Behold Çeviri Türkçe
1,976 parallel translation
Now, ladies and gentlemen, boys and girls, behold Reverend Burton and Marion Whittaker as they reach for the scissors in "Samson and Delilah".
Şimdi baylar ve bayanlar, erkekler ve kızlar, karşınızda Peder Burton ve Marion Whittaker "Samson ve Delilah" ile makasa uzanıyorlar!
Ladies and gentlemen, behold the futυre!
Bayanlar baylar. Geleceği selamlayın.
They were a nightmare to behold and they dominated the lands.
Gerçek bir kabustular ve dünyaya hükmediyorlardı.
Behold the tyranny of the Warlord.
Yeşim Kumandanı'nın zulmünün farkına varın.
Behold, I am the great General Zhang
Karşınızdaki kişi, General Zhang!
"Behold, I make all things new"
'Görün, her şeyi yeniden yapıyorum.'
Coffin Joe, behold your executioner!
Tabut Joe, celladına bak!
Behold!
İzleyin!
Behold the altar of the beginning and the end. And the beginning.
Başlangıcın ve sonun ve yine başlangıcın sunağına bak.
Behold a pale horse.
Bakın, bir soluk at.
Crowley : Behold the place where I have led you.
Sizi götüreceğim yeri görün.
Oh, she was something to behold in... At the head of a classroom, and her students...
Farkına varacağın biriydi sınıfının başındayken.
I mean, you can still behold someone in your heart and...
Kalbin hala sadece birine ait olabilir.
"I hear and behold God in every object " Yet understand God not in the least
Tanrı'yı her yerde görüp duyuyorum yine de anlamaya aklım yetmiyor.
Behold, the Omega Device.
Omega Cihazı sayesinde.
Behold the work ofAlbert Einstein, a professor once, like moi.
Karşınızda Albert Einstein'ın eseri. Eski bir profesör, benim gibi.
Behold the eternal glory of Jetfire!
Jetfire'ın sonsuz ateşine dikkat edin.
Behold the glory of Jetfire!
Jetfire'ın ateşinden sakının!
Behold, Natural History, version 2.0.
İşte Doğal Tarih'te bir sonraki aşama.
Behold the ghosthaunting felix cole.
Felix Cole'u avlayan hayaletin önünde eğilin.
Lo and behold, I've found a blindspot.
Bakıp, seyredince kör nokta tespit ettim.
Then, lo and behold, she became more popular than you did.
Ve birden bire senden daha popüler oluverdi.
And God looked upon the earth, and, behold, it was corrupt.
Tanrı yeryüzüne baktı ve her şeyin ne denli bozulduğunu gördü.
Behold the King of Kabuki-cho!
Kabuki-cho'nun Kralı cesurca...
- Behold! - Fantastic, well done man!
Fantastiksin.
Behold, the Hall of Scepters.
Karşınızda Asalar Salonu.
But anyway, Jacob couldn't make it into West Point, but, his younger brother, Isaac, became enamored with the idea, and, lo and behold, you know, he ended up going to West Point.
Ama neyse ki Jacob West Point'i beceremedi, ama ufak kardeşi Isaac, bu fikirle mutlu oldu, ve eninde sonunda, West Point'e girmeye hak kazandı.
Everybody, behold.
Herkes dikkat kesilsin.
Behold the species, boyfriend.
İşte karşınızda erkek arkadaş.
Behold, my children!
Bakın, çocuklarım!
Behold... the splendor of my beginning!
Bakın başlangıcımım ihtişamına.
Behold the Mobile Omnidirectional Neutralization and Termination Eradicator.
Gezici "Çok Yönlü Etkisizleştirme ve Sonlandırmalı Yok Edici" ye bakın.
Behold.
İşte.
So that he knows I speak truth let him behold the king of beasts and kneel before him.
Böylece doğruyu söylediğimi bilsin Hayvanların Kralı'yla yüzleşsin ve önünde diz çöksün! Hadi ama!
BEHOLD THE SECRET WE PROTECT.
Koruduğumuz sırra bak.
Then I heard a terrible voice speaking to me like a ghost "Behold who I am!"
Sonra, benimle hayalet gibi konuşan korkunç bir ses duydum "Kim olduğumu gör!"
Behold... a dream that come to me in the night.
Bu gece bir rüya gerçekleşecek
I'm the Lord of lords, so now you must make sacrifices to me and behold the unbelievers who've come to fulfill this purpose ".
Ben Lordların Lorduyum. Şimdi fedakarlık yapmalısınız Gelenlere dikkatlice bakın ve yapmanız gerekeni yapın.
Behold Aragorn, son of Arathorn,
İşte Aragorn, Arathorn oğlu,
Behold your fate.
Kaderini gör.
Behold, therefore I am.
- Evet, çok doğru düzen, o benim.
Gentlemen, behold the Brave Men Road.
Baylar, karşınızda "Brave Men Road."
And then, lo and behold, along came the babies anyway.
Gel gör ki sonraki zamanda kendi çocukları da oldu.
In this, our period of women's ascendancy, we behold O'Keeffe's work flowering forth like a manifestation of that feminine creature we first met in Stieglitz's photographs.
Kadınların yükseldiği bu dönemde, O'Keeffe'nin çalışmalarını Stieglitz'in fotoğraflarında ilk tanıştığımız o dişi yaratığın açan çiçekleri gibi görüyoruz.
Speaking of things fantastic, behold.
Yardım isteyen herkese para veriyorlar.
But soft, behold! lo, where it comes again!
Ama durun, bakın, geliyor yine!
It springs all from her father's death and now, behold.
Babasının ölümü bütün bu zehrin kaynağı.
It's quite a thing to behold, this new, confident Erica.
Bu kendine güvenen yeni Erica'yı görmek oldukça güzel.
Behold... my strength.
Aynı zamanda, gücümü de!
Behold, the carpenter's shop.
Bakın! "Marangoz Dükkanı." Bakın.
Next to the capitol. Lo and behold, bob dole
Karşıdan Bob Dole geliyordu.