English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ B ] / Blocks away

Blocks away Çeviri Türkçe

860 parallel translation
He only lives a couple of blocks away.
Yakın bir yerde oturuyor.
We got what we wanted, and the following morning Freidank was eating his breakfast three blocks away and I was over the Swiss border.
İstediğimizi aldık ve ertesi sabah.. ... Freidank üç blok ötede kahvaltısını ediyordu....... ve ben de İsviçre sınırını geçiyordum.
I mean, well, the other day, I passed that way on my way home and, well, Mom, you know what's just a couple of blocks away from that market?
Yani... Geçen gün eve dönerken oradan geçtim ve anne o pazarın birkaç blok ötesinde ne var biliyor musun?
And am I supposed to guess what's two blocks away from there?
İki blok ötede, ne olduğunu da tahmin etmeli miyim?
Must be pretty special, this place you walk to that's two blocks away from the market.
Şu gittiğin, pazar yerinden iki blok uzaktaki yer çok özel olmalı.
- Three blocks away.
- Üç blok öteye.
We live two blocks away from where it happened, on the other side of Main Street.
Olayın gerçekleştiği yerin iki blok ötesinde, Main Sokağının diğer tarafında yaşıyoruz.
I got four blocks away and remembered I don't know your ring size.
Dört blok uzaklaşmıştım ki yüzük için parmak ölçünü bilmediğimi fark ettim.
Don't you dare, with Junior popping in and out, and your wife's house only a few blocks away.
- Sakın ha geleyim deme. Junior ansızın gelip gidiyor. Hem karının evi altı üstü birkaç blok ötede.
They lived two blocks away.
İki sokak ötede oturuyorlar.
LIVED A COUPLE BLOCKS AWAY.
Aslında uzun zaman önce öyleydim.
Secretary general... it appears... it appears that one of the craft has landed just a few blocks away. That close?
Aldığımız bilgiye göre, araçlarından biri yalnızca birkaç blok öteye inmiş.
I can spot'em six blocks away.
- Evet. Onları altı blok öteden tanırım.
I had to park three blocks away.
Üç bina ötesinde park etmem gerekti.
The sniping last night came from a street two blocks away.
İki blok öteden ateş edildi.
Just two blocks away, 78 West Eighth St. It's on the top floor.
Yalnızca iki blok uzakta, 78 West Eighth Caddesi. En üst katta.
I won't drive I'll come by bus I'll get off a few blocks away and walk
Kendi arabamla gelmeyeceğim. Otobüsle geleceğim. Bir kaç blok ötede inip yürüyeceğim.
He had an emergency repair job a couple of blocks away.
Birkaç blok ötedeki bir acil tamir işindeymiş.
I'm three blocks away.
Üç blok ötedeyim.
Engine blocks away!
Motorlardan uzaklaşın!
- You know you're two blocks away? .
- İki sokak ötesi biliyorsun değil mi?
and we got a call from the Tropps... which was a family who lived about two blocks away... saying that there was a group of people coming up the road... shouting "Down with the Orgies"... "Down with the commies." "Down with the Orgies."
Bize doğru gelen bir grup insanın "Kahrolsun alemciler" "Kahrolsun komünistler" diye bağırdıklarını söylediler.
But three or four blocks away from us-
Ama bizden üç dört blok ötede...
That's just a few blocks away.
Sadece birkaç sokak ötemizde.
If you should reconsider, our compound is two city blocks away in the direction you are facing.
Eğer düşünürsen, yuvamız şu an baktığın yönde iki blok ileride.
- I was a few blocks away.
- Birkaç sokak ilerdeydim.
You were a few blocks away?
Birkaç sokak ilerdeydiniz, öyle mi?
They're still a few blocks away.
Sadece bir kaç blok ötedeler.
But more than a few blocks away north of the raucous traffic and elevated railway on 86th Street was an unknown territory off-limits to my wanderings.
Fakat bir kaç sokak ötedeki 86. caddenin tren yolu ve yoğun trafiği hayallerimin ötesinde bir alandı.
Three blocks away and the last to arrive.
Sadece üç blok uzaktasın ve en son sen geldin.
He could be blocks away and you could hear everything within 1 0 feet of him.
En önemli özelliklerinden biri de çok uzak olmamıza rağmen her şeyi duyabiliyor olmamızdı.
André had explained to George that he'd just been watching... the Ingmar Bergman movie Autumn Sonata... about 25 blocks away... and he'd been seized by a fit of ungovernable crying... when the character played by Ingrid Bergman had said...
André, George'a 25 blok kadar ötede, Ingrid Bergman'ın Sonbahar Sonatı'nı seyrettiğini, ve Bergman'ın canlandırdığı karakterin söylediği bir replik nedeniyle durduramadığı bir ağlama krizine girdiğini açıklamış ;
We found this one hiding in a cellar a few blocks away.
Bunu birkaç sokak ötede bir mahzende saklanırken bulduk.
Three blocks away, Schwartz was getting his.
Dayağı üç sokak ötedeki Schwartz yemişti.
An apartment 26 blocks away isn't exactly independence.
26 blokluk bir apartmanda tamamen özgür olmadan.
The nearest hospital is 10 blocks away.
En yakın hastane 10 blok ötede.
You're supposed to be blocks away.
Sizin bir sokak ötede olmanız gerekiyordu.
Because the other meteor crashed into a house only a few blocks away from yours -
Çünkü diğer meteor seninkinden birkaç blok ötede bir eve düşmüş.
IT'S ONLY THREE BLOCKS AWAY.
Sadece üç blok sonra.
Two blocks away from where they ditched their getaway wheels yesterday.
- Dün kaçtıkları aracı bıraktıkları yere iki blok uzaktan.
WELL, JUST SO THESE UNBELIEVABLE WOMEN WILL NOT SEE YOU GETTING OUT OF THE CROWDED STATION WAGON WE'LL LET YOU OFF TWO BLOCKS AWAY FROM THE PLACE
O zaman oğlum, o inanılmaz kadınlardan biri seni o kalabalık arabadan ( SW'dan ) inerken görmesinler diye gideceğimiz yerden iki blok önce indirelim... ve böylelikle sen de havyar mağazasına gidip onlara 8 paket alabilirsin.
Hightower's only three blocks away.
Hightower sadece birkaç blok ötede.
Listen, if you're hungry, there's a store a few blocks away.
Eğer açsanız, Bir kaç blok ötede bir dükkan var.
I have to go to a reception a few blocks away.
Bir davete gitmem lazım.
My best friend was Timmy Burns who lived two blocks away from me.
En iyi arkadaşım, bizim evden iki blok ötede oturan Timmy Burns'tü.
I heard him singing three blocks away.
Söylediği şarkı sokağın başından duyuluyor.
Yes... well, if you'll pardon me, I have a lot of work to do and... ( As the Doctor goes to leave a Mongol blocks his away. ) - They've set the TARDIS up in the courtyard.
- TARDIS'i bahçeye getirdiler.
Whatever blocks my way must be busted away.
Önümü tıkayan herşey kırılıp gitmeli
Whatever blocks my way will be busted away.
Önümü tıkayan herşey, kırılıp gider
We found yours under a counter, two blocks away.
Yani?
when it's still three blocks away.
Dur! Dur! " diye bağırır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]