English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ B ] / Brenner

Brenner Çeviri Türkçe

629 parallel translation
Mr. Brenner.
Bay Brenner.
After all, Mr. Brenner's a very nice man.
Ne de olsa, Bay Brenner çok iyi biri.
Mr. Brenner is not a nice man.
Bay Brenner iyi biri değil.
But you did sign the option, and Mr. Brenner does want this house so much.
Fakat sen iştira hakkı belgesini imzaladın, ve Bay Brenner bu evi çok istiyor.
Mr. Brenner won't want anything when I've finished with him.
Onunla işim bittiğinde Bay Brenner hiçbir şey isteyemeyecek.
It won't hurt poor Mr. Brenner, will it?
Zavalı Bay Brenner'i incitmeyecek, değil mi?
Mr. Brenner is cheating us.
Bay Brenner bizi aldatıyor.
We'll just give Mr. Brenner his money back and that's all there'll be to it.
Bay Brenner'e parasını hemen geri vereceğiz ve olacağı da bu.
If you had an ounce of common sense, you would realize that we can't give Mr. Brenner his money back.
Senin birazcık sağduyun olsa, Bay Brenner'e parasını geri vermeyeceğimizi anlardın.
We'll give Mr. Brenner the tea, and he'll just go gently to sleep.
Bay Brenner'e çay vereceğiz, ve yavaşça uykuya dalacak.
But I do like Mr. Brenner.
Fakat ben Bay Brenner'i severim.
44, 45, 46, 47, 48, 49, $ 5,000, Mr. Brenner.
44, 45, 46, 47, 48, 49, $ 5,000, Bay Brenner.
Do you like the tea, Mr. Brenner?
Çayı sever misin, Bay Brenner?
Frankly, Mr. Brenner, we've changed our minds.
Dürüst olmak gerekirse, Bay Brenner, fikrimizi değiştirdik.
But, Mr. Brenner...
Fakat, Bay Brenner...
Option or no option, Mr. Brenner, we are not going to sell this house.
Satın alma hakkı ya da değil, Bay Brenner, bu evi satmayacağız.
You're getting so upset, Mr. Brenner.
Çok telaşlanıyorsun, Bay Brenner.
Don't you think Mr. Brenner should have another cup of tea?
Bay Brenner'in bir bardak çay daha içeceğini düşünmüyor musun?
You have just taken enough poison to kill 10 men, Mr. Brenner.
Biraz önce 10 kişiyi öldürecek zehir içtiniz, Bay Brenner.
I'm sure it isn't going to hurt a bit, Mr. Brenner.
Eminim biraz incitecek, Bay Brenner.
I want to look at Mr. Brenner some more.
Bay Brenner'e biraz daha bakmak istiyorum.
Shall I read Mr. Brenner's tea leaves?
Bay Brenner'ün çay yapraklarını okuyayım mı?
Everything, that is, except Mr. Brenner.
Her şey, yani, Bay Brenner hariç.
If just a little will kill a fly, a whole can should do Mr. Brenner.
Eğer biraz kararlılık sineği öldürürse, tamamı Bay Brenner'i halleder.
Mr. Brenner, you are not being very polite.
Bay Brenner, pek nazik değilsiniz.
I don't like cruel people, Mr. Brenner.
Acımasız insanları sevmem, Bay Brenner.
I don't see how I can keep her from killing you, Mr. Brenner.
Nasıl olup da onu seni öldürmekten alıkoyduğumu anlamıyorum, Bay Brenner.
I'm afraid you'd take my house away from me, Mr. Brenner.
Korkarım evimi benden alacaktın, Bay Brenner.
Joanna, is it true you're going to say I was the one who killed Mr. Brenner?
Joanna, Bay Brenner'i öldüren kişinin ben olduğunu söyleyeceğin doğru mu?
Is Joanna dead, Mr. Brenner?
Joanna ölü mü, Bay Brenner?
But first, let me ask you something, Mr. Brenner.
Fakat önce, sana bir şey sorayım, Bay Brenner.
I brought you a drink, Mr. Brenner.
Sana bir içki getirdim, Bay Brenner.
Lieutenant, this is Brenner,
Yüzbaiı, bu Brenner,
Herbert Brenner, the real estate man.
Herbert Brenner, emlakçi.
Thank you, Mr. Brenner, for telling the police exactly what happened.
Teşekkür ederim, Bay Brenner, polise tam olarakne olduğunu söylediğin için.
Mrs. Brenner?
Bayan Brenner?
Anything you say, Mrs. Brenner.
Nasıl isterseniz, Bayan Brenner.
Margot Brenner.
Margor Brenner.
You look scared, Mrs. Brenner.
Korkmuş görünüyorsunuz, Bayan Brenner.
Mrs. Brenner.
Bayan Brenner.
You and me, all alone, Mrs. Brenner.
Sen ve ben, bir başımıza, Bayan Brenner.
See you, Mrs. Brenner.
Hoşça kalın, Bayan Brenner.
Hello, this is Mrs. Lois Brenner, 173 Syosset Road.
Alo, Ben Bayan Lois Brenner, 173 Syosset Yolu.
Good morning, Mrs. Brenner.
Günaydın, Bayan Brenner.
I don't understand you, Mrs. Brenner.
Sizi anlamıyorum, Bayan Brenner.
Mrs. Brenner, what are you trying to do to me?
Bayan Brenner, bana ne yapmağa çalışıyorsunuz.
All right, Mrs. Brenner.
Pekala, Bayan Brenner.
That's up to Mrs. Brenner.
Bu Bayan Brenner'e bağlı.
Your husband's a lawyer, isn't he, Mrs. Brenner?
Kocanız bir avukat, değil mi, Bayan Brenner?
Mrs. Brenner, you haven't lived in North Park very long, have you?
Bayan Brenner, Kuzey Park'ta fazla oturmadın, değil mi?
If I were you, Mrs. Brenner, I'd have a talk with these other women.
Sizin yerinizde olsaydım, Bayan Brenner, bu diğer iki kadınla konuşurdum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]