Be like that Çeviri Türkçe
13,168 parallel translation
I wanna be like that guy who had this, uh..
O adam gibi olmak isterdim.
I remember when Manny and I used to be like that.
Meniyle eskiden nasıl olduğumuzu hatırladım.
Didn't know dance could be like that.
Böyle dans edebildiğini bilmiyordum.
Don't be like that.
Nereden biliyorsun?
It won't be like that.
Şimdi öyle değil.
Is that what you like to be called, or?
Böyle mi çağrılmak istersin yoksa...
And that every breath for the rest of your horrific life will be like sucking through wet cloth.
Sefil hayatının geri kalanında alacağın her nefesin, ıslak bir bezi içine çekmek gibi olacağını.
Whether the colonial powers that be like it or not.
Sömürgeci güçlerin hoşuna gitse de gitmese de.
Now that you've had a chance to see it all, do you still think you'd like to be a part of our little family?
Artık hepsini görme fırsatı bulduğuna göre, hala ailemizin bir parçası... olmak ister misin?
I thought he'd be dead after I broke his eye like that.
Gözünü öyle patlattıktan sonra, mutlaka ölür diye düşünmüştüm.
To be given a choice, would you like that?
Sana yaptıkları yanlarına kalmayacak.
And, no, it's not only humans, it's even animals seem to be gaining more weight in the recent past, and what would be a satisfactory, like, explanation for that?
- Hayır, bu kadarı yeter! Bugün daha fazla okumayacağım. Konu sadece İncil'i okuman değil.
Just like that, we're suppose to be cool?
Bu kadar mı, hemen kanka mı olacağız?
Do you really think that someone like him is actually gonna be with you when this is all done?
Onun gibi birinin, tüm bunlardan sonra seninle birlikte olacağını mı sanıyorsun?
He doesn't like to be called that.
- Öyle çağrılmak hoşuna gitmiyor.
Like it'd be any different than that time we went to Vegas. - Bro, come on.
- Baba, hadi.
If you wanna be like, you know, Cater2 U Beyoncé, that's gonna cost you, like, $ 600.
Eğer senin gibi olmak istiyorsan, Cater2 U Beyoncé, Bu sana 600 $ gibi mal olacak.
You're the son of a barber, you can't be walking around here looking like that girl from The Pirates of the Caribbean.
Sen berberin oğluyun, burada dolaşamazsın Karayipler'deki Korsanlar'ındaki kıza benziyor.
Sometimes I look at you and I think, "So that's what I'll be like when I grow old."
Bazen sana bakınca, yaşlanınca ben de böyle olacağım herhalde diyorum.
I'd be more at home in something like... that, maybe.
Şöyle bir şey için daha uygun olurum belki.
It's not like there'll be a sign that says,
Buralarda buna işaret eden bir yer göremiyorum :
You know I'd have to be a genius to plan something like that!
Sensiz böyle bir planı yapmak için dâhi filan olmam gerekirdi, David.
Even if I find someone he won't be like Shivaay... I know that.
Birini bulsam bile Shivaay gibi olmaz, biliyorum.
It is about to be born whether you like it or not, so just use everything that your father taught you in little league and catch it like a fly ball!
Sen istesen de istemesen de doğacak... Babanın küçükler liginde sana öğrettiği şeyleri kullan... Yere düşürmeden tut!
Lady why you be trippin'like that?
Hanımefendi, ne bu havalar?
- Guys like me... work their whole lives to be in something that's successful, that people like. You know?
- Benim gibi adamlar insanlar memnun olsun diye bir şeyde başarılı olmak için tüm hayatları boyu çalışırlar biliyor musun?
Our only hope is if something should happen to the Internet, something like, say, a solar flare event that knocks out all the electricity, then we'd be in business.
Tek umudumuz şu internete bir şeyler olması. Şöyle bir güneş patlaması olsa ve bütün elektriği kesse işte o zaman işler rayına oturur.
But my heart tells me that the girl who will be my companion there will be no other like her in all of land Sindhu.
Ama kalbim orada bir kız bulacağımı ve evleneceğimi söylüyor. 98 00 : 11 : 05,200 - - 00 : 11 : 07,680 Beraber Sindhu topraklarında dolaşmak istiyorum. Oraya bir eş bulmak için mi gideceksin, Sarman.
It may seem silly, but it is important that you follow them... because Brahms is not like other children. He can be special.
Saçma geliyor belki ama bizim için oldukça önemli... çünkü Brahms diğer çocuklar gibi değil, o çok özel.
I can't be here for you like that anymore.
Artık, eskisi gibi görüşemeyiz.
Uh... could be a warm day like this one, if that's what you remember.
Bunun kadar sıcak bir gün, tabii böyle hatırlıyorsan.
And if we've reached an impasse, there's gonna be a conclusion that you're not gonna like one bit.
Ve bir engeli aştıysak, Bir bitten hoşlanmayacağına dair bir sonuç olacak.
I know 400 years ago you could be burned for a thing like that but not today.
400 yıl önce, böyle şeyler yüzünden beni yakabilirdin ama bugün değil.
Like looking at a mirror that reflects what you used to be.
Eskiden yansıyan bir aynaya bakmak gibi.
As much as I'd like to be someone that a girl like you would recognize, I can assure you you don't know who I am.
Sizin gibi bir kızın tanıdığı biri olmayı ne kadar istesem de, kim olduğumu bilmediğinize emin olabilirsiniz.
I look at my side view and I see what has to be a giant garbage truck that is just barreling towards us like it is on a warpath.
Yan aynama baktım ve savaş yolundaymış gibi bize hızla gelen dev bir çöp kamyonu gördüm.
The belly must be jelly,'cause jam don't shake like that.
Göbek, jöle olmalı çünkü marmelat böyle sallanmaz.
You would have to be the best prankster of all time to think of something like this, and, well, shit, that's me.
Böyle bir şeyi düşünmek için çok iyi bir şakacı olmak gerekir ve ben öyleyim.
I look at Conner, and I see that seven-year-old scrub that I grew up with, and it's like, how could you be mad at a seven-year-old?
Conner'a bakıyorum ve birlikte büyüdüğüm yedi yaşındaki o cüceyi görüyorum ve yedi yaşındaki birisine nasıl kızılır diyorum.
He's looking off to, like, contemplate whether he should, I think, pick the Style Boyz,'cause he's, like, looking in their direction, so we might be leaning toward that kind of...
Style Boyz'u mu seçsem diye düşünüyor galiba çünkü onlara bakıyor, yani, o tarafa doğru meylediyor gibi...
Must be nice to have life all figured out like that.
Her şeyin böyle hesaplandığı bir hayat güzel olsa gerek.
Can you please tell our guest that if he would like to arrange a time to talk that's not during our hang time that would be much better?
Konuşma zamanı ayarlamak istiyorsa, asılmadığımız zaman
Stuff like that really be happening.
Böyle şeyler oluyor.
You know, it used to be... really hard to come by a magazine like that when I was a kid.
Biliyor musun, eskiden ben küçükken o dergileri edinmek çok zordu.
- Ps, you know that place we're goin', it's like totally close, so it won't be a problem.
- Ps bu gittiğimiz yer acayip yakın, yani bir sorun olmaz.
You're right, but in a billion in a chance that one does, we want that person to be invisible, like, stuck under, like, six or seven things.
Haklısın, ama bahtsız bedeviyi çölde kutup ayısı adamı görünmez yapmak istiyoruz malı zula yapmak gibi.
Just like that, will you be my queen?
Sadece böyle, benim kraliçesi olacak?
I'd like to give his loving parents some idea of what it's gonna cost, and to do that, it'd be helpful to know how strong a case you think it is.
Davanın maliyeti hakkında ailesini bilgilendirmek istiyorum, O yüzden ne kadar zorlu bir dava olacağı konusunda yardımcı olursan sevinirim.
Don't even joke around like that. Come on.
Aptal aptal konuşma be!
I like to think that if we met, we'd both be the richer for it.
Kendisiyle tanışma fırsatımız olsaydı, ikimiz de daha zengin adamlar olurduk diye düşünüyorum.
You can't be coming around here asking strangers like that. All right?
Buraya gelip yabancılara böyle şeyler soramazsın, tamam mı?
be like 21
like that 1389
like that one 32
that 10639
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
like that 1389
like that one 32
that 10639
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89