evet, ve ayrıca bilginize
Be advised you're under arrest and charged with... conspiracy to commit murder in the first degree in the death of Mary McDermott.
Mary McDermott'un ölümüyle ilgili birinci derece cinayetten... tutuklu olduğunuzu size bildirmek zorundayım.
I want to be advised of their progress every day, Mr Christian.
Fidelerin durumunun her gün bana bildirilmesini istiyorum, Bay Christian.
- I said, "I'm willing to be advised."
- Tavsiyeye ihtiyacım var, dedim.
"be advised that the patient has still not been found"
"hasta hala bulunamamıştır"
It means be advised that I'm mean, nasty and tired.
Acımam yoktur, pislik yaparım ve yorgunum demek istiyorum.
Bravo Six, Bravo Six, be advised, re-supply helo is inbound at this time.
Bravo Altı, bilginize, İkmal helikopteri şu anda başlangıç mevziinde.
Be advised there is a bunker complex up front.
Bilginize, önünüzde bir sığınak grubu var.
Be advised...!
Bilginize...
I think I would be better advised in the choice of who was to be their father.
Bence bunu babaları olmayı seçecek kişiye tavsiye etsem daha iyi olur.
Half of them he advised to bet on Mayor Twiss to be reelected.
Yarısı Belediye Başkanı Twiss'in yeniden seçileceğine oynamayı tavsiye ediyordu.
It's advised that Reynolds be sent to the American hospital in Delhi for further observation.
Reynolds'un, Delhi'deki Amerikan hastanesinde daha ayrıntılı bir muayene olması benim tavsiyemdir.
Have advised Commander Submarine Force, Asiatic Fleet... that "Sea Tiger" will be ready for sea at 19 : 00, 10 December 1941.
Asya Denizaltı Komutanlığı'nın bildirisi : Deniz Kaplanı, 10 Aralık 1941, saat 19 : 00'da denize açılacak.
However, in view of Admiral Nelson's tremendous scientific achievements we've been advised that the international scientific committee is standing pat until Nelson's plan can be evaluated.
Ancak, Amiral Nelson'un bilimsel başarıları, uluslararası kurulun, Nelson'un planını da değerlendirmek için bekleme kararını getirdi.
But you would be well advised to have the Doctor with you when you open it.
Ancak onu açarken Doktoru yanınıza almanız tedbirlice olur.
An attack right now might be most ill-advised... sir.
Hemen yapılacak bir saldırı tedbirsiz bir davranış olabilir... efendim.
I was advised that a transfer could be arranged to the admiral's staff.
Amiral personeline transferin ayarlanabileceği söylenmişti.
You'd be well advised not to accept Confederate prisoners... even if they're forthcoming.
Konfederasyon esirlerini kabul etmemende fayda var. Kendileri istese bile.
You would be well-advised to cease.
artık susmalısın.
But you'd be well advised to do it.
Ama yapmanı sana söylüyorum.
You'd be well-advised to get younger men to patrol these premises.
Genç adamları çevrede devriye gezmeleri için ayarlasan daha akıllıca olur.
Please be advised there is a warning on the one, okay?
Yalnız yanınızdakinde bir anormallik görürseniz bildirin, tamam mı?
Even old PTO would be with us if he'd still been advised.
Yaşlı PTO bile bize katılacak eğer hala aklı başındaysa.
You would be very well advised to leave today, sir.
Hemen bugün ayrılmanızı kesinlikle öneririm efendim.
Concerning the trailing of hostiles and information on the terrain, you'd be well advised to heed his advice.
İz sürme ve arazi konusunda, tavsiyelerini dinlemenizi öneririm.
You'd be well-advised to stop hating and start thinking.
Nefretinizi gömüp, artık mantığınızı kullanmalısınız.
( Stagg ) On the evening of that Wednesday, 31 May, even then I advised General Eisenhower that conditions for the oncoming weekend, especially over Sunday night and Monday morning, the crucial times for Overlord, were going to be stormy, but we went on with the meetings.
31 Mayıs çarşamba akşamı General Eisenhower'a havanın gelecek haftasonu özellikle pazar gecesi ve pazartesi sabahı yani harekâtın en kritik zamanlarında fırtınalı olacağını söylememe rağmen, toplantı yapmaya devam ettik.
You would be well advised to confess.
İtiraf etmen akıllıca olur.
You'd be well-advised to have a good reason for making this call.
Aramak için iyi bir sebebin vardır umarım.
You'll be well advised to.
Yapsanız iyi edersiniz.
Are you tryin to friendly suggest that I would be ill advised to charge you for proxenetism?
Diplomatlar, senatörler. hükümet üyeleri, hatta sizin bazı üstleriniz.
I've been advised it might be trying to take over a Telstar satellite put itself on TV or something.
Bana Telstar uydusunu alıp televizyona geçmeye çalıştığı söylendi.
We are advised that there appears to be a malfunction.
Bir arıza olduğu bildiriliyor.
I'm sorry, Julia, but unless I am advised otherwise, I'll be out to survey.
Üzgünüm Julia, başka bir emir gelmediği sürece projede olmayacağım.
Be advised, no record, no warrant. Can't you hear the confusion around me?
Kargaşayı duymuyor musun?
- It's not forme to advise, but I would advise you that you would be well advised to follow Sir Humphrey's advice.
- Bu benim için tavsiye değil,.. .. ama size tavsiye etmeliyim ki..... Sir Humphrey'nin tavsiyesini dinlemenizi tavsiye ederim.
In order for me to be well advised, I must see my casket.
Bu kararı vermeden önce sandığımı görmeliyim.
Now you'll be well advised, sir, to call them back again and this time do it properly.
Ve şimdi size emrediyorum, bayım, temizlikçileri geri çağırın ve bu kez bu işi düzgünce halledin.
You'd be well-advised to stay clear of Her Ladyship.
You'd be well-advised to stay clear of Her Ladyship.