Better than that Çeviri Türkçe
7,637 parallel translation
I've spent the last few years pretending that I wasn't Gabriel August, that I was better than that, that I was meant to write real novels about people's real lives.
Ondan daha iyi olduğumu kanıtlamak ve gerçek insanlar hakkında gerçek romanlar yazmaya çalışarak.
I want to be better than that.
Bundan daha iyi bir şey olmak istiyorum.
You're better than that.
Sen bundan daha iyisin.
I'm so much better than that.
- Bundan daha iyiyim ben.
" you start to believe that nothing will be better than that feeling.
" hiçbir şeyin o duygudan daha iyi olamayacağına inanmaya başlıyorsun.
Aw, come on, come on, you can do better than that.
Hadi ya. Daha iyisini yapabilirsin.
Well, you're better than that schmuck Hamlin!
Sen de o serefsiz Hamlin'in yanina hiç yakismiyorsun.
Whatever they are now, they're better than that.
Şu an ne olurlarsa olsunlar, ölü olmalarından iyidir.
You can do better than that.
Bundan daha iyisini yapabilirsin.
He deserves better than that.
O bundan daha iyisini hak ediyor.
I think you're gonna need to do better than that.
Bence bundan daha iyisini yapmanız gerekiyor.
You should know me better than that.
Beni ondan daha iyi tanıyorsun.
Surely anything's better than that?
Elbette her şey bundan daha iyidir.
And I thought we had something better than that.
Ve ben bundan daha iyisine sahip olduğumuzu düşünüyordum.
That went better than I thought it would.
Bu düşündüğümden çok daha iyi geçti.
Leslie, I know that this is purely ceremonial, and it'll be over in just a couple of weeks, but I just don't know how my life could get any better than this.
Leslie, bunun sırf kanun gereği böyle olduğunu... ve birkaç hafta içinde biteceğini biliyorum ama hayatımda bundan daha keyifli olamazdım.
The fact that you made all this up for me is so much better than any revenge.
Hiçbir intikam, benim için bunları yapmış olmandan daha iyi değil.
Yep, that's Angelo from 4G and his goddamn noisy dress shoes like he's better than everyone else.
Evet, 4G'de kalan Angelo ve herkesten daha iyiymiş gibi ses çıkaran ayakkabıları.
That's right. I am better. Better than all you bitches.
Aynen öyle, hepinizden daha iyiyim.
Anything is better than being stuck down in that sweaty basement with the fucking puppets from The Dark Crystal.
Her şey The Dark Crystal'den kuklalarla terli kokulu bodrumlarda kalmaktan daha iyidir.
Our boss would be a better killer than that, yo.
Patronumuz bundan daha iyi bir katil olurdu.
And he rock that wig better than I rocked mine.
O peruğu benden daha iyi salladı.
That isolation has allowed them to focus on the one thing they do better than any species in history.
Bu ayrım onları bugüne kadarki diğer bütün ırklardan daha iyi yaptıkları şeye odaklanmalarını sağladı.
And my film might actually turn out better than I thought, that is, if the girls in my class don't steal my footage and burn it.
Ve filmim aslında düşündüğümden daha iyiye dönüşebilir, yani, sınıfımdaki kızlar kamera görüntülerimi çalmaz ve yakmazlarsa.
Sure, you'll need frequent spray tans and a considerably better colorist to do something with that hair, but other than that, ( CLEARS THROAT ) death's gonna be swell.
Tabii bronzlaştırıcıya o saçla ilgilenmesi için çok daha iyi bir saç uzmanı gerekecek ama onu saymazsak ölüm sana yarayacak.
"I believe that it is better to die honorably in the field - than in a stinking hospital."
İğrenç bir hastanede ölmektense meydanda onurlu ölmenin daha iyi olduğuna inanıyorum.
You like that white trash bitch better than you like me... and it is fucking dumb.
O beyaz sürtüğü benden daha çok beğeniyorsun ve bu da çok aptalca.
Show all the citizens of Meereen that you're better than those who would depose you.
Meereen'in tüm vatandaşlarına sizi tahttan indirmeye çalışanlardan daha iyi olduğunuzu gösterin.
I understand that he's a far better instructor than I.
Benden çok daha iyi bir öğretmen olduğunu anlayabiliyorum.
And if their knife even touches me once, I'll concede that your style of education is better than mine and I'll take my leave.
Bıçağı bana bir kez değerse senin eğitim tarzının daha iyi olduğunu kabul ederim ve ayrılırım.
Did you know that the telescopes there have better resolution than the Hubble?
Oradaki teleskopların Hubble'dan daha yüksek çözünürlüğü olduğunu biliyor muydun?
No one understands that better than I do.
Kimse benden daha iyi anlayamaz bunu.
Yeah. That's better than what I did say, which was, "Fine, I'll eat them with club soda."
Verdiğim cevaptan daha iyi "Tamam, sodayla yerim."
It is not my fault that your mother likes me better than she likes you! Oh, don't flatter yourself!
Annenin senden çok beni sevmesi benim hatam değil!
A fit match for your husband, and I cannot give you a better compliment than that.
Hem sana bundan daha iyi bir iltifat da sunamam zaten.
That's better than chicken.
Tavuk olmaktan iyidir.
Well, after 350 hours this month, that's actually better than I feel.
Bu ay 350 saat çalıştıktan sonra, pek de iyi hissetmiyorum.
And who better to deliver that message than a strong, handsome man such as yourself?
Bu mesajı iletmek için senin gibi güçlü, yakışıklı birinden daha iyi kimi bulabiliriz?
Well, I guess that's better than two, but that just puts us back in the waitress's world with no clues and no suspects.
İki olmasından iyidir ama bu bizi fahişenin olayına döndürür. İpucu yok, şüpheli yok.
You can do better than that!
Bundan daha iyisini yapabilirsin.
And secondly, if you want to get rid of the glee club, you're gonna have to get better items than that.
Ve ikinci olarak, eğer glee kulübünden kurtulmak istiyorsan bundan daha iyi şeylere ihtiyacın olacak.
Look, if I was clever as everyone thinks that I am, wouldn't I have given myself a better alibi than my brother?
Bak, eğer herkesin düşündüğü kadar akıllı biri olsaydım abimin sunduğundan daha iyi bir mazeret vermez miydim?
You know better than anybody that doesn't always go so well.
En iyi sen bilirsin, böyle yapınca pek iyi gitmiyor.
Better that than a pious hypocrite.
Dindar bir iki yüzlüden iyidir.
No, because there is no chance that you are a better doctor than I am.
Hayır. Çünkü senin benden daha iyi bir doktor olma şansın yok.
Well, it's better that than they limp east for three days.
Olsun, batı tarafını üç gün yavaşlatmalarından iyidir.
~ Better that than my neck.
- Boynumu kırmaktan iyidir.
I would that I had nothing better to do than admire the view.
Keşke benim de manzaranın tadını çıkarmaktan başka işim olmasaydı.
- Uh, we spoke to the astrologer, and he says that the horoscope for the new wedding date is even better than the last one.
- Astrologla konuştuk, yeni düğün gününün yıldız falı, bir öncekinden bile daha iyiymiş.
You have not once tried to change the custody arrangement in the last four years, because let's be honest now. It fits better with your life that I have the kids more of the week than you.
- Sen dört yıl içinde bir kez olsun vesayet anlaşmasını değiştirmeye kalkmadın çünkü, dürüst olalım ki, çocukların bende daha çok kalması senin yaşantına daha çok uyuyordu.
We both know that's better than a guess.
İkimiz de bunun tahminden daha iyi olduğunu biliyoruz.
better than sex 19
better than me 42
better than ever 45
better than what 22
better than nothing 32
better than good 18
better than you 74
better than anyone 25
better than 39
better than okay 22
better than me 42
better than ever 45
better than what 22
better than nothing 32
better than good 18
better than you 74
better than anyone 25
better than 39
better than okay 22
that 10639
that's nice 2129
that's gross 203
that's enough 4716
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's nice 2129
that's gross 203
that's enough 4716
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89
that's great work 19
that's my best friend 28
that'll be it 25
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89
that's great work 19
that's my best friend 28
that'll be it 25
that's my sister 96
that's good to know 269
that's for sure 889
that doesn't seem fair 27
that's my baby 48
that's me 2273
that's my man 51
that is 2872
that's my line 54
that is so lame 16
that's good to know 269
that's for sure 889
that doesn't seem fair 27
that's my baby 48
that's me 2273
that's my man 51
that is 2872
that's my line 54
that is so lame 16