English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ B ] / Because i like you

Because i like you Çeviri Türkçe

4,186 parallel translation
Just because I like you, doesn't mean I'm on your side.
Senden hoşlanıyorum diye senin tarafında olduğumu mu sandın?
I want you... I want you to stay because I like you.
Kalmanı istiyorum çünkü senden hoşlanıyorum.
But when Timothy texted me during that pitch, well, I just played it off like he was my wife, because you do what you have to do to land the client.
Ama orada Timothy bana mesaj gönderdiğinde, sanki karımmış gibi davrandım, müşteriye sahip olmak için yapmam gerekeni yaptım.
No, I'm upset because we've changed. You know, back in the day, if we didn't like a client, we didn't take'em on.
Mesela eskiden bir müşteriyi sevmezsek, o müşteriyle çalışmazdık.
I told you because you kept doing the things that would make me fake-come the first time, and things, by the way, I don't actually like.
Sana söyledim çünkü beni orgazm taklidini yapmaya zorlayacak şeyler yapıyorsun Sevmediğim şeyler.
Because... this feeling I get when I'm with you like I'm shit, that's cos of you!
Çünkü seninle olduğumda bok gibi hissediyorum.
Because there's something I need you to do and I'm not sure you're going to like it.
Çünkü yapmanı istediğim bir şey var ve seveceğini sanmıyorum.
Because, you know, Darren, sometimes men say things like "I'm gonna marry you" just to get...
Çünkü, bilirsin, Darren, bazen erkekler "Seninle evleneceğim" gibi şeyleri sırf şey için söylerler...
I'm glad you think so because I would like you to help me fact-check it this evening.
Öyle düşünmene sevindim çünkü bu akşam deneyde yardım etmen güzel olur.
Um, I dunno... because you know I don't like your music.
- Çünkü biliyorsun, senin müzik tarzını pek sevmiyorum.
You're sure? Because I feel like we're really onto something here.
Ama çok manyak bir profil oldu, emin misin?
It's like they were digging for something to use against you and expected me to help, as if I'd be out to get you because of the divorce.
Sanki sana karşı kullanmak için geçmişi kazıyorlardı ve boşandığımız için benden yardım beklediler.
Which is fine because I don't really like you either.
Sorun değil çünkü ben de seni sevmiyorum.
- Because I would like for you to sit.
- Çünkü oturmanızı istiyorum.
- Yeah. - And I know what you're going through... because last year I had kidney stones... and before I passed them, I felt like I was gonna die.
Ne hissettiğini çok iyi anlıyorum, geçen yıl bende de böbrek taşı vardı ve aldırmadan önce ölecekmişim gibi hissediyordum.
Because I like to watch you play.
Seni çalarken izlemeyi seviyorum.
I know that you don't really like me, but I feel like you don't like me because you don't know me.
Beni sevmediğini biliyorum ama beni tanımadığın için sevmiyorsun.
I don't like you because I do know you.
Seni tanıdığım için sevmiyorum.
And I owe you an apology... because I used to look down on people like that.
Ve size bir özür borçluyum çünkü o tür insanları küçümserdim.
Because it means you grew up just like I do, without your father...
Çünkü benim gibi direnmeni istiyorum Baban olmadan!
I really shouldn't be saying anything because you look like you're gonna be very good for business, but the pills in those orange bottles aren't always the solution to people's problems, you know?
Gerçekten hiçbir şey söylememem gerekir, çünkü gerçekten bana çok para kazandıracakmış gibisin, ama, biliyorsun, insanların sorunlarının çaresi, her zaman o turuncu kutulardaki haplar değildir.
I didn't say anything because, well, like you said, everyone does that now and then.
Bunun hakkında bir şey söylemedim çünkü, dediğin gibi herkesin başına gelebilir.
It's because you're too good to be true, because I've been waiting for a lover like you my whole life, you haven't showed up until now, and I'm scared shitless that I'm gonna do something to fuck it up.
Çünkü hakiki olmak için çok iyisin. Çünkü senin gibi bir sevgiliyi hayatım boyunca bekledim. Şimdiye kadar ortaya çıkmadın ve bir şey yapıp batıracağım diye ödüm kopuyor.
Because I think that you're a creepy stalker, and I actually don't like you, but...
Çünkü ben ona kafayı takmış bir sapık olduğunu düşünüyorum ve senden de pek hoşlanmıyorum.
Don't ever change, because I really like the way you are.
Hiç değişme, seni bu halinle çok seviyorum.
You never told me if you've written others, but I'm guessing you have because it doesn't really sound like a first try kind of tune.
Başka şarkı yazdınız mı söylemediniz ama bence yazdınız. Çünkü... - Çünkü melodisi ilk denemeniz gibi gelmiyor kulağa.
And I'm like, "Why not?" And he goes, "Because you're not Jewish."
Ben "neden olmasın" dedim. Çünkü sen yahudi değilsin dedi.
So, I am now suddenly a child because you found a guy you think you like?
Yani, ben birden bire bir çocuk oldum çünkü sen hoşuna giden bir adam buldun?
If I'm gay, it's only because after fucking you for three months, that seems like the next logical step to take!
Oh, eğer ben gay isem sebebi üç aydır seni becermemdir. Ki bu atılacak en akıllı adım gibi görünüyor!
I'm gonna tell you something because I want you to feel like... you can just really get over her.
Sana bir şeyler söylemek istiyorum, çünkü gerçekten ondan umudu kesmelisin.
I'm going to make you guys look like super pimps because we're going to have the best YouTube video ever.
Sizi süper pezevenkler yapacağım Çünkü Youtube'daki en güzel videoya sahip olacağız.
You know, I know Beth thinks I'm a loser... because I don't dress like a vampire or whatever... but...
Beth beni kaybeden biri olarak görüyor, biliyorum. Bir vampir filan gibi giyinmediğim için ama...
You know, whether I'm like my father or not I couldn't tell you, because she got rid of him when I was little.
Babama benzeyip benzemedigimi söyleyemem, çünkü ben küçükken babamdan kurtulmus.
Because, I don't know, I feel like maybe you're scared that if Emilio qualifies, he's going to take the spotlight away from Teddy.
Bilemiyorum. Belki de Emilio finale çıkarsa Teddy'nin ününü zedeleyebilir diye korkmuş olabilirsin.
You know, I don't want to pretend that just because he's dying, we're like like soulmates.
Biliyor musun, sırf o ölüyor diye ruh ikiziymişiz gibi yapmak istemiyorum
I don't like you because you're dangerous.
Senden hoşlanmıyorum çünkü tehlikelisin
Great, because I have a few wedding-y things I need you to do for me tomorrow, like help Raf sort out his suit, make sure he looks gorgeous for me.
Güzel çünkü yarın düğünle ilgili senden bir şeyler isteyeceğim. Raf'in takımını seçersin, harika görünmesini sağlarsın.
I know you have a conscience because you're an inventor, like me.
Senin de benim gibi mucit olduğun için vicdanın olduğunu biliyorum.
I don't know, I mean, you know, like, when you're 17 and... You just want to get out there and show the world everything that you have to offer, because you have all this stuff to say?
Bilemiyorum, yani, bilirsin işte 17 yaşına geldiğinde söyleyecek o kadar çok şeyin vardır ki, ortaya atılıp arş-ı aleme elinde ne var ne yok göstermek istersin ya?
... do you think in the spirit of constructive criticism, the next time you wanna win a girl back after doing something stupid, like practice your speech, or something for the next girl, because... I was embarrassed for you... mm-mm.
Yapıcı eleştirinin ruhu çerçevesinde düşünürsen bir dahaki sefer aptalca bir şey yaptıktan sonra kendini affettirmeye niyetlendiğinde konuşmana biraz daha çalış, ya da başka bir şey yap bir sonraki sevgilin için, çünkü dürüst olacağım...
But, I wish you wouldn't just sit there, like that because it's creeping me out.
Keşke orada öylece oturmasan çünkü beni ürkütüyorsun.
i actually don't mind the smell of smoke in my house because it reminds me of presanitized times, you know, like paris in the'70s.
Aslında evimde sigara kokusunun olmasını sorun etmem. Bana saf zamanları hatırlatıyor. Bilirsin Paris'in 70'li yılları gibi.
'You assumed she reacted like that because I was her kidnapper.'
Kaçıran kişi ben olduğum için böyle davrandığını düşünmüştünüz.
When you're young, it's all fillet steak, but as the years go by, you have to move on to the cheaper cuts, which is fine with me, because I like those.
Gençken hep bonfile yersin lakin yaş aldıkça daha kıytırık etlere geçiş yapman gerekir. Onları sevdiğimden benim için mahsuru yok tabii.
Take extra special care of every little-bitty bit of it as if I were watching over you like a hawk with a horse whip in its talons, because I am.
Pençelerinde kamçı taşıyan bir şahin gibi sizi izlediğimi düşünerek en ufak parçasına dâhi özel bir ihtimam gösterin. Çünkü izliyor olacağım.
Dude, if it's like last time, you're gonna have an awesome time, and it's gonna suck for me. You're gonna have an awesome time, too, because I'm gonna make sure of it. No.
Eğer son defaki gibi olacaksa, senin için harika olacak ve benim için berbat olacak.
I feel like she's just a little bit jealous of me because I have you.
Bence senin gibi bir kızım olduğu için beni kıskanıyor.
I know you don't like her because she's jealous... but I do like her because she's really nice to me.
Seni kıskandığı için onu sevmemeni anlıyorum ama ben seviyorum. Çünkü bana iyi davranıyor.
Because I don't like you.
Neden biliyor musun?
Oh. I like fiction books because I think it takes you to a different world. Uh-huh.
Romanları seviyorum çünkü bence seni farklı bir dünyaya sürüklüyorlar.
And I like not what you because andeutest.
- Lafi getirdigin yer hosuma gitmiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]