Boday Çeviri Türkçe
24 parallel translation
- Mr. Boday, do you speak English?
- Mr. Boday, İngilizce konuşuyor musunuz?
- Mr. Boday, where do you reside?
- Mr. Boday, nerede ikamet ediyorsunuz?
Mr. Boday, can you describe to us the events... that took place there on December the 14th, 1944?
Mr. Boday, acaba bize 14 Aralık 1944'te olanları anlatabilir misiniz?
Did you know about the Arrow Cross before, Mr. Boday?
Daha önce Arrow Cross'u biliyor muydunuz, Mr. Boday?
How many of them were there, Mr. Boday?
Kaç kişiydiler, Mr. Boday?
What did they do then, Mr. Boday?
Sonra ne yaptılar, Mr. Boday?
And what happened there, Mr. Boday, on the riverbank of the Danube?
O gün, orada, Tuna Nehri'nin kıyısında ne oldu, Mr. Boday?
How did you survive, Mr. Boday?
Nasıl hayatta kaldınız, Mr. Boday?
Mr. Boday... is this the man that shot your wife and your father...
Mr. Boday karınızı ve babanızı vuran...
Is there any doubt in your mind that that is the man, Mr. Boday?
Kafanızda o olduğuna dair hiçbir şüphe var mı, Mr. Boday?
Mr. Boday, would you care to take a short recess before we begin?
Mr. Boday, başlamadan önce, biraz dinlenmek ister misiniz?
Mr. Boday... how did you identify my father as the man... who did these things to your family?
Mr. Boday ailenize bunları yapan kişi olarak babamı nasıl teşhis ettiniz?
Mr. Boday, you said that you dreamed of this man every night... for 40 years, that you couldn't forget.
Mr. Boday, 40 yıl boyunca, her gece bu adamı, rüyalarınızda... gördüğünüzü söylediniz, unutmuş olamazsınız.
Mr. Boday, are you a member of the Communist party?
Mr. Boday, Komünist Parti üyesi misiniz?
Mr. Vamos... do you know lstvan Boday?
Mr. Vamos Istvan Boday'ı tanıyor musunuz?
- So you've never spoken to Mr. Boday?
- Yani hiç Mr. Boday'la konuşmadınız?
Then would you tell us about the meeting you had last night... in your hotel room with Istvan Boday?
O zaman bize, dün akşam otel odanızda Istvan Boday'la buluşmanızı açıklar mısınız?
The witness just said he never spoke to Mr. Boday.
Tanık az önce Mr. Boday'la hiç konuşmadığını söyledi.
Boday come to my room, he ask, he want to know about wife and brother.
Boday odama geldi, karısını ve kardeşini sordu.
Did you and Mr. Boday go over your stories together?
Mr. Boday ve siz hikâyelerinizi birlikte mi gözden geçirdiniz?
Can't. I'm having dinner with Captain Boday.
Olmaz. Kaptan Boday ile yiyeceğim.
Worf's upset because I had lunch with Captain Boday.
Worfun endişesi Kaptan Boday ile öğle yemeğine gitmem.
I do not trust Captain Boday.
Kaptan Bodaye güvenmiyorum.
You're still angry about Captain Boday.
Kaptan Boday yüzünden bana hala kızgınsın