Beyond that Çeviri Türkçe
3,085 parallel translation
No promises beyond that.
Ama onun dışında başka bir şey bekleme.
The reviews and stuff we're getting is really neat but but seeing people play and hearing the reactions is so much more beyond that.
Aldığımız incelemeler, vesaire gerçekten iyi ama ama insanların oynadığını görmek ve tepkilerini duymak onlardan çok çok daha öte.
My voice is... is so much a part of my style, that once you get past and beyond that and you hear what's going on, my... my thing is about substance and presentation, so I kind of fall into the beat.
Sesim... kesinlikle stilimin bi parçası bunun hem arkasında hem önünde olmalısın böylece neler olduğunu duyabilirsin. benim olayım.. içerik ve sunum bazlı ki böylece alt yapıya kendimi bırakabilirim.
But this situation is way beyond that now.
Ancak şuan görünen durum daha fazlası gibi.
And you see beyond that, a hallway.
Ve ilerisinde bir koridor görüyorsunuz.
My sister and Sam were well beyond that.
Ablamla Sam çoktan aştılar onu.
And beyond that, all the lights of the kingdom.
Onun ötesindekiler de, krallığın ışıkları.
- Get beyond that...
Orda kal...
So, the shooter wasn't anywhere beyond that distance.
Yani, Ateş eden kişi bu mesafeden uzakta olamaz.
Dawn had a crush on me, but it, it never went beyond that.
Dawn benden hoşlanıyordu ama bu oradan öteye hiç geçmedi.
You know. You are just beyond stupid. Letting yourself get led away like that.
Biliyor musun, seni buraya kadar getirmesine izin verdiğin için tam bir gerizekalısın.
But let's just suppose that I actually... I mean, in reality, ran into something from beyond the...
Varsayalım ki, benim hakikaten yani gerçek hayatta karşılaştığım bir şey garip olsun...
We have interrogated him but beyond Larsen Review... - there is nothing that links him to the murder at City Hall.
Onu sorguladık ama Larsen'in sözleri dışında... onun cinayetle bir bağlantısını bulamadık.
That's beyond high.
Bu uçmaktan öte bir şey.
Either I'm wrong to believe.. .. that there's life beyond this planet.
Ya ben boşu boşuna bu gezegenin dışında da hayat olduğuna inanıyorum.
The deputy Director said that I had a tendency to go beyond the scope of my assigned investigations.
Müdür yardımcısı soruşturmaları araştırırken gereğinden fazla olayın dışına çıkma gibi bir eğilimim olduğunu söyledi.
Now, it is accepted that the accused's rivals in this case provoked the incident but, at the same time, the severity and viciousness of the accused's reaction went far beyond self-defence.
Bu olayda sanık, hasımları tarafından kışkırtılmıştır ama aynı zamanda şiddetli ve ahlaksızca tepkisi kendini savunmanın çok ötesine geçmiştir.
There are many who believe that within this compound, in the heart of this ancient wildness, there are horrors beyond imagining.
Burada örtbas edilmeye çalışılan vahşiliğin,... hayal edilenden çok daha korkunç olduğuna inanan çok fazla kişi var.
See, these people are beyond desperate. They're so obsessed with the idea of making any sort of human connection, that they put all of their faith in destiny, and they post it out on the internet.
Bu insanlar çok takıntılı bu tarz şeylere
It proves beyond any doubt that this defendant is evil.
Bu sanığın bir canavar olduğuna dair hiçbir şüpheye yer bırakmıyor.
But I know that connection may or may not last beyond this existence.
Ama bu bağın mevcudiyetimizin de ötesinde olabileceğini biliyorum.
So you know, as soon as that soaks in, I'm sure she'll be beyond happy.
Yani bilirsin, o oynaşmalardan sonra eminim mutludan da öte olacaktır.
Facts like that are beyond the realm of coincidence.
Gerçekler tesadüften çok daha fazlasıydı.
There's something extraordinary about seeing that actor's face as 40 feet high, and at 40 feet high, there's something mythic about it that's beyond your everyday life.
Orada aktörün suratını 12 metre uzunluğunda görmekte olağandışı bir şey var, ve o 12 metrede, normal hayatımızda olmayan mitler var.
I remember my duty... my training... but I also understand that beyond them Tiger is a human being too...
Ben görevimi hatırlıyorum... eğitimimi ama tüm bunların ardında Tiger'in bir insan olduğunu anladım.
I fail to see how that can happen unless your powers have suddenly progressed beyond pushing paperclips- -
Bunun nasıl olacağını düşünemiyorum tabii gücün ataçları mutfak masaları arasında hareket ettirmekten öteye geçmediyse.
And if that line is not beyond perfection...
Ve o tasarım, mükemmelin ötesinde olmazsa...
That's beyond the pale.
Bu çizgiyi aşar.
That puts them beyond the reach of kings and queens.
Bu onları kralların ve kraliçelerin erişebileceğinden uzağa koyuyor.
the Night's Watch is the only thing that separates us from what lies beyond the Wall.
Sur'un ötesindeki şeylerle bizi ayıran tek şey Gece Nöbetçileri'dir.
That's beyond my power
Bu benim de gücümün üstünde.
The portal that takes you beyond when it's time to mosey.
Ayrılık zamanın geldiğinde seni diğer tarafa geçirecek geçit.
It needs a thread or two, but not beyond your hands that fly like birds in spring.
- Bir iki dikiş gerek,... Ama senin baharda uçuşan kuşlar misali ellerinden kurtulacak bir şey değil.
No, I don't, but he said it was a disaster beyond imagination, that what he did was the only way to contain the typhus outbreak.
Hayır, ama bana bunun akıl almayacak bir felaket olduğunu, ancak o şekilde tifüs salgınını önleyebileceğini söyledi.
Do you think that there's some aspect of ourselves that lives on, beyond this life?
Sence bu hayatın ötesinde varlığını sürdüren bir parçamız var mı?
Within our Afterlife capsule, the system that is Hannah Geist's body has been perpetuated, even expanded beyond what existed during her lifetime.
Sonraki Yaşam kapsülümüzde Hannah Geist'in bedeni ölümsüzleştirildi. Hataya düşmeyin.
Many believe that beyond an I.Q. Of 120, success is determined by other factors.
Çoğuna göre I.Q. 120'nin üstündeyse başarıyı başka faktörler belirler.
In conclusion, the people of Japan have suffered greatly, and it is in their interest beyond all other considerations that I strongly urge allowing the Εmperor to continue on his throne as the leader of his people.
Sonuç olarak, Japon halkı çok acılar çekti, diğer bütün sebeplerin ötesinde, dikkate almanızı... şiddetle tavsiye ederim ki İmparator, tahtında halkının lideri olarak kalmalıdır.
Well, then I'll comfort myself knowing that such a curse is beyond your abilities.
Öyleyse böylesi bir lanetin güçlerinin çok ötesinde olduğunu bilmek beni rahatlatacak.
That is beyond ridiculous.
Bu saçmalığın daniskası.
Proposing a new direction for material that is not working is not beyond the realms of acceptable behavior! I am the director!
İşe yaramayan bir malzeme için yeni bir istikamet önermek kabul edilemez davranış olarak değerlendirilmemelidir.
Thank you, Ryan, for going above and beyond on that one.
Bu konuda sınırları zorladığın için çok teşekkürler Ryan.
And thus in a certain sense insane, willing to, you know, go to the limits of what was appropriate, beyond the limits of what was appropriate and what was sanity, and dangerous in that way.
Hiç susmuyordu. Bu nedenle, kesinlikle çılgınca bir algıyla uygun görülmüş sınırları zorlama isteği olacaktır. Makul ve uygun olan sınırların ötesinde tehlikeli bir yola girme isteği.
The "Dumbest cop alive" is awarded to that copper who displays, uh, stupidity above and beyond the call of duty.
"Yaşayan En Aptal Polis" ödülü görevin gerektirdiğinin ötesine geçip aptallık sergileyene verilir.
That's above and beyond.
Her şeyin ötesinde.
I can't tell you where I got it, but I can tell you that over the next 4 days, you are going to hear more from J-Stryke beyond the grave.
Size, nereden elde ettiğimi söyleyemem ama size başka bir şey söyleyebilirim, o da, önümüzdeki 4 gün içinde yayınlanmamış şarkıları J - Stryke'tan daha çok duyacaksınız.
But the best have a God-given gift that goes way beyond knowing if somebody's telling the truth.
Ama en iyisi, birinin doğru söyleyip söylemediğini anlayabilecek Allah vergisi yeteneğinin olması.
That is all. You are grounded ; you're beyond grounded.
Cezalı olmaktan da öte cezalısın, yürü eve gidiyoruz.
I mean, come on, to me that's just beyond...
Yani olacak iş değil bu...
To find yourself in the arms of a husband thought lost. That's a blessing beyond measure.
Kendini kaybettiğini düşündüğün bir kocanın kollarında bulmak bu paha biçilemez bir armağan.
Frankly, that we might learn something-and we have. Guilt-trip me all you want, Ive gathered data on their ships and weapons, ascertained their strengths and weaknesses - hell, I even know about their home base, out beyond Omega Four relay...
bende tam olarak bilmiyorum. ve onları devre dışı bırakmamdı.
that 10639
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89
that's great work 19
that'll be it 25
that's my best friend 28
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89
that's great work 19
that'll be it 25
that's my best friend 28
that's my sister 96
that's good to know 269
that's for sure 889
that doesn't seem fair 27
that's my baby 48
that's me 2273
that's my man 51
that is 2872
that's my line 54
that is so lame 16
that's good to know 269
that's for sure 889
that doesn't seem fair 27
that's my baby 48
that's me 2273
that's my man 51
that is 2872
that's my line 54
that is so lame 16