Because it was Çeviri Türkçe

Because it was under 20 feet of rubble.

Zira yerin 6 metre altına gömülmüştü.

Dan, because it was a domestic flight...

Dan, bu bir iç uçuştu...

You were so afraid to get on the ice because it was slippery?

Buza çıkmaktan o kadar çok korkmuştun ki Çünkü kaygandı?

I signed because it was the right thing to do.

İmzaladım çünkü doğru olan buydu.

- Let's go. Bullshit. You know, Kim, the reason that your village well story got traction is because it wasn't a bang-bang, it was about women's rights.

Şu köydeki kuyu haberinin çok tuttu, çünkü sıradan bir savaş haberi değildi, kadın haklarıyla ilgili bir haberdi.

Because it was on the way.

Çünkü yolda.

Because it was discovered first.

Çünkü ilk önce keşfedildi.

I know it because it was on the radio.

Biliyorum çünkü Radyoda idi.

You know, it's not like I, you know, pretended to faint at the altar and said that I didn't hear his proposal because it was just, like, too much too soon and now keeps planning all these super sweet moments

Sanki mihrapta bayılmış numarası yapıp abinin teklifini duymadığımı söyledim çünkü bence çok erkendi.

So, yes I walked into that poker game with Broman because it was my last and only play.

Yani evet ; Broman ile o poker oyununa oturdum çünkü benim son ve tek şansımdı.

I don't, either, because it was your 14th.

Ben de sanmıyorum çünkü bu on dördüncü.

But he never complained, because it was what we all wanted.

Ancak asla şikâyet etmedi çünkü hepimizin isteği buydu.

Did I ever tell you I used to think the sea was called the see because it was nothing but water as far as the eye could see?

Eskiden denize, atalarımız "hayal gücümüzle göz alabildiğine suya dengiz..." ... dediği için deniz dendiğini sandığımı söylemiş miydim?

See, we can deduce from that, that the lucky helmet was probably not the factor in Coma's ability to get a hit because he was just able to do so without it.

Görüyorsunuz ki, Coma'nın topa vurması ve şanslı kaskı arasında hiç bir alaka olmadığı çıkarabiliriz, çünkü az önce bunu onsuz da başardı.

I think it was because of that fright.

Sanırım korku yüzündendi.

We thought it was perfect, because he's so strict about schedules but I don't think his grades were good enough to get into West Point, anyway.

Bunun çok iyi olduğunu düşünmüştük. Çünkü o disipline ve programlara uyan birisi. Ama notlarının West Point için yeterli olabileceğini düşünmemiştim.

No, it was because of Beatrice.

Hayır. Beatrice yüzündendi.

Maybe because it made me feel safer to know Caroline was far away from me,

Belki de Caroline'ın benden uzakta olduğunu bilmenin oluşturduğu güven hissinden ötürüydü.

And he looked at me, and he didn't literally say it out loud, because his wife was there, but I could see in his eyes, he was saying, "Kill me."

Bana baktı, dile getirmedi çünkü yanında karısı vardı ama gözlerinden "Öldür beni" dediğini okuyabiliyordum.

No, because a lot of people thought it was very entertaining...

- Hayır çünkü çoğu kişinin hoşuna gidiyordu...

It was an objectively crappy job, but my parents were really proud of me because I had gotten a job.

Nesnel olarak berbat bir işti, Ama ailem gerçekten benimle gurur duyuyordu Çünkü iş bulmuştum.

I have a distinct recollection of you eating that the night we met, and it was, like, really hard for you to eat, so you kind of looked weird, which was weird because usually you're so cool and casual.

Ayrı bir hatırlama var Tanıştığımız gecede o yediğini Ve yemek için gerçekten zordu, o yüzden sen nazikçe

And I couldn't help but feel that it was because...

Ama öyle olduğunu hissetmekten kendimi alı koyamadım çünkü...

And I was confused by that because it's like,

Bu şekilde. Peki sonra?

Turned out, it was the best round of my life because after 13 hours of surgery and a triple bypass. I found something 40 years in the army never taught me :

Çıktığımda, hayatımın en iyi anıydı çünkü 13 saatlik ameliyat ve üçlü baypastan sonra ordunun bana 40 yılda öğretemediği bir şey edindim.

Maybe the ocean brought you to them... because it saw someone who was worthy of being saved.

Belki okyanus seni Tanrılara götürmüştür çünkü kurtarılmaya değer birini görmüştür.

I'm sorry, I'm freaking out because I saw your special about your embed in Korengal, and it was amazing.

Kusura bakma, biraz afalladım, Korengal haberini az önce izledim, harikaydın. Sağ ol.

Because we wanted you to believe it was real!

Çünkü bunun gerçek olduğuna inanmanızı istedik!

- That was one time, that was with my t-ball coach and it's because I really, really wanted to pitch.

- Bu bir zamandı, O benim t-ball koçla oldu Çünkü gerçekten, gerçekten sahaya çıkmak istedim.

Because navy ships would pass by at night, it was wartime.

Çünkü geceleri savaş gemileri geçiyordu. Savaş zamanlarıydı.

In and out, it was going to be simple, but because of dumbass here, the cops are on the way, and it's going to be a long fucking day, that's if we don't blow everyone sky high.

Gir ve çık, basit olması gerekiyordu. Fakat bu geri zekâlı yüzünden polisler yola çıkmıştır şimdi tabii hepimiz havaya uçmaz isek uzun ve lanet bir gün olacak.

Uh, because I was there and thought it would be helpful.

Çünkü oradaydım ve yardımı dokunur diye düşündüm.

But both agreed in the final analysis, that they would hope it was with Armstrong, because, somehow, he would get them off of it.

Ancak son tahlilde ; ikisi de Armstrong'un olmasını isteyeceklerini söylediler. Çünkü bir şekilde, onları o adadan kurtarırmış.

It was a very moving scene for me, because Americans cared then, I think, and they care now.

Benim için çok etkileyici bir sahneydi, çünkü Amerikanlar eskiden umursuyordu ve şimdi tekrar umursamaya başladılar.

Maybe you just liked me when I was on my ass... because it made you feel better about yourself.

Kendini daha iyi hissettirdiğinden, belki yalnızca kıçımın üzerindeyken sevdin beni.

I didn't write down Ali's name because I didn't wanna believe that it was her.

Ali'nin adını yazmadım çünkü onun yaptığına inanmak istemiyordum.

What, was it... gross because you'd known him for so long or... because he's gross?

Onu uzun zamandır tanıdığın için mi yoksa iğrenç olduğu için mi iğrençti?

And when you were little, it was just... it was a lot easier because if you fell, you know, I knew how to fix it.

Ve sen küçükken, çok daha kolaydı. Çünkü düştüğünde, nasıl iyileştireceğimi biliyordum.

I remember it because, um, it was about MS... and my mom has that.

Hatırlıyorum çünkü MS hakkındaydı annemin hastalığı.

But it turned out all of that was just a blessing in disguise because it turned me into Conner4Real.

Sonradan belli oldu ki, bütün bunlar güzel şeylermiş çünkü bu sayede Conner4Real oldum.

I'm not gonna do a job that I was trained to do because it didn't feel right?

Doğru hissettirmediği için, yapmak için eğitildiğim işi yapmayacak mıyım?

I know it was because of you.

Sayende olduğunu biliyorum.

That's because it probably was.

Muhtemelen bu yüzdendi.

It was just a diversion, it was... a distraction, because I wanted to get into this hill and suck out its natural resources.

Yanıltmacaydı, şaşırtmacaydı çünkü bu dağı delip, doğal kaynaklarını çıkarmak istiyordum.

It means that I was going to say it, but I didn't because Mom and Dad started arguing about the candy.

- Aslında söyleyecektim fakat annemle babam şeker yüzünden tartışmaya başladılar.

( JP ) It's because her nanny was Korean.

Dadısı Koreliydi, o yüzden.

Because if it was coming from higher up, you'd have water damage in your ceiling or in your wall, and it's all dry.

Çünkü üst kattan geliyor olsaydı, Tavanda hasar görürdün Ya da duvarda, ve hepsi kuru.

You know, I seen a school of sharks tear a boat to pieces like it was made of cardboard, because some kid threw a Band-Aid in the water.

Bir keresinde bir çocuk yarabandını suya attığı için Bir grup köpek balığının tekneyi sanki karton gibi parçaladığını gördüm

I stopped performing because I was sick of it.

Söylemeyi bıraktım çünkü sıkıldım.

At first, it was selfish... because my name was attached to it.

İlk başta bencilce düşünüyordum çünkü işin ucunda kendi namım vardı.

Was it the extra eyes because of Scarfe?

Scarfe yüzünden mercek altında olmak mı?