Bouncer Çeviri Türkçe
487 parallel translation
- An oversized bouncer up in the Bronx.
- Bronx'ta irice bir koruma.
Stop criticizing this house or I'll send for the bouncer.
Bu evi eleştirmeyi bırak yoksa kapıcıyı çağırırım.
Had the bouncer toss him down the stairs.
Fedaime onu yaka paça dışarı attırdım.
I was a bouncer once, a long time ago.
Vaktiyle bir barda badigardlık yapmıştım.
Grocery clerk and bouncer in one of those bars across the street, if that's your taste.
Tezgahtar ve bar fedaisi, karşıdan karşıya geçti, buna hareket dersen.
You know, dishwashing... maybe a bouncer, or even maybe a day labourer.
Bilirsiniz, bulaşıkçılık... bekçilik, amelelik bile olur.
Bartender, stick man, bouncer, what have you.
Barmen, temizlikçi, ne olursa.
Capone in six short years has climbed from the status of saloon bouncer... to become unchallenged leader of Chicago's most powerful underworld organization.
Capone, Chicago'nun mücadele edilemeyecek en güçIü yeraltı organizasyonuna sahip olana kadar 6 sene bodyguard olarak salonlarda çalıştı.
Okay, I'll get the bouncer.
Peki, ben şu zıplayanı alacağım.
Night watchman, bouncer - they all work at night.
Gece bekçisi, badigard - geceleri çalışırlar.
You're supposed to be the bouncer.
George sen ne yapıyorsun? Bir de bar fedaisi olacaksın!
'May I land us, or do I have to go through a bouncer?
'Bizi indirmeli miyim yoksa zıplamak zorunda mıyım?
You slept with a gambling den's bouncer?
Kurmar evinin uşağıyla yatmak ha?
Sure. I used to be head bouncer here back in the'70s.
Tabii ki.70'lerde burada ben bas korumalarindan biriydim.
So I made them take him on as a bouncer in a pornographic bookstore.
Ve onu, porno dükkanlarından birine fedai yaptım.
A bookstore needs a bouncer?
Fedaiye ihtiyaç duyan bir porno dükkanı!
- You'd make a good bouncer.
- Senden iyi fedai olur.
He looks like a man I've seen working as a bouncer at Hop Louie's.
Hop Louie'de fedai olarak çalışan adama benziyor.
Bouncer caught them.
Fedaimiz onları yakaladı.
Here's a bouncer to third, easy play for Dorn.
3. kaleye gidiyor Dorn için kolay oldu.
- You're a bouncer.
- Sen korumasın.
How's a guy like you end up a bouncer?
Senin gibi biri nasıI fedai olur?
- I left your name with the bouncer.
- Adını fedaiye bırakmıştım.
She was a dancer, I was a bouncer.
O dansçıydı, ben de koruma.
Big Bertha, the bouncer at the Boom Boom Bar!
Aha! Büyük Bertha, Boom Boom Bar'da zıplayıp duran şey!
I got enough smarts to get around some stupid bouncer.
Bazı aptal fedailerin üstesinden gelmek için yeterince akıllıyım.
The undertow is like the really mean bouncer. Instead of throwing you out, they take you in the back and rough you up.
Dip akıntısı da bizi dışarı atmak yerine içeri alıp hırpalayan kötü koruma.
That nigger bouncer never lets us in!
Şu zenci goril bizi asla içeri almaz!
Be cool. I'm a bouncer.
- Sakin ol dostum!
If they take it out, come all over you, call the bouncer.
Ama şeyini çıkarıp üzerine gelirse güvenliği çağır.
That's where he lost the game I've been a mechanic, a bouncer at clubs, parked cars.
Ben kahya oldum, kaportacı oldum, diskolarda fedai oldum.
I don't wanna be a bouncer forever.
Hep, bar bekçisi olarak çalışmak istemiyorum.
So you're like the gynecologist-bouncer, bouncer-gynecologist.
Demek sen, hem jinekolog, hem de bar bekçisi olarak çalışıyorsun.
So we're it. A cop and a bouncer.
O zaman iş bize düştü, polisle bar bekçisine.
That bouncer's dead, yeah.
Zıplayanlar ölsün, yea.
Rough me up, Mr Big Hero Bully Bouncer.
Hırpala beni, Bay Büyük Kahraman Zorba Fedai.
Just a bouncer.
Sadece koruma.
- Don't you like the bouncer?
- Korumayı sevmedin mi?
- Does the bouncer know about this?
- Kapıdaki bunu biliyor mu?
You're the best man. Not the wedding bouncer.
Sen sağdıçsın, düğün fedaisi değil.
I'm the bouncer for the band.
Ben güvenlik görevlisiyim.
An 18-year-old punk beat the shit out of their bouncer. I rest my case on this.
18 yaşında bir punk grubun güvenliğini dövdü.Bunu hafızama ekledim.
- I know the bouncer.
- Kapıdaki adamı tanıyorum.
High bouncer! Off the glove of Chapel!
Fazla zıplayan top, Chapel'ın eldiveninden fırlıyor!
You stole a car shot a bouncer and had sex with two women?
Bir araba çaldın, bir pezevenk vurdun ve iki kadınla seviştin, öyle mi?
then the bouncer kicked them both out.
İkisini de dışarı attılar.
It took eight of Phoebe's bouncer friends to move it.
Bunu buraya Phoebe'nin Sekiz goril arkadaşı taşıdı.
You know what I'm talking about. I don't want them to think I married a bouncer, you know what I'm saying?
Bir korumayla evlendiğimi sanmalarını istemem.
Hey, did slipping the bouncer a ten work?
Hey! Korumaya verdiğin onluk işe yaradı mı?
Well, let me tell you something. If she was the bouncer... I'd be in that stupid club right now, you big ass.
Sana bir şey söyleyeyim, o kapıda bekliyor olsaydı, şu anda bu aptal klübün içinde olurdum, seni koca göt!
Mr. Big Shot Bouncer, Mr. I Open and Close the Rope...
Bay Dediğim dedik koruma! Bay Ben açar ben kaparım.