Be merciful Çeviri Türkçe
264 parallel translation
Your Excellency, can afford in this case to be merciful.
Ekselansları, bu davada merhametli olmamalısınız.
Don't you think if the king knew, he'd be merciful?
Sence kralın haberi olsa, merhamet göstermez miydi?
Allah be merciful.
Allah'ım sen bağışla.
Oh Lord, be merciful to me, a sinner!
Tanrım, benim gibi bir günahkara merhamet et!
Lord be merciful to him, a sinner.
Ulu Tanrım, bu günahkârı... bağışla sen.
He wants us to be merciful with ourselves.
O, bizim kendimize karşı merhametli olmamızı ister.
I pray for you to be merciful.
Merhametli olman için sana yalvarıyorum...
But it is our desire to be merciful.
Ama biz merhamet etmek isteriz.
And I, as Commander of the army, also urge you to be merciful.
Ordu Kumandanı olarak merhametli olayım.
We must be merciful and execute it quickly, like with the guillotine.
Merhametli olup hızla öldürmeliyiz, giyotin gibi.
Even if you are hard on yourself, be merciful to others.
Kendine karşı sert olsan da başkalarına merhamet et.
Even if you are hard on yourself, be merciful to others. "
Kendine karşı sert olsan da başkalarına merhamet et.
Even if you are hard on yourself, be merciful to others. "
"Kendine karşı sert olsan da başkalarına merhamet et."
I humbly implore thee when his time comes, to be merciful... and receive him into thy holy presence.
Naçizane sana yalvarıyorum, vakti geldiğinde ona merhamet edip kutsal huzuruna kabul et.
God be merciful to me... a sinner.
Tanrı benim gibi bir günahkarı... affetsin!
O God, be merciful.
Tanrım, merhamet et.
Among our people, we have a word for a warrior... with the vision to be just and the courage to be merciful.
Milletimin arasında hem ufku geniş hem cesaretli hem de merhametli olan... savaşçılar için bir deyiş vardır.
The gods be merciful to you.
Dilerim Tanrılar yanınızda olur.
Be merciful, sir.
Merhamet edin, efendim.
Compassionate Buddha, please be merciful and take me to the other world now -
Merhametli Buda. Lütfen merhamet et ve yakında ölmeme izin ver- -
I came to plead with you to be merciful and save his honor.
Buraya size yalvarmaya ve onun onurunu korumak için merhametli olmanızı istemeye geldim.
There's something I've kept praying for, my dear cousin, that God might be merciful to the Count, and might allow his noble soul to leave this earth in peace.
Sürekli dua ettiğim bir şey var, sevgili kuzenim, Tanrı Kont'a merhamet etsin. Ve asil ruhunun bu dünyadan huzur içinde ayrılmasını sağlasın.
God be merciful to the man's soul.
Tanrı o adamın ruhuna merhamet etsin.
I shall be merciful and quick.
Elimi çabuk tutarak şefkatli davranacağım.
Be merciful, say "death"!
İnsaf et, "ölüm" de şuna!
The King will not be merciful if you lie!
Eğer yalan söylerseniz, Kral merhametli olmayacaktır!
I think we ought to be merciful and forget about this whole unfortunate incident.
En iyisi biraz merhamet gösterip bu talihsiz kazayı hemen unutalım, olur mu, hanımefendi?
Be merciful with us!
Bize karşı merhametli olun!
- Papa, you must be merciful to us.
- Baba, bize karşı insaflı olmalısın.
Allah, be merciful.
Allahım sen sabır ver.
Mr. Wan, be merciful
Wan bey, merhamet edin
I'm afraid she won't think the same way as you do... and be merciful to you
Korkarım ki, o senin gibi düşünmüyor... ve sana merhametli olmayacaktır
Please... Please be merciful!
Lütfen, lütfen merhamet edin!
The Lord will be merciful to her.
Bırak ona tanrı merhamet etsin.
I have been pleading with the Governor on your behalf... asking him to be as merciful as you would be cruel.
Senin iyiliğin için validen rica ediyordum. Senin zalimliğin kadar onun merhametli olmasını rica ediyordum.
In these critical days, when our beloved country labours with - - Such grave and disturbing problems, look upon us, we beseech Thee. - - And give us the light and strength to be just and merciful.
Bu zor günlerde, çok ciddi ve korkunç sorunları olan sevgili yurdumuzun çalışanları bizden yardım beklerken adil ve merhametli olmamız için bize güç ve akıl ver, sana yalvarıyoruz.
It is told, though Allah be wiser or more merciful... there was in the past of the ages a king among kings... a master of arms and of armies, of vessels and auxiliaries.
Allah'ın daha bilge ve merhametli olduğu söylenir... asırlar önce krallar arasında bir kral vardı... silahların ve orduların, gemilerin ve yardımcılarının efendisi.
O merciful Providence, who, of thy generous plenty... doth give us the abundant fruits of the field for our sustenance... grant us that though we are duly and properly grateful... for this our earthly food, yet our hearts may be more lastingly fixed... upon thy heavenly manner.
Bahçelerindeki bol meyvelerle karnımızı doyurarak... bereketini bizimle paylaşan bağışlayıcı tanrımız... bize verdiğin bu dünyevi gıdalar için sana şükrediyoruz. Yine de kalplerimiz gökten inecek kudret helvan için atmakta.
It's a thing of violence to whom death would be a merciful release.
Ölümün insaflı bir çözüm olacağı vahşi bir şey bu.
We would be even more guilty but for the help of merciful God. - I don't understand this talk.
Çok daha suçlu olabilirdik ama merhametli tanrının yardımı bizi kurtardı.
Life, which can be strangely merciful... had taken pity on Norma Desmond.
Garip bir şekilde acımasız olan hayat, Norma Desmond'a acımıştı.
Oh, clement, oh, merciful, oh Virgin Mary... pray for us that we may be worthy of the divine grace of our Lord, Jesus Christ.
Aziz merhametli saf Meryem... Efendimiz yüce İsa'nın değerli kulları olma yüceliğine sahip olmamız için bizi kutsa.
By command of His Most Merciful Excellency... your lives are to be spared.
Merhametli Ekselanslarının emriyle... hayatlarınız bağışlanacak.
If God is merciful, no doctor would be needed.
Eğer Tanrı merhamet ederse doktora gerek kalmaz.
Blessed be the merciful, for they shall obtain mercy.
"Ne mutlu merhametli olanlara Çünkü onlar merhamet bulacaklar."
With that and your love I'd be the King I've always wanted to be, wise, generous, just, merciful.
Oğlumuz ve aşkımızla, her zaman olmak istediğim bir Kral olacağım : Bilge, cömert, adil, merhametli.
You confessed to your guilt knowing the penalty, knowing, unless the King is merciful, you will be hanged, cut down while you still live, disemboweled and your heart torn out!
İhanetin cezasının farkında olarak, suçlu olduğunuzu kabul ettiniz. Kral merhametli olmazsa, asılacağınızı, yaşarken bağırsağınızın, atarken kalbinizin söküleceğini biliyordunuz!
grant peace in our day, so that, with thy merciful help, we may be ever free from sin and safe from all disquietude.
Onların yardımı sayesinde günahlarımızdan arınıp tüm huzursuzluklardan kurtulmak niyetiyle.
My people have a word for warriors with the vision to be just, and also merciful.
Milletimin arasında hem ufku geniş hem cesaretli hem de merhametli olan... savaşçılar için bir deyiş vardır.
And be thou, O merciful God, our saviour and mighty deliverer.
Ve sen, ey merhametli Tanrım, kurtarıcımız ve güçlü koruyucumuz.
And they whose consciences by sin are accused by thine merciful Pardon may be absolved, through Christ, our lord.
Bizi, sana itaat etmeyenlerden uzak tut.