But i'm gonna find out Çeviri Türkçe
178 parallel translation
- I don't know who he is... but I'm gonna find out what he's doing in here.
- Bilmiyorum... Ama burada ne aradığını öğreneceğim.
Maybe not, but I'm gonna find out about it.
Belki bilmiyorum, ama bu işin aslı astarını öğreneceğim.
I don't know, but I'm gonna find out.
Bilmiyorum ama öğreneceğim.
I don't know, but it looks like we're gonna find out
Bilmiyorum ama, bizim başımıza patlayacak gibi görünüyor.
But I'm gonna find out.
Ama öğreneceğim.
- I don't know, but I'm gonna find out.
- Bilmiyorum, öğreneceğim.
I don't know, but I'm gonna find out.
Bilmiyorum, ama bulacağım.
– I don't know that, but I'm gonna find out.
Bunu bilmiyorum, ama ortaya çıkaracağım.
But, if I don't stay on their tail, I'm never gonna find out.
Ama peşlerine takılmazsam asla öğrenemem.
But if I find out you're playing, I'm gonna have your little ass.
Ama seninde oyunda olduğunu anlarsam, küçük kıçına koca bir tıpa takarım.
I have no idea how this happened, but I'm gonna find out, OK?
Nasıl oldu bilmiyorum ama bulacağım, tamam mı?
- I don't know, but I'm gonna find out.
- Bilmiyorum ama onu bulacağım.
But I'm gonna find out.
Fakat ortaya çıkaracağım.
But I'm gonna find out.
Ama bunu bulacağım.
- I don't know what's going on, - but I'm gonna find out, pal.
Neler olduğunu bilmiyorum, ama bunu öğreneceğim ahbap.
I don't know, but I'm gonna find out.
Bilmiyorum ama bulacağım. Arabanın anahtarını ver.
But if I ever find you in my apartment again... I'm gonna have you thrown out of the building.
Ama eğer seni bir daha dairemde bulursam... bu binadan dışarı attırırım.
I don't know... but I think we're gonna find out soon. Though.
Bilmiyorum... ama sanırım yakında öğreneceğiz.
Everything? That's very unlikely. But I'm gonna find out.
O da olasılıklardan biri elbette, ama bunu muhakkak öğreneceğim.
Don't know exactly yet, but I'm gonna find out. Radio announcer :
Tam olarak bilmiyorum ama göreceğiz.
That's what I'm gonna find out, Mulder, but first I'm gonna check you out... because you have no business even walking around here.
Bunu öğreneceğim, Mulder, Ama önce seni otelden çıkaracağım. Çünkü buralarda dolaşmamalısın.
But I'm gonna find out.
Ama bunu öğreneceğim.
I don't know what's going on... but I'm gonna find out.
Ne olduğunu anlamış değilim... ama ne olduğunu öğreneceğim.
We're gonna do whatever we can to find out, but, all things considered, I think it might explain a lot.
Elimizden geleni yapacağız. Her şeyi düşünmek gerekir, sanırım bir açıklaması olmalı.
I don't know, but I'm gonna go find out.
Bilmiyorum, ama öğreneceğim.
I don't know, but I'm gonna find out.
Bilmiyorum, ama öğreneceğim.
But I'm gonna find out. And you're not gonna leave until I do.
Ben bulana kadar da hiçbir yere gitmeyeceksiniz.
What happened? - I don't know. But I'm gonna find out.
- Bilmiyorum ama öğreneceğim.
But I'm sure as Christ gonna find out.
Ama eminim bulacaksın.
I mean, they're gonna be disappointed when they find out I'm not gay, but wow.
Gey olmadığımı anlayınca üzülecekler ama olsun.
I don't know why they did it, but I promise I'm gonna find out.
Neden yaptıklarını bilmiyorum ama söz veriyorum öğreneceğim.
I don't know but I'm gonna find out.
Bilmiyorum ama öğreneceğim. Söz veriyorum.
I don't know, honey, but I'm gonna find out.
Bilmiyorum tatlım, ama söz veriyorum öğreneceğim.
But there is a connection between your company and Syed Ali. And I'm gonna find out what it is.
Şirketinizle Seyit Ali arasında bir bağlantı var, ve ne olduğunu bulacağım.
But I know if I get on this plane, I'm never gonna find out.
- Bilmiyorum. Ama o uçağa binersem bunu asla öğrenemeyeceğimi biliyorum.
But, you know, I... I gotta find my brother and... and he's in this resistance thing and... and as if I'm gonna find him... hangin'out with someone... who looks like...
Ama biliyorsun, ağabeyimi bulmam lazım ve o şu direniş işinde ve ve eğer onu birisiyle takılırken bulursam yani..
- No, but I'm gonna find out.
- Hayır. Fakat bulacağım.
Okay, but when I get in touch with someone and this turns out to be whatever it turns out to be, I'm gonna find you.
Tamam ama birisine ulaştığımda sonucu ne olursa olsun, sana haber vereceğim.
I don't know who those people are. But I'm gonna find out.
Bu insanların kim olduğunu bilmiyorum ama öğreneceğim.
I don't know what I'm gonna do with the rest of my life, but something's telling me I better find out soon or I'm gonna be that guy out there on the boardwalk selling the hemp hats.
Yoksa sonum rıhtımda şapka satan adamınki gibi olacak!
I'm gonna go ahead and worry about how we do things around here, but if I ever do need to find out how to make a top-notch rum and coke, by gum, mister, you had better be by the phone, cos I might give you a jingle.
Barmenim. Sana bir şey söyleyeyim Dan, Ben burada olanlar konusunda endişeleneceğim.
No clue, but I'm gonna help you find out.
Anlamana yardım edeceğim.
But listen, if there's a witness out there, I'm gonna find him.
Ama dinle, orada bir şahit varsa, onu bulurum.
I'll tell you what, I don't know what it means, but I'm gonna find out, and I know it's not good, it's not good for any of us.
Sana şunu söyleyeyim, bunun ne demek olduğunu bilmiyorum ama ortaya çıkaracağım... ve bunun iyi olmadığını biliyorum, hiçbirimiz için iyi değil bu.
I don't know what it is, but I'm gonna find out.
Ne olduğundan emin değilim ama öğreneceğim.
He thinks I'm covering my mistake, but he's gonna find out soon.
Sadece hatamı gizlediğimi düşünüyor. Ama yakında farkına varacaktır.
So now the plan is either find ourselves a new counselor, stick it out with the old one, but go more often, or resign ourselves to the fact that she's never gonna be happy... no matter what I do, so let's take the money we're wasting and put it towards a membership at Lakeview.
... kendimiz yapacağız, ya da onu asla mutlu edemeyeceğim gerçeğini kabul edip avukata harcadığımız parayı Lakeview'da bir kooperatife yatıracağız.
Look, you may be in denial, thinking Chloe's alive. But I'm gonna find out who did this to her.
Kabullenemeyip, Chloe hayatta diyebilirsin ama ben, bunu ona yapanı bulacağım.
But, you know, I think we're gonna find out.
Ama biliyor musunuz, sanırım nasıl olduğunu öğreneceğiz.
Torchwood's gonna find out by morning, but I'll be gone.
Torchwood sabaha öğrenmiş olur ama ben gitmiş olacağım.
But if I find out it was a penny less, I'm gonna make a house call, for real.
Ama bir peni bile az olduğunu öğrenirsem evine uğrarım, bilmiş ol.